'Bölümü yayınlamakta geciktim çünkü çalıştığım dizi projesine yazmam gerekiyordu. Umarım beğenirsiniz sizi çok tutmuyorum. Aaa bu arada yeni bir BL daha hazırlıyorum ama onun konusu inanılmaz derecede heyecanlı. Yazarken çok heyecanlanıyorum. Neyse sizi çok tuttum bu da size küçük bir hediyem olsun :)' - Kitwin
Koyduğum müzikleri dinleyin çünkü yazarken bunları dinliyorum. Okurken hikayenin içine girmenizi sağlayacak :)))) ;)
Phaen'in Ağzından
Arkamdan gelen adım seslerinden kaçarcasına adımlarım hızlandı. Anurak'ın peşimden gelmesini istiyordum ama şimdi de nedenini bilmediğim şekilde ondan kaçıyordum. Galiba söylediklerimden sonra korkuyordum. Gördüğüm ilk boş sınıfa girip kapıyı kapattım nefes nefese. Sırtımı kapıya yaslayıp, gözlerimi kapatarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım bir süre.
Kapının kolunu sımsıkı tutuyordum açılmasını önlemek için. Telefonuma gelen mesaj sesiyle, boştaki elimi cebime sokup çıkardım. Mesaja bakmak için gözlerimi araladım.
(Anurak)
Derse giriyorum. Çıkışta konuşalım.
Ağzım aralandı ve kocaman bir 'HAH?!' çıktı. Kaşlarımı çatarak mesajda yazanları tekrar tekrar okudum.
Demekki arkamdan gelen adım sesleri ona ait değildi. Peşimden gelmemiş ve derse mi girmişti? Kocaman bir hayal kırıklığı içimi kaplarken, kendi aptallığıma da kızıyordum.
Yüzüm asılı halde 'Ne bekledim ki zaten? İlk aşkı varken bana mı bakacaktı? Şurada bir hafta olmadı. Onun için sadece bir hevestim belli ki!' diye düşündüm.. Gerçekler yüzüme tokat gibi çarpmıştı ve sonunda rüyamdan uyanmıştım.
Sinirden deliye dönmüş halde kapıyı sertçe açtım. Kapıyı açmamla Anurak'la burun buruna geldik. Elini kapının pervazına yaslamış bana bakıyordu. Gözlerim kocaman açıldı. Az önceki sinirli ifadem yerini şaşkınlığa bırakırken 'Senin burada ne işin var?' diyebildim. Dudağının kenarı kıvrılarak 'Gerçekten peşinden gelmeyip derse gireceğimi mi sandın?' dedi. Onun gibi gülerek imalı 'Evet tam da öyle sandım. 2 gündür beni umursamayan birinin yapabileceği bir hareket olurdu.' dedim. Gerçekten içimdeki çirkef çıkmıştı.
Yüzündeki kırgın ve gergin ifadeyle cevap vermeden bana doğru bir adım attı. Panikle geriledim. Kısık gözlerini gözlerime kenetleyerek üstüme üstüme yürümeye başladı. Attığı her adımla geri geri gidiyordum. Sınıfa girmesiyle yavaşça kapıyı kapattı. Bana cevap vermemesi sinirimi bozuyordu. Gözlerindeki bakış beni suçlar gibiydi. Sinirle 'Neden bana böyle bakıyorsun?!' dedim. Yutkundu ve 'Neden hiçbir şey olmadığımızı ima ettin?' dedi kısık sesle. Sakinliği beni deli ediyordu. Öfkeden bağırarak 'Bana hesap mı soruyorsun sen?! Aniden gittin! 2 gündür beni bir kere bile arayıp sormadın! Bu yüzden beni umursamayan biri hiçbir şeyim olamaz! ' dedim sertçe. Bu sert çıkışımı ben bile beklemiyordum.
Daha önce birine karşı hiç bu kadar kıskançlık ve kırgınlıkla dolduğumu hissetmemiştim. Anurak 'Sana her şeyi anlatacağım. Sadece beni dinlemeden böyle şeyler söyleme.' dedi gözlerindeki dalgın ve endişeli ifadesiyle. Kıskançlığımı gizleyemeyerek 'Kusura bakma ama sana eziyet etmiş birine gülebilecek kadar vaktin varsa git onunla gülmeye devam et benim bunlara ayıracak vaktim yok.' dedim.
Çantamın sapından güç alırcasına sıkarak yanından geçmek için hamle yapmamla, sıkıca kolumdan tutup beni kendine doğru çekti. Ellerimle göğsüne tutundum. Gözlerim gözlerini buldu. Gözlerini kapatıp açtı sakin olmaya çalışır gibi ardından mırıldandı 'Tin ile aramda bir şey yok.'.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)
General FictionKore'de modellik yapan ve ailesi son derece zengin olan Anurak yarı Koreli yarı Taylandlı'dır. Anurak değişim öğrencisi olarak Tayland'a gelir ve böylelikle Phaen ile tanışır. Phaen onun okulunda moda tasarım bölümüne okuyordur. Mavi bir kumaş parça...