Dal Mi's Phone💜
___
nari;
dal mi
selam
nasılsın?siz;
merhaba nariiyiyim sen?
nari;
her zamanki gibi
seninle biraz konuşmak istiyordum da
kız kızasiz;
tamam
yani, tabii kinari;
ama telefonda değil
birlikte bir yerde buluşabilir miyiz?
okul hemen yanındaki parkı biliyor musun?siz;
evet
istersen oraya gelebilirim
boşum zatennari;
tamamdır
oraya yakınım
seni bekliyorum
bu arada
teşekkür ederimsiz;
rica ederim
hemen geliyorum_
__
"Merhaba." dedi Dal Mi, onu çağıran genç kızın yanına vardığında. Gülümsedi ve bankta hemen yanına oturdu. Saat akşamüzeri bir vakitti ve gittikçe geç oluyordu. Yine de ikisi de evlerine yakındı. Ellerini kucağında birleştirdi ve kızın anlatacaklarını beklemeye başladı. Biraz da gergindi açıkçası ama yine de saklamaya çalıştı.
Nari, tam olarak söze nasıl başlayacağını da bilmiyordu ama bugün bu işi bitirmek istiyordu. Kendine şans dileyip ağzını araladı. "Tebrik ederim, Heeseung'la olan birlikteliğiniz için." dudaklarını ıslattı ardından. Diğeri ona teşekkür ederken, devamında söyleyeceklerini belirlemişti. "Direkt söze gireceğim çünkü yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak istiyorum." başını salladı Dal Mi. Konuşacakları konunun dün Niki'in dedikleriyle alakalı olduğuna emindi.
"Heeseung'tan hoşlanmıyorum, öyle gözüküyor gibi olsa da değil." yutkundu genç kız. Nasıl tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu, bu yüzden sadece ayak ucuna bakıyordu. "Sen gelmeden onunla tek konuşan bendim, tek arkadaşı gibi olan bendim. Daha sonra sen geldin. Sen gelince diğerleri de geldi ve sinirimi bozan da senin gayet kolay bir şekilde onun arkadaşı olman oldu." Dal Mi'ye baktı. Bir şey demediğini gördüğünde devam etti. "Resmini çizdi, seni kimseyi götürmesini atölyesinde götürmüş, hatta seni bana anlatıp durdu." son dediği şeyle gözleri irileşti kızın. Vücudunu tamamen ondan tarafa döndürüp sordu. "Gerçekten mi?"
Evet anlamında başını oynattı genç kız. Daha sonra sırıttı. Arkadaşının birine bu kadar çabuk alışması, olağan değildi. Ondan ilk bakışta hoşlanmaya başladığını açıkça söyleyebilirdi. "Sinirimi bozduğu için sana biraz ters davrandım. Ve hala da biraz kıskanıyorum, bu yüzden ondan hoşlanıyormuşum gibi görünüyorum. Ayrıca o benim karanlık tarafımı ben de onun karanlık tarafını biliyorum. Yani sandığından daha farklı bir ilişkimiz var."
Ortamı yine sessizlik ele geçirdi. Birkaç dakika sonra Nari, meseleyi fazla uzatmamaya karar verdi. Ellerini birleştirdi. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Fakat seninle aramdaki bu çekişmenin bitmesini istiyorum. Eğer Heeseung'ın kötü ve iyi zamanlarında yanında olacak biriysem seni de iyi tanımalıyım."
"Tabii." dedi Dal Mi. O da gülümsedi. Bu durumda normalden biraz sessiz kalmıştı çünkü eskiden yakın olmaları konusunda kıza hak veriyordu ama yine de kıskanmasını anlamsız bulmuştu. Dudaklarını ıslattı ve sırtını tamamen banka yasladı. Sonra sessizliği dinledi. Uzun süren ders çalışma merasiminden sonra bu iyi gelmişti. Fakat anında gelen itirafla heyecandan yerinde kıpırdanmaya başlamıştı. "Sunghoon'dan hoşlanıyorum... Sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fever ❦ lee heeseung
Fanfiction"Sana kelimelerin söyleyebileceğinden daha fazla ihtiyacım var."