🎉Selamın aleyküm mümin kardeşlerim!🎉
⭐Aşağıda da küçük, minik, mini minnacık bir yıldız var. Onu da parlatırsanız mutlu olur.🌟
Bölümü yazarken çok ağladım 🥲 İyi ağlamalar...
Sözde bir daha böyle ağlamalı bölüm yazmayacaktım. Bir şey daha yazcaktım, ama sona yazmaya karar verdim. Siz şimdi okuyunnnn!
‼️ ŞARKIYI BAŞTA AÇMAYI UNUTMAYIN‼️Birdeeee bir yerden sonra yine kesiyoruzzzz! Ben yazdım nerede kesileceğinii!
Bölüm bayağı uzun bu arada! İyi okumalar... ❤️
••••••••••••••••••••••
Kalbim sızlıyor ve ayakta zor duruyordum. Artık daha fazlasını duymakta istemiyordum!
Sessizce içeri girip parmağımdaki yüzükleri çıkardım ve orta sehpaya bıraktım.
Onları ne görmek, ne de daha fazla duymak istiyordum. O yüzden, eve ilk geldiğimiz zamanlarda fark etmediğim, arka bahçeye açılan kapıdan çıktım ve eve gitmek için yola koyuldum.
Bazen sevdiğin insanlara da güvenmemen gerekiyordu demek ki. Eğer güvenirsek, güvenimiz böyle boşa çıkıyordu.
Yusuf'a ilk yazdığımda günahtan, haramdan çok korktuğunu sanmıştım. Bu yaptığı neydi peki?
Etraftakilerin gözlerinin üzerimde olması beni rahatsız etmiyordu. Onların düşüncelerinden çok zihnimde ki soruları düşünmem gerekiyordu çünkü.
Yusuf bana bunu nasıl yapardı?
Beni çok seviyordu?
Emanetiydim onun?
İnsan emanetine böyle mi sahip çıkardı?
Bir kadın çıkmış ve her şey bitmişti! Kadına değildi sinirim, ikimizi de bu hâle getiren sözde kocam, Yusuf idi!
Daha fazla ilerlediğimde ayaklarımın çıplak olması canımı yakmaya başlamıştı. Ardı arkası kesilmeyen göz yaşlarım görüşümü bulanıklaştırıyordu.
"Damat kaçmış, yenge!" dedi genç bir adam. Yanılıyordu, gelin kaçmıştı.
Onlar gülüşürken gelinliğimin eteklerini daha sıkı kavradım ve daha da hızlı yürümeye başladım. Kaldırıma çıkıp çöp konteynerının yanından geçecekken ayağıma giren sızıyla çığlık atmamak için elimi sertçe ağzıma koydum.
Canım o kadar çok yanmıştı ki, sanki oraya bir şey saplanmıştı. Bakmak için kaldırıma oturup gelinliğimin eteğini biraz kaldırdım ve sağ ayağımın altına baktım. Küçük küçük cam parçaları girmişti.
Kanlar yavaşça süzülürken bazıları yere, bazıları gelinliğime bulaşmıştı... Gelinlik, gelinliğime değil. Gelinlik bir kadının en mutlu günlerinden birinde giydiği şeydi. Ama ben mutlu değildim.
Elimi cam parçalarına götürüp bir tanesini çıkarmaya çalıştım. Göremediğim için başımı biraz yakınlaştırdım. Yanağımdan süzülen yaş yaranın üzerine gelince yakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐||
Spiritual_𝚃𝙰𝙼𝙰𝙼𝙻𝙰𝙽𝙳𝙸_ Bilinmeyen Numara: Uydum şeytana, (14.32) Bilinmeyen Numara: Başladım sana yazmaya Bilinmeyen Numara: Allah'ım sen bu kulunu affet Bilinmeyen Numara: Bu kulun, masum bir aşık Bilinmeyen Numara: İnşAllah bu olayın sonunda evle...