Müezzin Beyciğim ||𝚝𝚎𝚡𝚝𝚒𝚗𝚐||

🌙 26 'Sadece Senin' 🌙

🎉Selamın aleyküm mümin kardeşlerim!🎉

⭐Aşağıda da küçük, minik, mini minnacık bir yıldız var. Onu da parlatırsanız mutlu olur.🌟

Medyadaki sesle okursanız ağlayacağınızdan eminim. Şahsen ben yazarken ağladım. Bilmiyorum belki yaşayarak yazdığım içindir...

•••••••••••••••••••••

Genç adamın gözlerini kapatmadan önceki söylediği son söz, "Allah'ım, Asel'im sana emanet." olmuştu...

Genç kadının duyduğu şeyle kalbine ağırlık çökmüş, telefonu kapatıp yatağına oturmuştu.

Birden kahkaha atmaya başladı. "Şaka değil mi!? Off, Yusuf çok kötüsün!"

Telefonu alıp genç adamı aradı, aradı, aradı... Ama açılmıyordu.

Yüzündeki küçük tebessümde solarken gözleri dolmuş ve yaşlar akmaya başlamıştı.

Genç adama, çarpan adam gitmeden önce ambulansı aradı. Sonra gitti. Çünkü acelesi vardı. Dünyaya gözlerini açması gereken bir bebek vardı arabada. Sonra zaten teslim olacaktı. Ama bebeğine ve karısına yeterki bir şey olmasın istiyordu...

Genç kadının küçük abisi olayı öğrenir öğrenmez, ayaklanıp karısını uyandırmadan kardeşinin yanına gitti. Canı çok fazla yanıyordu. Burada kardeşi, orada da kardeşim dediği adam ağlıyordu. Evet adamın gözünden de bir damla yaş düşmüştü.

Hep bundan korkmuyor muydu, genç adam? Evlenirim, eğer bana bir şey olursa o kadını geride bırakırım, diye. Babasının kaderini mi paylaşıyordu o da?

Asaf, abisini arayıp olanları anlattıktan sonra hepsi hazırlanıp genç adamın kardeşini ve annesini de alıp hastaneye yol almışlardı.

Ameliyathanenin önüne gelince genç kadın çaresizce kapıya baktı. Nasıldı acaba sevdiği adam?

Bir köşeye geçip otururken başını havaya kaldırıp gözlerini kapattı. "Allah'ım lütfen ona bir şey olmasın. Biraz daha kalsın benimle." diye fısıldadı.

Genç adamın annesi kocasını düşündü. En son ameliyathanenin önünde saatlerce beklediklerinde gözlerine kurban olduğu adam cansız, bedenini kaplayan bembeyaz çarşafla çıkarılmıştı.

İkincisine dayanabilir miydi? Dayandırdı elbet. İmtihandı. Ahirette görüşecekti. Biliyordu ki, sevdiği adam da onu bekliyordu. Oğlu da beklerdi...

Genç kadının ailesi sessizce oturuyordu bir kenarda. İçlerindeki acı büyüktü. Genç adamı damatları gibi değilde, evlatları gibi görüp sevmişlerdi.

Kadın ezbere bildiği tüm duaları, sûreleri okudu. Bir daha okudu. Bir daha okudu...

Kaç saat geçmişti? Tam 2 saat. Ama ne gelen, ne giden vardı. Bir Allah'ın kuluda çıkmaz mıydı, şu kapıdan?