Part 2 ve (+18 sahneler içermektedir hassas kişilerin bu bölümü geçmesi önerilir.)
İyi okumalar ;)
Anurak'ın Ağzından
Phaen'in cesur halleri kendimi tutmamı zorlaştırır olmuştu. Zaten onu düşünmediğim bir an bile yokken, bu yaptıklarıyla aklımın her köşesine kendini kazıyordu. Üstümdeki ağırlığını ve sıcaklığını hissetmek enfes bir şeydi. Bedenini bana bastırmasıyla kalçalarından ve sırtından sıkıca kavradım. Onu o kadar sert öpmek istiyordum ki bu duygu vücutlarımız birbirine kaynaşsın ister gibiydi... Kucağımdaki oturuşundan dolayı çıplak bedeninin ve aletinin kıvrımlarını net şekilde hissediyordum. Ne ara öpüşmeden bu noktaya gelmiştik? Birbirimize duyduğumuz arzu bu kadar fazla mıydı? Dayanacak gücümüz kalmamış olmalıydı. 'Yatak odasına gidelim.' mırıldanışıyla tamamen baştan çıkmış halde hızla onu kucaklayıp ayağa kalktım. Boynuma doğru eğilip sömürürcesine öpmesiyle ensesine doğru başımı gömdüm zevkle. Şeftali kokusu duşa girmesiyle yenilenmişti ve daha da net şekilde bedenime siniyordu. Onun gibi kokmak.. ona karışmak.. onunla bir bütün olmak istiyordum... Odasının yolunu bile bilmeden bir adım attım. Boynuma bıraktığı öpücüklerin beni kendimden geçirdiği o anlarda bir de odayı bulmaya çalışıyordum. Bıraktığı ısırıkla 'Ah!' diye inledim. Sert oluşu o kadar zevkliydi ki. Beni deli ediyordu. Bacaklarını belime kenetleyişiyle aramızdaki havlu hızla yere düştü. Kalçalarını sıkmamla öpüşü kesildi ve 'ANURAK!' diye inledi. Sırtını duvara yaslayıp kendimi ona bastırdım. Aletlerimizin birbirine sürtmesi nefesimi kesiyordu. Bir elimle kalçalarından sıkıca tutup diğer elimle göğsünden aletine doğru indim. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırmamla iki eliyle başımdan tutup karşılık verdi. Öpüşü ve dilinin dilime değişi neredeyse bacaklarımın titremesini sağlatacak haldeydi. Aletine dokunmamla gözlerini zevkle araladı. Yüzündeki cesur ve seksi ifadesiyle başını duvara yaslayıp yukarı kaldırdı. Ortaya çıkan adem elmasını onun bana yaptığını hatırlayarak önce öpüp dilimle sertliğini hissettim. Sertçe yutkunmasıyla inip kalkan adem elması dudaklarımın arasında bir lolipop gibi hareket ediyordu. Sertliğim artık pantolonuma sığamayacak hale geldiği için nefes nefese dudaklarımı ayırıp 'Odan nerede?' diye sordum. Biraz utangaç bir ifadeyle gözlerini kaçırarak 'Koridorun sonunda...' diye mırıldandı. Gülümsedim, bakışları beni buldu. Utanarak gülümseyip başını omzuma yasladı. Yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü. Sıkıca kavrayarak odasına doğru ilerledim.
Phaen'in Ağzından
Odama girmemizle az önceki aceleci halimiz yerini biraz tedirginliğe, utangaçlığa ve korkularımıza bırakmıştı. Onunla bir bütün olmak istiyordum çünkü kaybedecek bir şeyim yoktu. Onu her türlü, her şekilde istiyordum. Bana dokunması, yanımda olması, konuşması, her şeyiyle onu istiyordum ve buna emindim. Çıplak bedenimi yatağa bırakmasıyla, cesaretim tamamen utangaçlığa dönüşmüştü sanki. Bakışlarının arzuyla üzerimde gezindiğini hissediyordum. Beni inceliyordu. Sessizliği yüzünden merakla bakışlarımı ona çevirdim. Kaşlarını hafifçe çatmış bana bakması paniklememi sağlamıştı. Beni beğenmemiş olabilir miydi? Yetersiz miydim? İstemsizce kırgınlık içimi kaplarken kalkmak için yeltenmemle üstüme çıktı. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. 'Anurak!' ismini şaşkınlıkla haykırdım. Kollarımı kaldırıp tek bir eliyle bileklerimden kenetleyip yatağa bastırdı. Göğsüme başını yaklaştırmasıyla, utangaçlığım tekrardan arzu dolu, Anurak'ı isteyen Phaen'in içimde canlanmasını sağladı. Dudaklarını hafifçe değdirerek tenimin üzerinde gezdiriyordu. Bu bile boşalmamı sağlayacak hale getirmişti. 'Phaen...' adımı söyleyişiyle gözlerimi araladım. Dilini göğüs ucuma değdirmesiyle inleyerek ellerimi kaldırmaya çalıştım ama sıkıca tutuyordu. Yorganın avuçlarımın içinde büzüşe büzüşe parçalanabilecek hale geldiğini hissediyordum. 'Neden bu kadar güzelsin... Ve beni deli ediyorsun...' söyledikleriyle sırtımda binlerce şeytan tüyü çiçeği uçuşmuş gibi oldu. Göğsümü daha fazla öpmesi için yay gibi kaldırdım. Gülümseyerek bana baktı. Dudakları ve dişlerinin arasındaki göğüs ucumla bana bakarak gülümsemesi zevkle dolup taşmamı sağlıyordu. 'Ahh! Anurak! DAYANAMIYORUM!!! AHH!' kendi inleyişim odamda yankılandı. Bileklerimdeki elini çekmesiyle ona doğru yaklaşıp hızla fermuarını açtım. Geri çekilmemle çıkarırken ben de yatakta kollarımdan destek alarak gerileyip çekmecemi açtım ve prezervatif kutusunu ona doğru uzattım. Kaşlarını çatıp meraklı bir ifadeyle kutuyu almasıyla utanarak gözlerimi kaçırdım ve mırıldandım 'Bi- bizim için almıştım.' Gerçekten de öyle olmuştu. Onunla beni sevişirken gördüğüm bir gece yüzünden kendimi tutamama ihtimaline karşı almıştım ve iyi ki de almışım. Çünkü... Kendimi tutamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)
Fiction généraleKore'de modellik yapan ve ailesi son derece zengin olan Anurak yarı Koreli yarı Taylandlı'dır. Anurak değişim öğrencisi olarak Tayland'a gelir ve böylelikle Phaen ile tanışır. Phaen onun okulunda moda tasarım bölümüne okuyordur. Mavi bir kumaş parça...