10.Bölüm/KAYAN YILDIZ

175 16 107
                                    

Herkese merhaba :) Bölümü 1 gündür yazıyorum ve ancak yükleyebildim :) 

Instagram hesabı açtım beni takip etmek isterseniz kullanıcı adım: Kitwinsr 

Lütfeeeen yorum ve beğeni atın :) Bu bölüm yine uzun uzun yazdım :))) 


Tin'in Ağzından

Yine o rüyayı görüyordum. Anurak'la havuzun kenarındaydık. Gece olmasına rağmen babam evde olmadığı için rahattık ve istediğimiz her şeyi yapabiliyorduk. Anurak sordu 'Hizmetliler babana bir şey söylemez değil mi?' başımı iki yana salladım 'Babam yarın gelecek ve söyleyemezler. Rahat ol. İstediğimiz her şeyi yapabiliriz.' diyerek bacaklarımı suyun içine bıraktım. Yanıma oturdu. 'AHH Sonunda buradayım!! Keşke hep birlikte olabilsek.' dedi. İçimden keşke diye geçirdim ama bir şey söylemedim.  Ona doğru döndüm bana bakıyordu ama öyle bir bakıyordu ki sanki... bana bir şeyler hissediyor gibi. Aniden dil çıkardı komik şekilde ve böylelikle aramızdaki garip sessizlik bozuldu. Biz her zaman böyleydik... İki yakın arkadaş. 

Heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu ama ben kendimi ona dalıp gitmekten alıkoyamıyordum. Küçüklükten beri çok yakındık ama bu sefer ona karşı farklı hissetmeye başlamıştım. Ne zaman, nasıl oldu bilmiyordum ama gülüşü, dokunuşu, kokusu, ses tonu ve diğer her şeyiyle beni büyülüyor ve aklımda onunla baş başa olduğumuz hayaller kurmama neden oluyordu. Arkadaşlarımın rüyalarının başrolleri kızlarken benim rüyalarımın başrolü Anurak'tı. 'Hey Tin!' elini yüzümün önünde salladı 'İyi misin?' diye sordu masum masum. Gözlerindeki saf bakışıyla bile çok çekici görünüyordu. Suda olan bacaklarını benimkine sürttü 'Hadi havuza girelim.' dedi ve tişörtünü çıkardı. Bakışlarım bedeninde gezindi. Onu görmediğim zamanlarda vücudu baya gelişmişti. Kasları belirgin haldeydi ve teni bembeyazdı. Boyu uzamıştı, yüzünün hatları sivrileşmiş ve daha erkeksi bir hale bürünmüştü. Suya girdi. Bana doğru yaklaştı ve çenesini dizlerimin üzerine yasladı. Bir kedi yavrusu gibi tatlıydı. Saçlarını okşadım. Ona bakmayı ve dokunmayı seviyordum. Onun da bana dokunmasını.

Okullarımız tatil olduğunda buluşabiliyorduk ve şimdi onu gördüğümde onu ne kadar özlediğimi fark etmiştim. Çok mutluydum, onunla olduğum için...  Ben bunları düşünürken kolumdan tutup beni suya çekti. Sudan çıkmamla burun buruna geldik. Elleri kollarımda ve sırtımdaydı. Bedenlerimiz birbirine sürtüyordu. Birbirimize sevgiliymişiz gibi dokunuyor ve bu temaslardan çekinmiyorduk. Garip olan bu dokunuşların anlamlarını bilsek de ikimiz de arkadaş rolü oynamaya ve geçiştirmeye devam ediyorduk.  Korkularıma rağmen  yine de ona dokunmaktan onunla olmaktan vazgeçemiyordum. O gülüyordu ama benim kalbim heyecanla hızla atıyordu. Neden böyle hissediyordum?  Bakışlarım dudaklarına kaydı, o ise benimle şakalaşmakla meşguldü. Saçlarının ıslak hali çok güzeldi. Onu öpmek istiyordum. Yüzümü yüzüne yakınlaştırmamla kısa bir an onun da bakışları dudaklarıma kaydı 'Tin...' kendimi tutmaya çalışıyordum ama bunu yapmaya çalıştıkça daha da fazla yaklaşıyordum. Gözlerini gözlerime kenetledi. Dudaklarımızın değmesine o kadar az kalmıştı ki gözlerini kapattı.Elleri kollarımı kavradı ve heyecandan çimdikler gibi tenimi sıkıyordu. Su sanki tenime değmiyordu, o kadar sıcaklamış hissediyordum ki kalp atışımın hızı yüzünden suyun daha da fazla dalgalandığına yemin edebilirdim.

Dudaklarını öpmem için araladığını görmemle babamın bana yaptığı işkence aklıma geldi. Artık bedenimi korku sarmıştı. Böyle bir yanlış yaparsam babamın bana ne yapacağı korkusu beni boğuyordu sanki. Anurak sanki tüm bu düşüncelerimi duymuş gibi aniden  gözlerini açıp zoraki şekilde gülümseyerek 'Kızlar çok şanslı haa... Geçen seneki telli canavarımızdan eser yok!' dedi.  Diş tellerimden bahsediyordu. Güldüm. Yine aramıza dostluğumuz girmiş ve bizi bu durumdan kurtaracak nedenler yaratmıştı.

Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin