5.Bölüm/GENÇ KALPLERİN YARALARI

223 25 22
                                    


Phaen'in Ağzından

Beni öpüşü bir yanımı mutlu ederken bir yanımı hüzne boğmuştu. Kollarımın arasında uyuyan Anurak'a baktım. Az önceki şehvetli öpüşü sanki bir hayal gibi geliyordu onun bu uyuyan masum haline baktıkça. Öpüşüne kendimi tutamayıp karşılık vermiştim ama bunu yapmamla onu öperken bile bir sürü soru zihnimde konuşur olmuştu. Böyle olduğuna inanmasam da, ya da inanmak istemesem de beni öpüşü, 'Acaba Tin'e olan hırsı ve öfkesi yüzünden mi? Beni seviyor mu, yoksa onun için Tin'i unutmasını sağlayan bir yara bandı mıyım? Belki de sadece öylesine bir hevesle yaptı.' gibi düşüncelerin hiç susmadan zihnimde fısıldayıp durmasını sağlıyordu. Bedenime sarılışıyla dudaklarımı bastırdım sanki zihnimden geçenleri duymuş olduğunu düşünerek. Sadece bir günde geldiğimiz nokta bir dizi olsa saçmalıyorlar deyip kanalı çevirmemi sağlardı ama ben bunun ta kendisini yaşıyordum şu an. Odanın içi kap karanlıktı, şehrin yansıması üzerimizde gezinmese bir rüyada olduğumu sanırdım. Bakışlarımı ona çevirdim. Hayatlarımız nasıl kesişmişti? 2 gün önce yolda karşılaştığım bu çocuk şimdi kollarımda uyuyordu, hatta öpüşmüştük bile. Öpüştüğümüzü düşünmemle kalbim hızla attı ama heyecanla atan kalbim bu kadar hızlı ilerleyen ilişkimizi düşündükçe korkuyla atmaya başladı. Bu kadar hızlı ilerlememiz beni korkutuyordu. Sanki hızlı ilerlediğimiz her anda ayrılıkta gölgemiz gibi bizi takip ediyordu. Ya da bu düşündüklerim sadece bir kuruntu muydu? Öyle olmasını dileyerek başımı saçlarına yaklaştırdım. Kokusunu içime çektim. Mint'li kokusu hala kaybolmamıştı. Birine sarılmak, teninin sıcaklığını kendi bedeninde hissetmek o kadar özel ve güzel bir duyguydu ki buna sahip olduktan sonra kaybetmenin verdiği acıyı düşünmek bile istemiyordum. Ona sarılmak, onu öpmek benim için bir mucize gibiydi.

Phaen haklıydı. Çoğu kişinin hayali olan Anurak ile yaşayacaklarının özeti olan bu günde ona verilen bu şansın sonuçlarına katlanıp katlanmama tercihini seçmesi gerekiyordu. Kendisi alacağı seçimlerin bunun kararı olduğunu farkında olmasa da...

Phaen, Anurak'ı sevmeyi seçip herkesin hayali olan bu aşkın getireceği tüm acılarla da savaşabilecek miydi?

Phaen'in Ağzından

Kapının yavaşça aralanmasıyla başımı kaldırdım. Anurak'ın menajerini görmemle endişeyle Anurak'la olan samimi halimiz aklıma geldi. Bir Anurak bir menajer Hyung arasında gidip geldi bakışlarım. Hyung sessizce 'Biraz konuşabilir miyiz?' dedi nazikçe. Başımı olur anlamında salladım. Odanın kapısını kapattı yavaşça. Bakışlarımı Anurak'a çevirdim. Uyuyordu. Onu uyandırmamaya çalışarak başını ellerimin arasına alıp hafifçe kaldırdım ve göğsümden çekip yastığa bıraktım. 'Mmm.' kendi kendine bir şeyler mırıldandı. Uyandırdım mı diye düşündüm. Gözlerim mırıldanışıyla kocaman açıldı, kalbim hızla atıyordu. Onu rahatsız etmek istemiyordum. Bu kadar endişelenmem normal miydi? Uyanmaması için nefesimi bile tuttuğumu fark etmemiştim. Yastığa sıkıca sarıldı ve derin uykusuna devam etti. Rahatlayıp nefesimi verdim. Zarif hareketlerle yataktan kalktım. Uyuduğundan emin olup üstünü örttüm. Parmak ucunda yürüdüm uyanmaması için.

Kapıyı kapatıp Hyung'un yanına doğru ilerledim. Bakışları beni buldu, stresli görünüyordu. 'Otur lütfen...' dedi karşısındaki koltuğu göstererek. Oturdum, az önce bizi o kadar yakın gördüğü için utanmıştım. Bakışlarım Hyung dışında her yerde geziniyordu. 'Phaen.' sesini duymamla ona baktım. Sıkıntılı ifadesi gerilmemi sağlıyordu 'Bir sorun mu var Menajer Hyung?' diye sordum. 'Aslında nereden başlayacağımı bilmiyorum... Bak Phaen aslında buraya çıkan haberleri çözmek için gelmiştim ama şu anki sorunumuz daha büyük.' merakla dinlemeye devam ettim. 'O Tin denen çocuk... Anurak'a yaşattıklarından sonra hayatına böyle girmesi beni çok rahatsız ediyor. Ve seninle olan yakınlığına bakılırsa Anurak sana çok güveniyor.' sessizce 'Ama biz sadece 2 gündür tanışıyoruz. Hatta birincisi tanışma bile sayılmaz.' dedim üzülerek.

Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin