14.Bölüm/ EMİNİM part 1(+18 BÖLÜM)

202 15 63
                                    

Merhaba :) Doğum günüm vs derken bölüm düzenim kısa bir süreliğine bozuldu ama merak etmeyin yine eski düzene döneriz :) Sabırlı bekleyişiniz için teşekkürler. Bu bölüm 2 part olacaktır. Yorumlarınızı bekliyorum :) Veee beğenilerinizi :)))

Ayrıca bölüm yazılarında farklılık olabilir diğer bölümleri de sizlerden gelen olumlu olumsuz eleştirilere göre düzenlemeye alıyorum :) Konu olarak değil yazım olarak. Öpüldünüz :)


Bu bölüm +18 sahneler içermektedir. Hassas kişilerin bölümü atlaması önerilir. 



Phaen'in Ağzından

'Arkadaşım.' bu kelimeyi aramıza sınır gibi koyan ilk ben olsam da, artık sinirimi bozmaya başlamıştı. 

Anurak yarı çıplak halde, kaslarını gözlüme soka soka yere oturdu.  Gerçekten üstüne atlamamak için zor duruyordum. Gülerek 'Beni mi yiyorsun yoksa yemekleri mi anlayamadım.' dedi. Bakışlarım utançla onu buldu. Gözlerimi kaçırmaya çalıştığım her anda bir yüzü bir de göğsü arasında gidip geliyordum. Anurak'ın bakışlarının bacaklarıma doğru kaydığını gördüm. Sesi soluğu kesilmiş arzu dolu bakıyordu. Bakışlarım bacaklarımı buldu. Bollaşmış havlu yüzünden neredeyse kasıklarıma kadar görünüyordu. İç sesim 'Kapat şunu!' diye bağırsa da sanki arzularım bunu engelliyordu. Anurak'ın, bana olan arzu dolu bakışlarını görmek hoşuma gidiyordu ve bu anı izlemekten zevk alıyordum. İçimdeki engel olamadığım şehvetle bacağımı bilmeden yapıyor gibi bacağımı biraz daha araladım. Gözbebekleri anında kocaman olmuştu. Hızla nefes alıp vermesiyle, bir inip bir kalkan adem elmasını dudaklarımın arasına almak istiyordum. Bakışları bakışlarımı buldu. Masum bir şekilde, fısıldar gibi 'Ne oldu?... Arkadaşım.' dedim. O nasıl beni arzu dolu halde bırakmışsa ben de onu öyle bırakacaktım. Yaptığımı fark ettiği için dudağının kenarı kıvrılıdı, 'Sen...' dedi kıkırdar gibi  ve sustu. Elini saçlarının arasına daldırdı, diğer eliyle de yerden destek alarak vücudunu daha da gözler önüne serdi. 'Sen... beni deli ediyorsun.' dedi kahkaha atarak. Gülümsedim ve kaşlarımı kaldırıp dudaklarımı büzerek 'Belkide birisine çekmişimdir.' dedim. Oyunu daha fazla uzatmayacaktım, çünkü uzatırsam kendi kendini oyuna getiren biri olup Anurak'ın üzerine atlayacaktım. 

Ayağa kalkıp havluyu düzelttim. Bakışlarıyla beni takip ediyordu. Bakışlarının gezindiği yerler sanki yanıyordu. Onunla göz göze gelmeye çekiniyordum çünkü gelirsem çok fena şeylerin olacağını hissediyordum. Yanından geçmek için adım atmamla kolumdan sertçe çekti. Bedenim sendeleyip üstüne düştü. Yarı çıplak bedenlerimiz birbirine değiyordu ve altımdaki incecik havlu yüzünden daha tahrik edici şekilde hissettiğim bacağı aletime değiyordu. Tek düşünebildiğim şey o ve vücuduydu. Kaslı göğsüne ellerimi koyup kalkmaya çalıştım. Daha sıkı tutunca 'Ne yapıyorsun?!' dedim heyecanla. Bir eliyle kalkmamı engellemek için sırtımdan sıkıca bastırırken, diğer eliyle de kolumdan, omzuma ve boynuma doğru yol aldı. Ensemdeki saçlarıma elini daldırarak yüzümü yüzüne yaklaştırdı. Şu anda çıplak tenini hissettikçe ve ona bu kadar yakın oldukça istemsizce sertleşiyordum ve onun da bunu hissettiğinden emindim. 'Anurak!' dedim yalvarır gibi. Biraz daha devam ederse kendimi mantıksızlığa bırakıp dudaklarına yapışacaktım. Bakışlarımız kenetlendi. Gözlerindeki arzu bile içimde inleme isteği uyandırıyordu. Nasıl oluyordu da beni bu kadar mantıksızlaştırıyordu? Bakışlarım dudaklarına kaydı. Dilimin kendi dudaklarımın üzerinde gezinişi, ben kendimi tutmaya çalışsam da bedenimin artık beni dinlemediğini net bir şekilde anlatıyordu. Bedenini biraz daha kaydırdı. Aletime değen sertlik artık bacağı değildi... Boğazım kurumuş, susuz kalmış gibi hissediyordum. Gözlerim heyecanla açıldı ve arzuyla doldu. Bedenimi ve aletimi onun sertliğine bastırdım. Artık durmak istemiyordum. Doğrusu... duramıyordum.


Sertliği altımda daha da belirgin hale gelirken tahrik edici bir tonla fısıldadı,

'Sadece... İkimizin bileceği bir şey yapıyorum.' 

dudaklarımı dudaklarına sertçe bastırdım. Can acısı arttıkça zevk de artıyordu sanki. Dudaklarımın altında ezilen dudaklarını sömürürcesine öpüyordum. Dilini ağzıma sokmasıyla inledim. Sanki sigara dumanını içine çeker gibi inlememi kendi ağzının derinliklerine hapsetti. İkimizin de inleyişleri birbirimizin boğazlarında yankılanıyordu. Saçlarımı sertçe çekişi. Kavga eder gibi sertçe öpüşmemiz, aslında arzumuzdan kaynaklanıyordu. Sırtımdaki eli sertçe bedenimi ona bastırıyordu. Göğüs uçlarımızın birbirine değişi bile o kadar güzeldi ki... 

Onunla olmak... Onu öpmek... Onu koklamak...


Duygular o kadar yoğundu ki gözlerimi açacak halim bile yoktu. Ellerimle saçlarını kavradım. İnlemesiyle dudaklarını rahat bırakıp hızla boynuna doğru indim. Adem elmasını hafifçe dişlerimle ısırdım. 'AHH! PHAEN!' adımı söylemesiyle gülümserken, bakışlarım onu buldu. Yüzündeki zevk, kızarmış dudakları ve burnuyla o kadar güzel ve seksiydi ki içimdeki arzu daha da körükleniyordu. Boynunu sertçe öperken dudaklarımın altındaki hızla atan şah damarını hissediyordum.  

İnip kalkan göğsü ve inleyişleriyle titreyen bedeni, beni deli ediyordu. Ona karşı duyduğum arzu o kadar yoğundu ki canının, sert zemin yüzünden yandığını fark etmemiştim. Ben göğsünden, karnına, oradan aletine doğru yavaş yavaş yol alırken kollarından destek olarak dikleşti ve bakışları beni buldu. Vücudunda ufak öpücüklerimle yol yaparak ilerliyordum. Beni izlemeye çalışsa da her öpüşümde  zevkten başını geriye doğru atıp inliyordu. Aletine doğru yaklaştım. Pantalonuna sığamayacak haldeydi. Kumaşın üzerine yavaşça bir buse kondurdum. 'AHH!' sertçe inleyişi salonda yankılandı. Kapattığı gözlerini panikle açıp dikleşti. Ona bakıp tekrardan öpmek için eğilirken elimden tuttu. Bakışlarımı ona çevirdim. 'Ph- Phaen... Emin misin? Kendimi daha fazla tutamam.' dedi. Kısa bir an düşündüm. Emindim. Ona olan bu tutku sadece elde etmekle geçecek mi yoksa duygularım gerçek mi, duygularımız gerçek mi, görmeliydim. Bakışlarım onu buldu. Hızla yükselip, kucağına oturdum. Bacaklarımı ona kenetlememle, havlunun düğümü çözüldü. Kucağına çıkmamla beni heyecanla karşıladı. Elleri sırtım ve kalçalarımdan sıkıca kavradı. Omuzlarından, ensesine doğru ellerimi çıkarıp kollarımı kenetledim. Cevabımı bekliyordu. Şuh ve tahrik edici bir tavırla 'Yatak odasına gidelim.' diyerek fısıldadım.



part 2 yolda ;)



Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin