Öncelikle eğer kitabı bitirmediyseniz bu bölümü okumayın. Çünkü spoiler olacak.
İlk olar Deniz Keskin yani Ian Bohen'i bir çoğunuz beğenmedi. Evet 27 yaşına göre baya yaşlı duruyordu. Lakin hapishanede yaşayan biri umudunu yitirmiş birisidir. Bu yüzden de yaşından daha yaşlı gözükebilir. Bende bunu düşünerek ve en sevdiğim aktörlerden biri olan Ian Bohen'i ana karakterlerimizden biri yapmak istedim. Zaten kitabın sonuna kadar gelenler ve buraya kadar okuyanlar çirkin ya da yaşlı olmasını pek umursamıyordur. Ki bence çirkin değil...
Neyse diğer konuya geçelim. Ben kitaba ilk başladığımda sadece aklımda bir kızın bir hapishanede olan adama mektup gönderecek olmasıydı. Ondan sonraki bütün bölümleri yazarken aklıma geldi ve o şekilde sürdürdüm. Bu yüzden de cringe ve saçma oldu. Hatta en sonda Deniz'i öldürecektim ama kıyamadım ve onun bir rüya olmasını istedim. Anlayacağınız hiç düşünmeden yazdım bu kitabı.
Her zaman yanımda duran insanlar da oldu. Yorumlarda karakterlere hakaretler edenler, özelden bana saçma sapan şeyler yazanlar da oldu... Ama ben yanımda duran herkes için bitirmeye odaklandım. Ve gerçekten de hayalimden çok çok fazla bir kitleye ulaştım. Bir bin okunsa gene iyi diye düşünerek yazdım ama şuan 190B okunmadayız. Gerçekten hepinizi çook seviyorum. Kitap okunmasına nazaran çok az takipçim var ona da bir el atsanız çok mutlu olurum.
Hepiniz kocaman öpüldünüzZzZz<3
Bu kadar sıkıcı konuşmayı okuyan olur mu bilmem ama yine de yazmak, içimi dökmek istedim. (◍•ᴗ•◍)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapishane Kaçkını
Teen FictionHayatına heyecan katmak için kendinden yaşça büyük bir mahkuma mektup gönderen genç kız... Her şey böyle başlıyor ve olanlar oluyor. ÖpüldünüzZzZz<3