Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐||

🌙 24 'Emanetim' 🌙

🎉Selamın aleyküm mümin kardeşlerim!🎉

⭐Aşağıda da küçük, minik, mini minnacık bir yıldız var. Onu da parlatırsanız mutlu olur.🌟

•••••••••••••••••••••••

Helalim: Gönül gözüm kapalı,
(22.16)

Helalim: Bilerek sana yazılıyorum

(Görüldü)

Helalim: A penceresi aralı

Helalim: Her yerine BAYILIYORUM

Müezzin Beyciğim: Cidden mi!?

Helalim: Ne cidden mi?

Müezzin Beyciğim: Aşağıda mısın?

Helalim: Bazen çok zeki ve çakal

Helalim: Bazen de safsın be Yusuf'um

Helalim: Evde yarı çıplak gezme!

(Görüldü)

Helalim: Aferin aferin

Helalim: Giy üzerini

Helalim: Kimseler görmesin

Helalim: Gebertirim!

Müezzin Beyciğim: Odama kamera falan mı yerleştirdin?

Helalim: Yoo

Müezzin Beyciğim: O zaman müneccimsin ve haberim yok

Helalim: Yoo

Müezzin Beyciğim: Ulan beni mi izliyorsun dışarıdan!

Helalim: Kanatlarım yok Yusuf!

Müezzin Beyciğim: Yoo var

Müezzin Beyciğim: Sen benim için bi' meleksin

(Görüldü)

Müezzin Beyciğim: Utangaç karım mesaiye başladı he?

Helalim: Hiçte bile

Helalim: Telefonu yüzüme düşürdüm

Müezzin Beyciğim: Bir yerine bir şey oldu mu?

Helalim: Burnum kırıldı sanırım

Müezzin Beyciğim: Aç balkon kapısını geliyorum

Helalim: HAYIR!

Helalim: Gelme!

Helalim: Araf abim uyumadı

Helalim: Valla seninki de kırılır ona göre

Müezzin Beyciğim: Karımızı görmeye de gelemiyoruz anasını satayım

Müezzin Beyciğim: Başlarım abinden

Müezzin Beyciğim: Aç kapıyı

Helalim: Yusuf!

Helalim: Abimle aranız bozulsun istemiyorum

Helalim: Yapma lütfen

(Görüldü)

Helalim: YUSUF!

Müezzin Beyciğim: Tamam

Helalim: Seni seviyorum

Müezzin Beyciğim: Bende seni, güzelim

Helalim: Allah'a emanet ol, Yusuf'um
(22.25)

Müezzin Beyciğim: Allah'a emanet ol, emanetim
(22.25)

•••

Yusuf beni duvara sertçe çarptırdığında ağzımdan bir çığlık çıkacaktı ki hemen ağzımı kapattı.

Sessiz olmalıydık ki bizi duymasınlar. DUYARLARSA YANDINIZ!

"Çok acımadı değil mi?" dedi fısıldayarak. Başımı sağa sola salladığımda elini yavaşça çekip belime koydu ve beni iyice kendine çekti.

"Yusuf, biraz daha yaklaş. Görecekler."

Adım seslerini duyduğumda gözlerimi sıkıca yumdum. "Geliyorlar!"

"Şişt! Sessiz ol, gülüm."

Tek gözümü açıp etrafa baktım. Bizi böyle gören çok yanlış anlayacaktı! Ama oyun oynuyorduk canım. Oyun adı: Evcilik...

"ASEL ABLA, YUSUF ABİ SOBE!" diye bağırdı Ela.

"Yusuf ya!"

Yusuf gülerek yanağımı öptü. "Sanırım diğer elde ebe biz olacağız."

"Evet." dedim bıkkın sesimle.

Yusuf elimi tutarak bahçenin ön tarafına ilerledi. Bizi böyle gören Ela kocaman gülümsemesiyle Fatih'e döndü.

Koşarak gidip yanağını öptüğünde gözlerimi kocaman açmıştım. "A-aa."

Yusuf'ta kıkırdayarak benim yanağımı öpünce dirseğim ile karnına hafifçe vurdum. "Yusuf, ayıp."

Ela, "Fatih, benim elimi tutar mısın!?" dedi heyecanla.

Fatih'te utana sıkıla Ela'nın işaret parmağını tuttu ve gülümsedi. Yusuf'ta benim işaret parmağımı tuttuğunda şaşkınca ona döndüm. Ela'yla Fatih'i göstererek göz kırptığında bende gülümsedim.

"Mükemmel bir tablo!" diyen Yüsra'yı anca fark ediyordum.

Koşar adım yanımıza gelip telefonu önümüze tuttu. Ben Yusuf'a, Ela Fatih'e gülümseyerek bakıyordu. Yusuf benim, Fatih'te Ela'nın işaret parmağını tutuyordu. Ve karşı karşıyaydık. Gerçekten de çok güzeldi!

Fatih, "Asel ablamı çok mu seviyorsun, Yusuf abi!?" diye sorunca Yusuf önce Fatih'e sonra da bana döndü.

Gülümseyerek başını salladı. "Çok seviyorum. O benim emanetim."

•••••••••••••••••••••

Yusuf'um! GALP, GALP, GALP!

Allah'a emanetsiniz, görüşürüz inşAllah!