9.Bölüm/ ÖN Yargı

159 17 24
                                    


Anurak'ın Ağzından

Phaen'e doğru yaklaştım. Gözlerinin içine bakıyordum, en derinine... Bazı duyguları ifade etmektense bakışlarımızla anlatabilirdik. Sözler kandırabilirdi ama bakışlar asla. O gün, Tin'in sözlerinde sevgi varken, bakışlarında gizlemeye çalıştığı kötülüğü görmüştüm. Sonrasında da pişmanlığı... Ama pişmanlığı görsem de onu affedemezdim. Şimdi Phaen'e baktığımdaysa, gözlerinde aşkı görebiliyorum ama ardından gelen korkuyu da. Birbirimizi kısa zamanda tanıdığımız için, bizlere işlenen zaman kavramının korkusu, içimizdeki güvensizliği körüklüyordu. Oysa ki zaman ve aşk birer düşmandı bence. Phaen gözlerimin içine bakıyordu ama gözlerinin içindeki ifadesizlikten dalıp gittiği düşüncelerinin karamsarlığını görebiliyordum.

Zifiri karanlık tüm salonu doldurmuş ve bizi de karanlıkta bırakmıştı.  Ayağa kalkıp abajuru yaktım ve  Phaen'e döndüm. Bakışlarını benden ayırmıyordu. Sessizliği bozmak için 'Ne düşünüyorsun?' diye sordum koltuğa tekrardan otururken. 'Seni.' diye fısıldadı. Kalbim hızlandı. Bana doğru yaklaştı dizlerinin üstünde. Sanki hipnoz olmuş ya da bir şeye fazla odaklanmış gibi yüzümü inceliyordu. Burun burunayken yanıma oturdu. İşaret parmağı burnumda, baş parmağıysa dudağımda geziniyordu. Onun bu dokunuşları, içimdeki zevk ve arzu duygusunu alevlendiriyordu. 'Sana dokunmayı...' baş parmağını dudağımda kaydırdı. Hareket edemiyordum sadece onu izliyor ve dokunuşlarının verdiği hissiyatın güzelliğine kendimi bırakıyordum. 'Seni öpmeyi...' gözleri gözlerimi buldu. 'Senin beni öpmeni...' dudaklarımda gezinen parmağını öptüm hafifçe. Gülümsedi. 'Senin kokunu...' elini boynumdan saçlarıma doğru geçirdi 'Tüm bunları seviyorum.' gözlerimi ona teslim olur gibi kapattım. Başımı, saçlarımın arasında gezinen eline doğru yaslayarak 'Peki ya beni?' diye fısıldadım. Sustu. Gözlerimi araladım.              Bakışlarını yere çevirdi, kolundan tutup sertçe kendime doğru çektim. Kucağıma oturdu. Şaşkınlıkla açılmış gözleri ve bedenimde ona değen sertliği hissederek gözleri koyulaştı. Ellerini ensemde birleştirdi. Bende bacaklarından doğru ellerimi yavaşça ve zevk vere vere beline doğru çıkardım. Kollarımı beline doladım. Onu öpmek için dudaklarımı yaklaştırmamla 'AMA...' diyerek avucunu dudağımın üzerine kapattı. Kaşlarımı çattım. Avucu hala dudaklarımın üzerindeyken 'AMA.' dedim boğuk çıkan sesimle.  Devam etti 'Ama seninle aramızdaki duygunun ne olduğunu anlayabilmem için önce arkadaş olmak istiyorum.' şaşkınlıkla ve biraz da çocuksu bir sinirle 'NE?' dedim. 

Bu halime gülüp başını salladı 'Doğru duydun. Bundan sonra öpüşmek, ve böyle temaslar yok. Aramızdakileri zamana bırakmak ve birbirimizin güvenini kazandıktan sonra bir şeyler yaşamak istiyorum.' dedi ve şaşkınlığımdan yararlanarak kollarımdan kurtulup yan tarafa oturdu. Put gibi kalmıştım. Hiç mutlu hissetmiyordum ama onu kaybederim korkusuyla bir karşılık da veremiyordum. Kollarım bacaklarımın üstüne düştü. Yüzüm asıldı. Çok mutsuzdum. Onunla olmak, onunla uyumak, onu öpmek, onunla eğlenmek ve her şeyi onunla yapmak istiyordum. 

O İSE BANA NE DEMİŞTİ? ARKADAŞ OLMAK ? HAH ! Yine bu arkadaşlık saçmalığı nereden çıkmıştı? 

'Anurak' deyişinden kararından ne kadar emin olduğunu anladım ama son bir umut dudaklarımı büzerek 'Arkadaş... Olmasak. Hı?' dedim. Kaşlarını çattı 'O zaman hiçbir şey olamayız.' yanaklarımı şişirdim sıkıntıyla ve ağzımın içinde biriken havayı 'POF!' diye bıraktım. 

Zar zor bozulduğumu belli etmemeye çalışarak güldüm. 'Tamam. ARKADAŞIM PHAEN!' imalı imalı söyleyerek ona baktım. Bu arkadaşlık saçmalığından onu öyle bir vazgeçirecektim ki sevgilim olmak için deliye dönecek ve pişman olacaktı.

Gözlerimi kısarak imalı imalı 'Arkadaşım.' dedim tekrardan. 

Phaen gülümseyerek 'Arkadaşım.' diye karşılık vererek başını geriye yasladı. 

Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin