Special Episode (for my babies💘)

2.6K 151 524
                                    






          ~3 yıl sonra~


          Baekhyun

        
       "Seni o kadar özledim ki... Tenini, kokunu... Ah, Baekhyun... Biraz daha arala bacaklarını, güzelim."

Chanyeol'un sözleriyle kıkırdayıp çıplak bacaklarımı araladığımda o da sızan penisini birkaç kez çekiştirmiş ve alnıma son bir öpücük kondurarak içime girmişti. Siktir... Aniden deliğimde hissettiğim uzun ve kalın penisiyle kısıkça inlediğimde yatakta dizleri üstüne durarak beni belimden sıkıca kavramış ve vuruşlarına hızlı bir şekilde devam etmişti.

İnleyerek başımı yastığa bastırdığımda neden bu kadar aceleci davrandığına anlam veremiyordum aslında. Tamam, neredeyse iki haftadır işi ve benim sınavlarım yüzünden sevişmeye vaktimiz olmamıştı ama yine de yavaş olabilirdik.

Meme uçlarımı büyük bir açlıkla emen Chanyeol, kalçamdaki elleriyle tenimi yoğururken tek eliyle bacağımı havaya kaldırıp belli bir ritimde içimde gidip gelmeye devam ediyordu. Sikeyim, her seferinde daha da hassaslaşıyordum sanki.

"C-chanyeol, aşkım biraz daha ımm... y-yavaş..." diye inlemelerimin arasından konuşmaya çalışırken Chanyeol da şakaklarından akan terlerle yüzüme bakıp dudaklarını yalamıştı.

"K-kwan uyanırsa sevişmemiz yine yarım kalacak bir tanem. Oğlumuz uyanmadan yapmaya çalışıyorum." diye hazdan boğuklaşan sesiyle konuştuğunda söyledikleriyle yüzümde aptal bir gülümseme oluşmuştu.

Oğlumuz bizi sürekli bu işi yaparken ağlamalarıyla böldüğü için Chanyeol'un korkulu rüyası olmuştu. Ama yine de babasıyla göz bebeğimizdi bizim. 6 aylık minik oğlumuz için her şeyi yapardık.

Her şey aylar önce salondaki kanepemizde sevişirken Chanyeol'un içime boşalmadan önce "Ben artık baba olmak istiyorum, güzelim." cümlesiyle başlamıştı aslında. O anki atmosferden dolayı gülüp geçsem de sözlerine, ciddi olduğunu ertesi gün evimize Lay ve Suho hyungun elindeki çocuk odası kataloglarıyla gelmesiyle anlamıştım. Getirdikleri katalogları önümüze sererlerken Chanyeol'un hevesle parıldayan gözleri, açıkçası beni de heveslendirmişti.

Evlat edinmek için yetimhaneye gitmiş ve kimsesi olmayan minik oğlumuzla tanışmıştık. Akşam eve döndüğümüzde ise isim konusunda tartıştığımızda ona babasının ismini koymamız gerektiğini söylemiştim. Ve bu cümleyi söylediğim andaki bana olan bakışlarını asla unutamıyordum. Yeniden aşık olmuş gibiydi ve bu, benim için çok özeldi. Oğlumuz, adıyla yaşayacaktı.

Aslında en başta Yuan ve Jennie'yi evlat edinmeyi düşünmüştük. Fakat daha sonra ikisinin de yurt dışında yaşayan uzak bir akrabaları tarafından evlat edinildiğini ve Kanada'da büyüyeceklerini öğrendiğimizde bundan vazgeçtik. İkisini de evlat edinen kişiler, onlara bizden daha iyi bir yaşam fırsatı sunabilirdi. Bu nedenle mutluydum minikler için de. Umarım hayatları boyunca gülerdi yüzleri.

Biz de gerçekten mutluyduk çünkü. Oğlumuz, ben ve Chanyeol harika bir yuva kurmuştuk kendimize. Dürüst olmak gerekirse ilk başlarda çok zorlanmıştım. Yaşımın getirdiği bir tecrübesizlikten dolayı Kwan'a bir zarar gelecek diye çekinerek seviyordum onu.

Chanyeol işteyken ağlamaya başladığında ben de onunla ağlayarak kaç kere Chanyeol'u aradığımı hatırlamıyorum. Zavallı adam her seferinde benim yüzümden kireç gibi yüzüyle uçarak gelirdi eve.

Hey, Soldier! (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin