Phaen'in Ağzından
Kalabalık caddede ayaklarımın götürdüğü yere gidiyordum dalgın halde. Aklımda olan tek şey Anurak'tı. Sabah okulda karşılaşmamız, otele gitmemiz, eski sevgilisiyle yüzleşmesi ve onun beni öpüşü...
O kadar uzun bir gündü ki, bu yaşadığım olayların bir yıla değil de bir güne nasıl sığdığını düşünüyordum. Anurak... Beni öpmüştü. Kalbim hızlandı, bedenimin sımsıcak olduğunu hissediyordum. O anlar canlandı. 'Dayanamıyorum...' diyerek dudaklarını, sertçe dudaklarıma bastırdı. Şehvetini, beni öpüşündeki sertlikten hissediyordum. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. O kadar yakındı ki, onu bu kadar yakından görmek bir hayal kadar güzeldi. Anurak gibi biriyle çoğu kişi bu anı yaşamak ister diye düşündü içimdeki çirkef yanım. Böyle düşünmenin her ne kadar yanlış olduğunu bilsem de mutluluktan uçuyordum sanki. Şanslı hissediyordum kendimi. Hiç bitmesin istiyordum. Dudaklarının tadı çok güzeldi.
Vücudumun vücuduna değişiyle hissettiğim her duygu o kadar özeldi ki, onu istediğim her anda öpebilmeyi diledim dudaklarımı dudaklarına hapsetmişken. Nefes almak için kısa anlığına dudaklarını dudaklarımdan ayırdı. Kendimi susuz kalmış gibi hissediyordum. Bakışlarımız kesişti, göz bebekleri heyecandan büyümüştü ve kahverengisi daha da koyulamıştı sanki. Bakışlarım, devam etmesini istediğim için dudaklarına kaydı. Ne istediğimi anladı. Yumuşacık dudaklarıyla haşince ve sömürürcesine öpüyordu beni.
Arzu tehlikeli bir duyguydu, çünkü insanı düşünemez hale getiriyordu. Sanki sarhoş olmak gibiydi. Sertliği arada canımı yaksa da, o kadar arzu doluydu ki canımın acısını düşünmekten çok devam etmesini istiyordum. Çünkü bu garip bir şekilde zevk veriyordu.
Dilinin dudaklarımın arasından kaydığını hissetmemle öpüşümüz derinleşti. Sertliğinden hoşlanmıştım. Birbirimize olan temaslarımızla, arzumuzu belli edişimiz daha gerçekçiydi. Kelimelere, uzun cümlelere ihtiyacımız yoktu bunu anlatmak için. Yaptığıyla ağzının içine inledim. Sesim boğuk çıkmıştı. Zaten üstümde olan bedenini bedenime bastırıyordu. Gittikçe yatağa gömüldüğümü hissediyordum. Beni her hareketiyle deli ediyordu ve arada bir aklım başıma gelir gibi olduğu her anda beni tekrardan etkisi altına alıyordu. Elim boynundan ensesine ve oradaki saçlarına doğru ilerledi.Sertçe kavradım. Ağzımın içinde inlediğini duydum. Ensesindeki saçlarını tutarak kendime doğru daha da bastırdım. Bedenlerimizin bir olmasını diler gibi birbirimize sertçe bastırıyorduk. Farkında olmadan bacaklarımı araladım. O kadar uyumluyduk ki ne istediğimi hemen anlıyordu. Bacaklarımın arasına onu almama izin verdi. Göğsümde gezinen eliyle inledim. Onun bedeni karşısında minyon kalan bedenimi arzu dolu gücüyle kontrol ediyordu. Bir itirazım da yoktu. Birbirimizden uzaklaşamıyorduk. Ensesindeki elimi tutup ellerimizi birbirine kenetleyerek yatağa bastırdı. Gözlerimi araladım. O kadar güzel öpüyordu ki, onu beni öperken izlemek muhteşemdi. Zevkle kapadığı gözleri, nefes nefese kaldığı için hızla inip kalkan göğsü, yüzüne düşen terden hafifçe ıslanmış saçları...
Sanki bir manga karakterini andırır gibi saçları gibi sivri sivri duruyordu... Çizimlerdeki karakterler muhteşem olurdu. Yüzlerinin oranı, saçları, dişleri, dudakları... Ama Anurak onlardan bile daha muhteşem ve kusursuzdu.
Bunları düşündüğüm anlarda, öpüşüne onun kadar iyi bir şekilde karşılık vermeye çalışıyordum. Daha önce kimse beni böyle öpmemişti. Bana hissettirdiği kadar onun için de unutulmaz olmasını istiyordum. Dudaklarıyla az önceki sertliğinin aksine biraz daha yavaşlayarak ve nefesini düzene sokmaya çalışarak dudağımın kenarını, yanağımı ve çenemi öperek boynuma doğru ilerledi. Ben hala nefes nefeseydim. Gözlerim kapandı zevkle. Boynumda gezindirdiği dudakları ve tenime değen sıcak nefesi bir fısıltı gibi içimin gıdıklanmasını sağlıyordu sanki. Şah damarımı dudaklarımı öper gibi öpünce inledim. Dudakları ıslaktı ve boynumu her öptüğünde bedenini arasına allığım bacaklarımın kasıldığını hissediyordum. Bir elim omzuna kaydı kenetlediğimiz ellerimizi bırakmadan boynuma daha da fazla bastırabilmek için başını ittirdim kendime doğru. 'Çok güzelsin...' diye fısıldadı ve öptü. 'AH!' diye inledim. Gülümsediğini öpüşünün duraklamasından ve dişlerinin tenime değmesinden hissediyordum. O böyle yaptıkça arzuyla vahşileşiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)
General FictionKore'de modellik yapan ve ailesi son derece zengin olan Anurak yarı Koreli yarı Taylandlı'dır. Anurak değişim öğrencisi olarak Tayland'a gelir ve böylelikle Phaen ile tanışır. Phaen onun okulunda moda tasarım bölümüne okuyordur. Mavi bir kumaş parça...