uyarı: cinsel hassasiyet.
-
Bu olaydan sonra Hinata, sessizleşip Kageyama'ya baktı ve onun, şu anki durum için sorumluluk almasını bekledi. Ne yaptığı hakkında bir fikri yoktu. Sonradan, Kageyama'nın da yaptıkları şey konusunda şüpheleri olduğunu fark etti. Gerçi, her şeyi çözeceklerdi. Yalnız ikisi vardı ve hep yaptıkları gibi bu işi de kendileri halledeceklerdi.Hâlâ ilişkileri hakkında birçok şeyi çözüyorlardı ve bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceklerdi. Bunun da üstesinden geleceklerdi, Hinata buna inanıyordu. En sonunda her şey güzel olmalıydı.
Derin bir nefes alıp Kageyama'yı, kendisini öpmesi için aşağı çekti. Şu anda, gelecek hakkında daha fazla düşünmek istemiyordu. Yalnızca ana odaklanmak istiyordu. Bu odada, bu gülünç çocukla...
İkisi de yatağa uzandı daha sonra, hâlâ oldukça yakınlardı. Kageyama, bilgisayarını yataktan kaldırdı ve bir elini Hinata'nın beline dolayıp onu, fiziksel şekilde ne kadar yakın olunabiliyorsa o kadar yakınına çekti.
Hinata'nın nefesleri hızlanmış, otomatik olarak eliyle Kageyama'nın omzunu sıkmıştı. Kendisi hakkında ne yapacağını bilmiyordu. Sanki patlayacak gibiydi.
"Sen ve ben." diye tekrarladı Kageyama, karşısındaki çocuğun yüzünde oluşan korkuya karşı.
Hinata buna gülümseyip kafasını salladı. "Korkmuyorum." dedi, Kageyama'ya söylediği kadar kendisine de yalan söylüyordu.
"Aynen." diye ironi yaptı Kageyama, kafasını salladı. "Aptal. Biraz da olsa korkman normal."
Hinata somurtup Kageyama'yı itti. Birkaç saniye sonra ise onu yeniden yakınına çekti, aralarında en ufak bir mesafe istemiyordu.
Kageyama sırıtıp Hinata'nın çenesini öpmek için öne doğru eğildi. Oraya minik öpücükler bıraktıktan sonra Hinata, başını arkaya eğdi ve Kageyama'nın kendi boynunu öpmesine izin verdi.
Bir süre sonra turunculu, Kageyama'nın sevdiği o sesleri çıkarmaya başlamıştı. Görünüşe göre, öpüşmeyi sevdiği kadar boynundan öpülmeyi de seviyordu.
Kageyama; Hinata'yı daha mükemmel yapan, nefeslerini kesen ve seksi sesler çıkarmasını sağlayan başka küçük şeyleri de öğrenmek için heyecanlanıyordu. Karşısındaki çocuk bu hareketlerle titredi. Hinata'nın bu sesleri çıkarmasına sebep olan kişinin kendisi olmasını seviyordu uzun boylu.
Bir süre bunları yapmaya devam ettiler, birbirlerinin dudaklarını ve tenlerini öptüler; ta ki ikisi de işleri, daha ileriye götürecekleri anda kızarmaya başlayana kadar.
Kageyama, Hinata kızaran yüzünü saklamaya çalıştığı sırada kendi yerini değiştirip onun altındaki baksırı çıkarttı. Hafifçe gülümseyip o aptal, oyuncak ördekli eşyayı kenara koydu ve Hinata'yı, üstündeki tişörtü de çıkarması için yukarı çekti. Hinata'nın ellerini serbest bırakmaktan başka şansı yoktu artık. Gözleri buluştuğunda Kageyama, onu nazikçe öpmekten alıkoyamadı kendini. Kalbi hızlanıyordu. Hinata, gerçekten çok tatlıydı.
"Sen de." Hinata, çıplak olarak durduğu sırada homurdandı. Bedenini Kageyama'dan saklamak için kıvrılmıştı ve huysuzca surat asarak karşısındaki bedenin tişörtünü çıkarttı.
Kageyama, üstsüzken onu yeniden öptü. Adil olmayacak şekilde çok tatlıydı sevgilisi.
Hinata, bu hareketle yavaşça rahatladı ve yüzündeki huysuz ifadesi kaybolup gitti. Dudaklarını yalayıp ellerini Kageyama'nın baksırına uzattı, birkaç saniye tereddüt etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
benim ⇢ kagehina [çeviri]
Fanfiction{tamamlandı} • Hinata hakkında en rahatsız edici şey hiç çenesini kapamıyor oluşuydu. Çoğu zaman, Kageyama diğer (rahatsız edici) şeylerle başa çıkabiliyordu ama ara sıra o düşük çenelinin söylediği sözler ve konuşmaları, Kageyama'ya bir tutkal gibi...