4.Bölüm/İLK AŞK

239 33 21
                                    

Anurak'ın Ağzından

Ne yapacağımı, nasıl tepki vereceğimi bilemez haldeydim. Tin tam karşımdaydı. İlk aşkım, ilk mutluluğum ve ilk kalp kırıklığım...  Değişmişti. Eski anılarımız gözümün önünden geçerken Tin sıkıca sarıldı bana. Öyle sıkı sarılmıştı ki nefesim kesilmişti. 'Uzun zaman oldu...' boynumu öpüp 'Seni çok özledim...' diye mırıldandı.

Sarılışına karşılık veremedim. Benden ayrıldı, yüzünde özlemini belli eden bir tebessüm vardı. Gülümsemesinin ardında gizli olan acıyı, dolu dolu olan gözlerinden anlayabiliyordum. 'Tin...' yutkundum 'Senin burada... Ne işin var?' diye sordum dalgın halde. Aklımdaki düşünceleri toparlayamıyordum. Elimi kavradı, geri çekmek istedim daha sıkı kavradı. 'Biliyorsun burası babamın oteli... Burada olduğunu... Tayland'a döndüğünü öğrenmemle İngiltere'den döndüm... Senin için.' dedi. Kaşlarım çatıldı. Yaşadığımız onca şeyden sonra kendimi zor toparlamışken, şimdi onu karşımda görmemle kırgınlıklarımı tekrardan hisseder olmuştum.

'Anurak...' Phaen'in kısık çıkan sesini duymamla Tin'le aramıza mesafe koyup Phaen'e doğru döndüm. Merakla Tin ve bana bakıyordu. Tin ben tam bir şey söyleyecekken elini omzuma koyup bir adım öne çıktı. Phaen'e bakarak 'Sen... Şu çıkan saçma haberlerdeki çocuk olmalısın...' dedi imalı ve iğneleyici şekilde. Tin hep böyleydi, lafını asla esirgemezdi, acımasızdı. Phaen cevap vermedi. Bakışlarını yerde bir yere sabitledi. Tin'in omzumda gezinen elinden kurtulup Phaen'e doğru ilerledim. Yüzündeki dalgın ifadeden rahatsız olduğunu ve gerildiğini hissedebiliyordum. Phaen'e yaklaşmamla yerdeki bakışları beni buldu, gözlerimiz kesişti. Tin'e doğru hafifçe dönüp 'Tanıştırayım...Tin arkadaşım.' dedim Phaen'in yanlış anlamaması için. Gözlerinde kısa bir an rahatlama gördüm. Çünkü artık öyleydik, ona olan aşkımı yakıp yıkmıştı. Ona olan duygularımla dalga geçişi... Arkadaş kalabilmemiz bile, bana yaptıklarından sonra gerçekten bir mucizeydi. Çocukluktan beri birbirimizi tanımamızın hatırına devam eden arkadaşlığımız...

Phaen'in duyduğuyla dudağının kenarı saniyelik kıvrıldı. Onun bu tatlı halleri beni deli ediyordu. Tin'e doğru döndüm az önceki yanlış anlaşılmayı düzeltmenin verdiği rahatlıkla. Phaen ile aramızda bir sorun olmasını istemiyordum çünkü birbirimizi daha yeni tanımışken benden uzaklaşabilirdi. İlişkimiz derinleşene kadar daha hassas olmalıydım. Korkuyordum, benden uzaklaşmasından.

Tin'in çenesi gergindi. Boynunda gerilen damarları kıskançlığını hatırlatıyordu. Her kıskandığında çıkan damarları... Yanıma gelip küçümseyici bakışlarıyla Phaen'i baştan aşağı süzdü. Bana döndü 'Sadece arkadaş mı?' dedi imalı imalı. Sertçe 'TİN!' diyerek uyardım. Onun bu tavrından rahatsız oluyordum.

Phaen mırıldanır gibi 'Ben gideyim size rahatsızlık vermek istemiyorum.' dedi. Saçmalıyordu. Yanımdan geçerken sıkıca kolundan tutup kendime doğru çektim. Şaşkınlıkla gözleri açıldı, minyon oluşu hoşuma gidiyordu. Düşmemek için ellerini göğsüme koydu 'Anurak!' dedi. Phaen'in elini bırakmadan 'Rahatsız olmanı gerektirecek bir şey yok.' dedim. Kaşlarını çattı bakışları Tin'e kaydı.  Sinirini belli ediyordu 'Rahatsız olmuyorum. Sadece ARKADAŞINla vakit geçirmen için gidiyorum.' dedi vurgulayarak. Arkadaşın kelimesini Tin'e bakarak söylemesi yüzünden gülmemi zar zor tutmuştum. Beni kıskanmasını gizlememesi hoşuma gidiyordu. Tin 'HAH!' diye güldü 'Anurak kendine ne güzel bir eğlence bulmuşsun.' Tin'e doğru döndüm. Gözlerinden çıkan öfke umurumda değildi. Onunla aramızda bir şey yoktu ve olmayacaktı. Tin gözlerini benden ayırmıyordu. Phaen 'Ne saçmalıyorsun?!' diyerek çıkıştı. Ondan bu çıkışı beklemezdim, biraz şaşırmıştım. Tin ise kısa bir an ona baktı. Kıskançlığını hiç gizlemiyordu. Dudağının kenarı kıvrıldı 'Ne zamandan beri minyonları sever oldun Anurak?... Benden sonra zevklerin mi değişti?' Phaen öne doğru sinirle atıldı. Ondan önce sinirle 'Tin!' diyerek hızla kolundan kavrayıp onu terasa doğru sürükledim.

Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin