Fazla söyleyecek bir şeyim yok. Sadece yorumlarda ve özelden bana güzel dönüşler sayesinde buraya kadar geldim. Hepinize çok teşekkür ederimm <3
Neyse duygusallığa bağlamadan yeni bölüme geçelimm.
………
Arabada arka koltukta oturmuş baş dönmemin geçmesini bekliyordum. "Yenge sende az değilsin varya. Deniz'in adını duyunca nasıl da yola geliyorsun"
"Sus Celal abi"
"Aaaa oldu mu şimdi hiç yenge"
"Biraz daha konuşursam üstünüze kusacağım o yüzden sus lütfen"
"Ay tamam tamam kusma yeter ki sen sustum ben"
Camdan dışarıyı seyretmek istesem de seyredemedim. Çünkü baş dönmemi daha çok arttırıyordu."Geldik"
Arabanın kapısını açtım ve ikisi de koşa koşa yanıma gelip biri bir kolumdan diğeri de diğer kolumdan tuttu ve o şekilde yürüdük.
"Gerek yok yürüyebilirim ben"
"Ama Den-"
"Tamam Kaan abi Deniz böyle olmasını isterdi tamam"
"Dalga mı geçiliyorum şu an ben?"
"Ya özür dilerim sinirlerim bozuldu biraz" ikisi de gülüşürken ben de kusmamaya çalışarak hastaneye giriş yaptık.
"Celal sen Derya'nın yanında kal ben sıra alıp yanınıza gelirim"
"Tamam gel yenge biz de şurdaki sandalyelere oturalım" cevap vermedim. Bunu sonsuza kadar yapabilirdim.
"Of tamam yenge demeyeceğim. Şu halinde bile bunu düşünüyorsun ya!"
Kıkırdadım. Çocuk gibi trip atıyordu şuan bana.
"Celal abi ya şaka da yapılmıyor. Hadi oturalım" birlikte kol kola sandalyelere oturduk.
Bir iki dakika geçmeden diğer yanıma sırayı almış bir şekilde Kaan abi oturdu.
"Önümüzde kaç kişi var?"
"İki" başımı salladım ve sandalyeye iyice yerleşip başımı duvara yasladım.
8-9 dakika sonra sıra bize geldi.
"Siz gelmeyin ben hemen girip çıkarım" sanki hiçbir şey dememişim gibi ikisi de ayaklandı ve içeriye doğru girdi.
"E isterseniz benim yerime de bi muane olun" kıkırdadılar.
"Offf tamam bekleyin bari beni de" kapıyı tıklattım ve içeriye girdim. Çoğunlukla yaşlı ve orta yaşlı doktorlar gördüğüm için içerideki genç bir erkek doktoru görünce şaşırdım.
"Buyrun" diyerek karşısındaki sandalyeyi gösterdi.
"Siz ?" diye Kaan ve Celal abiye baktı. Hadi Kaan abi önce sen cevap ver. "Sevgilisinin ve kendisinin arkadaşlarıyız" al işte!
"Anladım"
"Burada olmamızda bi sakınca var mı ?"
"Yok şuraya oturun sizde" bilgisayarına biraz baktıktan sonra bana döndü.
"Evet şikayetiniz nedir?"
"Baş dönmesi ve mide bulantısı" utangaç olmayan ben doktorlara karşı her zaman utangaç olmuşumdur.
Celal ve Kaan abi kıkırdadılar. Onlara dönüp susmaları için gözlerimle"susun" işareti yaptım. Nasıl bir işaret diye sormayın ben de bilmiyorum ama işe yaramıştı.
"Imm peki. Hamilelik gibi bir şikayetiniz var mı?"
"Hayır hayır! Bu aralar dersler için biraz fazla ders çalışıyorum. O yüzdendir büyük ihtimalle"
"Tamam, nefes almakta zorluk çekiyor musun?"
"Ara ara"
"O zaman bi nefes alış-verişlerinizi dinleyim. Şöyle geçin" dedi sedyeyi göstererek. Başımla onayladım ve sedyeye oturdum.
Perde yüzünden Celal ve Kaan abiyi göremiyordum.Stetoskopu boynuna takmış bir şekilde yanıma geldi.
"Derin derin nefes alın Derya hanım"
Dediği gibi nefes aldım.
Kulağından steteskopu çıkartıp yerine oturdu.
Bende karşısındaki sandalyeye geçtim.
"Şu anlık sıkıntı yok gibi. Dediğiniz gibi yorgunluktandır. Bayılmalar oluyor mu?"
"Bir defa oldu"
"O zaman ben size ilaç yazayım ve bir kaç gün kafanızı dinleyip dinlenin. Dinlenmezseniz baş dönmeleriniz ve nefes darlığınız artar"
"Tamam" reçeteye birşeyler yazdı. Kaan abi yanıma geldi ve benden önce davranıp reçeteyi aldı.
"Geçmiş olsun" diye gülümsedi.
"Teşekkür ederim" üçümüz birlikte odadan çıktık ve yine koluma girdiler. "O beyaz dişlerini sökeceğim sonra gülümsemeyi görecek"
"Kaan abi"
"Neyse, Celal sen Derya'yla arabada bekle ben ilaçları alıp geleyim"
"Bende geliyim"
"Bekleyin ben gidip gelirim hemen. Karşıda zaten"
"O zaman ben par-" daha sözümü bitirmeden işaret parmağını dudağına dayayıp sus işareti yaptı ve arkasını dönüp gitti.
"Biz yanındayken parayı sen mi ödeyeceksin yenge?"
"Ama bana alınacaktı o ilaçlar"
"Olabilir ... Bi dakika! Sana yenge dediğim halde bana cevap mı verdin? Oh be" göz devirdim.
"Çocuklaşmanın sırası değildi"
"Hadi hadi aşıksıııınn" koluna vurdum.
Ben arkaya Celal abi ön koltuğa oturdu.
2-3 dakika sonra Kaan abi geldi.
"Eee nereye gidiyoruz?"
"Eve gidelim"
"Şuan görüşme var istersen Deniz'i görmeye gidelim. Hem merak etmiştir seni" kaşlarımı çattım
"Söylediniz mi ?"
"Evet"
"Nasıl?"
"Görevlilerden söylemelerini rica ettik onlar da kabul etti"
"Deliye dönmüştür" dedi Celal abi.
"Neden söylediniz ki ?"
"Bilmek isterdi"
"Offf, şuan pek iyi değilim ama, bu halde görürse daha çok üzülür. Yarın hafta sonu ben yarın giderim iyi olursam"
"Tamam giderken haber ver bizde gelelim o zaman"
"Tamam"
Sessiz bir yolculuktan sonra eve girdim ve dinlenmek için odama çıktım. Annem ve babam daha işteydiler. Onlar gelene kadar uyusam iyi olurdu.………
Biraz daha uzun bir bölüm oldu bu sefer :)
Haftada 3 bölüm atmaya çalışıyorum. Bu yüzden biraz kısa oluyor :(
Umarım beğenmişsinizdir.
★'lamayı ve yorum yapmayı unutmayınnn <3
Sizi seviyorummm
ÖpüldünüzZzZz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapishane Kaçkını
Fiksi RemajaHayatına heyecan katmak için kendinden yaşça büyük bir mahkuma mektup gönderen genç kız... Her şey böyle başlıyor ve olanlar oluyor. ÖpüldünüzZzZz<3