Hey, Soldier! (Chanbaek)

I'll be yours

Baekhyun

"Çocuklar, son zamanlarda gerçekleştirdiğimiz birçok farklı etkinlik dolayısıyla çalışmaları aksattık fakat artık böyle bir durum söz konusu olmayacak. Görevinizi hemen hemen yarıladınız ve bundan sonra sizi tamamen donanımlı bireyler olarak terhis etmek istiyoruz bu yerden. Umarım, hayatınız boyunca çok mutlu olursunuz." diyen komutan Lay'le sırada hepimiz birbirimize baktığımızda Sehun da dehşetle konuşmuştu.

"Bu da ne demek komutanım! Ayrılıyor musunuz yoksa bizden? Niye böyle sevgililerin veda konuşmasını yaptınız? Bitti mi her şey? Yoksa komutan Suho'dan mı boşanıyorsunuz?" diye soruları peş peşe sorduğunda komutanlar göz devirirken general de sabır çekerek bakmıştı salağa.

"Boşanmıyoruz, gerizekalı çocuk. Motivasyon konuşması yapıyoruz burada. Saçma sapan konuşma. Bu en mutlu olduğum dönemde dövmek istemiyorum seni." dediğinde Jongin de şaşkınca "En mutlu olduğunuz dönem mi?" diye sormuştu. Harbiden ne vardı ki bu dönemde?

Komutan Suho da Jongin'in sorusuyla ona tebessüm edip "Ailemize yeni bir üye daha katılıyor. Lay'le küçük bir oğlumuz olacak." diye müjdeli haberi verdiğinde ağzım şokla açılmıştı. Hadi canım, gerçek miydi bu?

"OHAAA BU HARİKA BİR HABER! KOMUTANIM GÖZÜNÜZ AYDIN! ÇOK ÇOK MUTLU OLURSUNUZ UMARIM! AYYY MİNİCİK OLUR O ŞİMDİ! BÖYLE ELLERİ AYAKLARI YUMUŞACIK... YAAA YERİMM!" diyen Jimin'in mutluluktan gözleri dolduğunda Taehyung da onu kendine çekip saçlarına öpücük kondurmuştu.

Bu hallerine gülümsediğimde neden bilmiyorum ama ben de ağlayacak gibi hissediyordum kendimi. Bu kısa süre içerisinde hepimiz bir aile olmuştuk sanki. Yeğenim olacaktı...

"Ağlıyor musunuz çocuklar?" diyen komutan Lay hepimize gülerek baktığında Sehun da burnunu çekerek dolu gözlerini silmişti. "N-ne ağlaması komutanım! Asker adam ağlar mıymış? Sadece ayıcığımla benim çocuğum olacakmış gibi mutlu hissediyorum kendimi. Instagram'a süs havuzunda çekildiği fotoğrafı atıp o gemi bir gün gelecek kaptan yazan kızın heyecanı oluştu içimde." dediğinde verdi örnekle komutanlar kahkaha atarken komutan Suho da tebessümle bakmıştı ona.

"Şerefsizsin falan ama sevdiriyorsun kendini."

Kesinlikle öyleydi ehehehe.

"Ee darısı bizim başımıza artık." diyen komutan Kris'le herkes ona baktığında Tao da dalga geçer gibi gülmüştü. "Amin komutanım. Umarım gönlünüze göre birini bulursunuz."

Lan...

Gülmemek için çocuklarla kendimizi sıkarken komutan Kris de yarı sinirli bir şekilde konuşmuştu. "Buldum zaten. Ve sen de buldun. Aynı şekilde davranmaya devam edersen yatağa bağlayacağım seni, Tao. Haberin olsun."

Sözleriyle Tao göz devirirken biz şeytani bir şekilde gülmüştük. Bir hafta önce olan eğlence faciasından sonra Tao, resmen adamı kendine köle etmişti. Onu takmamasının intikamını gerek sözleriyle gerek davranışlarıyla çok güzel almıştı. Ve sanırım bir tek o alabilmişti.

Çünkü Luhan'ı öpmemin ertesi gününde dudağında gördüğüm kocaman ısırık iziyle komutan Soo'yla güreştiklerini anlamıştım. İntikamlarını yatakta almışlardı.

Bize gelecek olursak da aynı düzlükte devam ediyorduk. Günlerdir Chanyeol peşimden koşuyor, ben pek pas vermiyordum. Tao'nun yaptığı gibi sert davranmıyordum ona. Sadece beni gerçekten kırdığını anlamasını istiyordum ama bu süreç zarfında da gayet anlamış gibiydi.

Her gece ahır dediği koğuşa girip bana iyi geceler öpücüğü verecek kadar akıllanmıştı ve çocuklar dalga geçse de bu durum benim çok hoşuma gidiyordu. Sevgisini fazlaca hissettirebilmesi çok güzeldi.