Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)

2.Bölüm/ KARŞILAŞMA

 'Phaen bu Anurak. Yıl boyunca hem okulumuza hem de Tayland'a uyum sağlaması ve tanıtman için arkadaş olacağın kişi...'

Etraftaki kızların hayal kırıklığıyla uflayıp puflama sesleri duyulur. Phaen şok içindedir, Anurak'a baka kalmıştır. Profesör 'Phaen!' diye uyarır tepki vermesi için. Phaen gözlerini ayırmadan Anurak'a bakıyordur. Anurak etraftakilerin meraklı bakışlarının üzerlerinde gezindiğini hissederek Phaen'i bu durumdan kurtarmak için bir adım öne çıkar. Phaen'in yüz ifadesine gülmemek için kendini zor tutuyordur ama dudağının kenarı hafifçe kıvrılır. 'Tanıştığımıza memnun oldum Phaen.' Phaen yutkunur, kendine gelir ve etraftakilere göz ucuyla bakıp sanki yeni tanışıyorlarmış gibi 'B- bende Anurak.' der. Profesör ve etraftakiler bu garip sessizlik ve bakışmanın son bulmasının verdiği rahatlamayla gülümserler. Profesör 'Evet arkadaşlar herkes eşleştiği değişim öğrencisiyle önce oryantasyona katılıp onlara eşlik edecek, sonrasında ise serbest vakit geçirmeleri için bugün derslerinden muaf olacak. Anlaşılmayan bir şey var mı?' kızlardan biri atılır 'Neden Anurak Phaen ile eşleşti ?!' meraklı sorusunun altında saklı tutamadığı kıskançlığı sesine yansır. Anurak'ın hayranı olduğu bellidir. Onun bu sorusuna diğer kızlar da başlarını sallayarak destek çıkarlar merakla. Profesör gülümseyerek 'Ders notlarına Phaen gibi önem verseydin bugün sen Anurak ile eşleşen sen olabilirdin.' kızın yüzü düşer.

Profesör Anurak'a döner. Bakışlarından 'AHH ONUN GİBİ YETENEKLİ VE TANINAN BİR ÖĞRENCİMİZ OLDUĞU İÇİN ÇOK ŞANSLIYIZ!!!' ifadesi fırlıyordur. O bile Anurak'a hayranlık duyuyordur. Profesör heyecanla gözlüğünü düzeltip Phaen'i işaret ederek gurur duya duya 'Anurak, Phaen hem kendi bölümünün hem de fakültemizin en iyi not ortalamasına sahip öğrencisidir. Bu yüzden okulumuz adına güzel projeler yapacağınızı ve iyi anlaşabileceğinizi düşünüyorum.' Anurak başını anladım dercesine sallar gülümser. Kızlar onun fotoğrafını çekmeye devam ederler ve kendi aralarında çığlık atarcasına çıkardıkları sesleri salonda yankılanır. Phaen kızların tepkisinden rahatsız olur. Yüzünde hoşnutsuz bir ifade oluşur. Etraftakiler profesörün duyurusuyla salondan yavaş yavaş ayrılırken Anurak'ın fanları da profesörün uyarmasıyla istemsizce salondan çıkar. İkisi baş başa kalmışlardır, Phaen ne diyeceği hakkında kararsız görünüyordur. Anurak'ın bedenini süzerken bulur kendini. İçinden 'Bebek mavisi kumaşın beyaz tenini sarışı... ince ipek gömleğin kaslı göğsünün kıvrımlarını gösterişi... boynundaki çelik gibi gerilmiş damarları... ince uzun parmakları...' diye düşünürken Anurak ona doğru yaklaşır. Phaen'in bakışları panikle Anurak'ın gözlerini bulur. Gözleri kesişir. Anurak, uzun olduğu için onun yüzüne doğru eğilir. Phaen yutkunup gözlerini kaçırır ama bakışları çok geçmeden yine kesişir. Anurak gülümsemesini tutmak ister gibi kendi dudaklarını birbirine bastırır. Phaen'in bakışı dudaklarına çevrilir. Anurak onun 2 gün önceki çocuk olduğunu bilmesine rağmen numara yapar 'S-een çok tanıdık geliyorsun...' Phaen onu hatırlamadığını düşünür. Bozulmuş şekilde Anurak'ın gözlerinin içine bakarak hızla cevaplar '2 gün önce yolda karşılaşmıştık!' Anurak kahkaha patlatır. Phaen onun gülüşüne hayran olur. İnci gibi dişleri ve tıpkı o gün ki gibi şeffaf lip balmla bile kıp kırmızı olan dudakları...

Anurak Phaen'in kulağına doğru eğilir, Phaen'in gözleri heyecanla açılır, dudaklarını bastırır, nefesini tutar. Anurak'ın nefesi boynunda tahrik edici şekilde ona dokunuyordur. Anurak, Phaen'in teninin kokusunu içine çeker. Onu mest etmiştir. Phaen'in ensesindeki kızıl saçları alevi andırıyordur. O kadar yakındırlar ki nefesleri tenlerine değiyordur. Phaen'de Anurak'ın kokusunu içine çeker, saçlarından gelen naneli şampuanın kokusu Phaen'in her nefes aldığında içinde serin bir hissiyat bırakmasına neden olur. Anurak dudaklarını kulağına değdirerek 'Sana... Tekrardan karşılaştığımızda, teklifine cevap vereceğimi söylemiştim...' der. Phaen'in kalp atışı hızlanır. Anurak Phaen'in omzuna dokunarak 'Teklifini kabul ediyorum. Beni bekle...' diyerek pis bir sırıtışla Phaen'in yanından kulise doğru gider. Phaen Anurak'ın arkasından gelen onun kokusunun barındığı rüzgarın yüzüne çarpmasıyla önündeki koltuğa çöker. Vücudundaki tüylerin diken diken olduğunu hissediyordur. Daha önce tatmadığı bu arzu dolu duygu onu şaşkınlığa uğratır. Ne olduğunu, az önce ne yaşadığını anlamamıştır.