………
Selaam nasılsınız ballarım :)?
Bu bölümden sonra yine ara vermek zorundayım. Biliyorsunuz ki sizin gibi benim de sınavlarım var. O yüzden bir haftada belki bir bölüm atabilirim :( .
Neyse iyi okumalarr <3………
Uzun bir sessizlikten sonra ben konuştum.
"Ya beni umursamadıysa?"
"Ne umursamaması deliye dönmüştür"
"Evet yenge sen onun Derya'sısın"
"Ben onun Efuliyim, yanii o öyle diyor" ikisi de aynı anda "ne?" diye bağırdı.
"Neden bu kadar şaşırdınız ki?"
"Anlamını biliyor musun ?"
"Hayır, o söyleyene kadar araştırmamı istemedi. Bi bildiği vardır diye araştırmadım" ikisi de önde kıkırdıyordu.
"Ne demek ki? Neden bu kadar şaşırdınız?"
"Kendisi söylemek istiyorsa söylememiz doğru olmaz dimi Celal"
"Hı hı evet aynen"
"Çok şaşırdınız ama"
"Merak etme en kısa sürede öğrenirsin" diye göz kırptı Celal abi.
"Neyse"5 dakika kadar daha sessiz yolculuktan sonra cezaevine geldik ve görüşme alanına girdik.
Etrafımıza bakındık ama göremedik. Anlaşılan daha gelmemişti.
Bir masaya oturup beklemeye karar verdik.
Gözümü ayırmadan kapıya bakıyordum. Çok geçmeden geldi ve bi süre gözüyle bizi aradıktan sonra gözleri benimle buluştu. Çok değildi tam 8 saniye gözlerini gözlerimden ayırmadan bana baktı sonra gözlerini kaçırıp hızla yanımıza geldi.
"D-derya iyi misin? Ne oldu?"
"İyiyim biraz rahatsızlandım sadece" hiç beklemediğim birşey yaptı. Bana ... Bana sarıldı! Ben istemeden ... Bana sarıldı! Kokusunu iki defa içime çekmiş olsam da çok özlemiştim bu kokuyu. Bir kaç dakika sadece sarıldık. Bir ara ellerini saçıma daldırdı ama hemen geri çekti. Bugünü hiç unutmayacaktım sanırım..."Öhöm öhöm bizde buradayız" Deniz yavaşça kollarını boynumdan çekti.
"Hoşgeldiniz"
"Hoş bulduk, iyi misin?"
"İyiyim"
Onlarla da kısa hoşgeldin, hoş buldum faslını bitirdikten sonra tekrar bana döndü.
"İyi misin?"
"İyiyim, dedim ya biraz rahatsızlandım sadece"
"Peki sen? İyi misin?"
"İyiyim" Celal ve Kaan abiye döndü.
"Çocuklar bize biraz müsade eder misiniz ?"
"Tabii ki biz dışardayız"
"Tamam" ikisi de görüşme alanından çıktı ve masada baş başa kaldık.
"Deniz? Gerçekten iyi misin?"
"Değilim Derya"
"N-neden ?"
"Ne neden Derya? Sana birşey olacak diye ödüm koptu burada. Ama ben ne yaptım, hiçbir şey!"
"Bu senin elinde değil ama"
"Allah kahretsin ki evet! Nefret ediyordum bu durumdan. Senin ya başına büyük birşey gelseydi?"
"Gelmedi ama" gülümsemeye çalıştım.
"Gelebilir ama! Ben 7/24 sana birşey olacak diye ödüm kopuyor. Ama hiçbir şey yapamıyorum! Kahretsin! Baştan beri yanlış yapıyorum"
"N-neyi yanlış yapıyorsun?"
"Sana değer vermekle! Seni düşünmekle! Daha doğrusu birisine değer vermekle, düşünmekle! Derya anlıyor musun?"
"Anlamıyorum. Neden bir insanı düşünmek yanlış olsun ki?"
"Bu haldeyken olmaz Derya! Çok düşündüm. Ama olmuyor. Ben buradayken kimseyi hak etmiyorum. Özellikle de seni. Senin hayatını mahvetmek istemiyorum"
"B-benim hayatımı mahvetmiyorsun Deniz! Beni hayatta tutıyorsun! Sen bunu anlayabiliyor musun?"
"Miniğim bak olamayız demiyorum, bu şekildeyken, bu haldeyken olamayız diyorum!"
"Neden olmasın Deniz. Korkaklık yapıyorsun! Önümüze çıkan ilk engelde vazgeçiyorsun!"
"Evet korkaklık yapıyorum! Ama kendim için değil senin için korkuyorum Derya! Anla beni ... Lütfen"
"Ben anlayacağımı anladım Deniz. İyi günler"
"D-derya Lütfen"
"Sen istemedin mi? Beni anla demedin mi? Seni çok iyi anlıyorum ve gidiyorum" beni durdurmasını beklemedim diyemem, bekledim! Ama durdurmadı. Bende artık dolan ve yere düşmek için birbirini iten göz yaşlarımı saklamaya çalışarak görüşme alanından çıktım ve bahçeye geçtim."Derya!?"
"E-eve gidebilir miyiz?"
"Ne oldu? Kötü birşey mi dedi yoksa?"
"Hayır lütfen birşey sormayın"
"Onunla konuşmamı ister misin?"
"Hayır. Kararını vermiş"
"Ne kararı?" gözümden yaşlar aktığı için Kaan abinin gözlerini zor görüyordum.
"Halinden ne karar verdiği anlaşılıyor" dedi Celal abi.
"G-gidebilir miyiz?" hıçkırıklarım yüzünden zor konuşuyordum. İkisi de aynı anda bana sarıldılar. Bu sefer tutmaya çalıştığım gözyaşlarımı ve hıçkırıklarımı bıraktım. Birinin bana içten bir şekilde sarılmasına çok ihtiyacım vardı. 2-3 dakika sonra onlardan ayrıldım.
"Gidebilir miyiz artık?" Celal abi gözyaşlarımı sildi ve yüzümü avucuna aldı.
"Deniz yine fevri davranmış. Bir kaç güne aklı başına gelir. Üzülme tamam mı?" evet anlamında başımı salladım.Sonrasında arabaya bindik ve beni eve bıraktılar.
5 Gün Sonra
Evde tek başımaydım ve diğer günkü sınavım için çalışmaya devam ediyordum. O sırada kapı çaldı.
Kapı deliğinden baktığım zaman postacının geldiğini gördüm.
"Derya Öztürk'e mektup var"
"Benim" dedim ve imzalayıp odama çıktım.
Tahmin ettiğim gibi Deniz'den gelmişti.Devam edecek ...
………
Abe Deniz abe Deniz oldu mu şimdi hiç bu yaptığın :(
Sizce bu durumda kim haklı ??
★'lamayı ve yorum yapmayı unutmayınn :)
ÖpüldünüzZzZzZ <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapishane Kaçkını
Fiksi RemajaHayatına heyecan katmak için kendinden yaşça büyük bir mahkuma mektup gönderen genç kız... Her şey böyle başlıyor ve olanlar oluyor. ÖpüldünüzZzZz<3