Ölümden Sonra

8. BÖLÜM: Kanlı sayfalar

8. Bölüm: Kanlı sayfalar

Bölüm Şarkısı:Kolpa/Beni aşka inandır

*Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.

William Shakespeare/Romeo ve Juliet*

•11 Yıl Önce•

"Ateş, cidden farkında değil misin yoksa rol mü yapıyorsun? Hayır sen zekisindir de merak ediyorum." dedi Çınar. Spor salonunda sadece ikisi kalmıştı ve teke tek basketbol maçı yapmaya karar vermişlerdi. Çınar ise sonunda Sinem hakkında konuşmaktan vazgeçmiş ve şimdi Ateş'e sarmıştı.

"Ne saçmaladığını bilmiyorum, ama kaybediyorsun." diyerek basket topunu potaya deliksiz geçirdi Ateş.

Çınar çevik bir hareketle potanın altından seken topu ellerine alarak sektirmeye başladı. Bir hayli terlemişti.

"Bak şimdi Ateş. Sana her şeyi baştan anlatacağım." dediğinde Ateş topu almak için hamle yaptı ama Çınar topu diğer eline paslayarak buna engel oldu.

"Doğa'nın bir erkek arkadaşı olsa ne yaparsın?" diye sordu nefes nefese. Ateş düşünmeden hemen, "Sorguya çekerim." dedi.

Çınar, basket topunu çâlımla diğer tarafa geçirip potaya attı ve direğe çarpan top hemen ardından potadan geçti.

"Tamam, peki sonra, sevgili oldular. Şimdi ne yaparsın?" dediğinde Ateş topu sektirmeye başladı. "Eniştem der susarım, genç kız ne isterse yapar sonuçta. Ben karışamam" dediğinde Çınar'ın dudakları yukarı kıvrıldı. Bu sinsi gülüşü Ateş de biliyordu ama hâlâ sonucun nereye varacağını bilmiyordu.

"Peki aynı şeyi Masal için söyleyebilir misin?" dedi sırıtarak. Ateş buna şaşırmış şekilde Çınar'a bakarken Çınar Ateş'in elindeki topu çalarak anında potaya gönderdi. Deliksiz giren sayıya sevinerek, "Sayı." dedi.

"Ne diyordun, kaybediyorsun mu?" diyerek güldüğü sırada Ateş topu umursamadan ensesine vurdu Çınar'ın.

"Ah!" diye sızlanan Çınar bir elini ensesine götürerek Ateş'e baktı.

"Ne diyorsun sen Çınar? Ne saçmalıyorsun?" diyerek topu kilitli depoya doğru götürmeye başladı.

"Oğlum sen cidden bayağı malsın, sadece belli etmiyorsun." diyen Çınar'a öldürücü bakışlar attı Ateş.

"Yani alınma ama sen bu kızdan hoşlanıyorsun." dediğinde Ateş öksürme krizine girdi.

Öksürüğü bir süre sonra dururken, "Ne?" diye bağırdı. "Ne yapıyorum, ne yapıyorum?" dediğinde Çınar yine sinsi bir gülüşle ona baktı. "Hoşlanıyorsunuz diyorum Ateş Üstün. Siz efendim, Masal Gökdağ'dan hoşlanıyorsunuz." dediğinde Ateş de güldü.

"Nereden çıkardın Çınar bunu?" diye sordu. O ve Masal sadece iki kardeşti. Ona o açıdan bakmamıştı.

"Oğlum kızın senden başka biriyle konuşmasına katlanamıyorsun farkında mısın? Doğa için farklı, Masal için farklı bir durum bu. Bir gün kendini gözlemle. Dışarıdan bakan birisi direkt anlar." dediğinde Ateş henüz bırakmadığı topu hızla Çınar'a attı. Çınar göğsüne yakın yerde topu tuttuktan sonra sinsice sırıttı.

"Sinem takıntılı bir manyaktan aşk tavsiyeleri alıyorum. Ben de normal değilim." diyerek söylendiği sırada Çınar büyük bir kahkaha attı. Deponun zaten üzerinde olan anahtarını çevirip Ateş'e baktı. "Ben bırakıp gelirim. Sen Masal'a nasıl çıkma teklifi edeceğini konuş." dedi.

"Derse gelecek misin?" diye soran Ateş Çınar'ı kapıda durdurmuştu. "Ben burada okumuyorum şampiyon. Siz ineklere bol şans." diyerek depoya girdi. Ateş de arkasından tebessüm edip spor salonunun zaten açık olan kapısına doğru ilerledi.