Hot Blue Love "BL" (GAY BxB)

1. BÖLÜM / MAVİ MÜREKKEP

Tiktok'tan gelenler huhuuu :)) Başladığınız saati ve tarihi yorum olarak yazın :)))

Herkese iyi okumalar :) Umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı bekliyorum...

Instagram: Kitwinsr

Tiktok: Kitwinsr

....

Anurak elinde tuttuğu uçak biletine baktı. Tek yön Kore (Seul)-Tayland(Bangkok) biletiydi. Popülaritesinin temsilcileri olan fan grubu onu görmemelerine rağmen havalimanında 'YOON-aaa!!! YOON-aa!' diyerek adını tezahürat etmeye devam ediyorlardı. Buna çocukluğundan beri alışkındı. Babası Koreli ve Top1 Entertainment'ın sahibiydi. Annesi ise Taylandlı ve hem kendi ülkesinde hem de globalde tanınmış bir balerindi. Anurak, çocukluğundan beri flaşların ve yoğun ilginin arasında büyümüştü. Sadece yakışıklı yüzü bile bu popülariteyi sağlayabilecekken ailesinin kariyeri ve zenginliği tüm bunlara doğduğu andan beri sahip olmasını sağlıyordu. Korece ismi Yoon'du. Anurak ismi ise Tayland'da kullandığı, annesinin koyduğu adıydı. Melezdi ve tayca adının anlamı olan melek kadar melekleri andıran bir yakışıklılığa sahipti. Anurak, bilet kontrol sırasında VIP yazısı çıkmasıyla ayağa kalkıp ilerledi. Etraftakilerin gözü üzerindeydi, gizlice çekilen fotoğraflarını umursamadı. Biletini kontrol eden kız, hayran hayran ona bakıyordu o ise ününün verdiği gereklilikle her zaman yaptığı gibi gülümsedi.

 Zoraki gülümsemesi kızın yanından geçmesiyle yüzünden hızla silindi. Telefonu çalınca adımları yavaşladı 'Efendim hyung.' arayan menajeriydi. 'Ah! Yoon- a iyi misin? Bilet bilgilerin gizli tutulmuştu ama yine birileri fan grubuna sızdırmış. Bir sorun çıkmadı değil mi? Umarım havalimanı güvenliği yeterli olmuştur.' Yoon nötr bir ifadeyle uçağa doğru ilerlerken 'Hyung ben buralarda değilken şu köstebekleri yok etmelisin.' dedi. Hyung'u sesindeki ciddiyetten Yoon'un rahatsız olduğunu anlamıştı 'Tabi ki de halledeceğim sen onları bana bırak!' Yoon hafifçe tebessüm ederek gözlerini devirdi. Uçağın girişindeki hostesler gözlerindeki parıltılarla Yoon'u karşıladılar. Yoon'da samimi şekilde gülümsedi ve biletini kontrol etmeleri için uzattı. İki hostesin aynı anda bileti almaya çalışması ikilemde kalmasını sağlamıştı, umursamadı. Hangisi olduğuna bakmadan içlerinden birine verdi. Verdiği kız şanslı olduğu anların tadını çıkarıp koltuğunu göstermek için Yoon'un önüne geçti. Yoon, eşlik eden hostesi takip ederken Hyung'u cevapladı 'Hyung bir sorun çıkmadı, indiğimde haber veririm. Şimdi kapatıyorum.' diyerek cevabını dinlemeden kapattı. Hostese hızlıca teşekkür edip koltuktaki yerini aldı. Camdan dışarı bakıp dudağının kenarıyla gülümseyerek Tayca fısıldadı 'İşte başlıyoruz...'

2 hafta önce

Anurak anne ve babasına kaşlarını çatarak baktı. 'Ne demek Tayland'a değişim öğrencisi olarak gidiyorsun ?!' sinirliydi çünkü ona sormadan onun adına bir plan yapılmıştı ve bunu ona son dakika söylüyorlardı. Annesi Anurak'ı yumuşatmaya çalışır şekilde cevapladı 'Anurak senin adına alınan kararlara ne kadar sinirlendiğini biliyorum ve bunu son dakika söylediğimiz için de üzgünüz ama bu senin iyiliğin için... Hem sadece 1 sene kalıp döneceksin. Aileni ve aile köklerini tanımanı istiyoruz. Ben Tayland'da doğdum ve büyüdüm. Sen ise sadece çocukluğunda orada bulundun. Şimdi anıların silikleşmiştir bile... İyi bir sanatçı olma yolunda ilerliyorsun ve emin ol, global bir sanatçı olmak istiyorsan önce kendi kökenlerini tanımalısın böylelikle başka kültürleri deneyimleyebilecek ve yorumlayabilecek bir kişi olabilirsin...' Anurak annesinin açıklamasına isyankar yanının verdiği sinirle itiraz etmek istese de bir yandan haklı olduğunu düşünmeye başladığı için sustu. 

Babasıyla göz göze geldi. Babası derin bir nefes alarak aldıkları kararı, annesinin açıklamasına destek olacak şekilde bir kez daha açıkladı 'Oğlum... Kore'yi ve buranın kültürünü çok iyi tanıyorsun ama Tayland için öyle değil, değil mi? Anneni haklı buluyorum, hem kendi ayaklarının üzerinde durmayı denemek fena olmaz ha?' dedi esprili şekilde göz kırparak. Anurak gülümsedi. Hayır diyemeyecekti. Aslında durup düşündüğünde eğlenceli olabilirdi ama hala kızgındı. Çünkü o normalde böyle bir şey için birkaç hafta önce değil birkaç ay önceden plan yapar ve hazırlanırdı. 'Peki siz nasıl isterseniz ama buradaki işlerimi düzenlemek için Hyung'la toplantı yapacağım...' ailesi onun çalışkan ve sorumluluklarını bilen bu tavrı karşısında hoşnut olup gülümsediler...