Herkese Merhabalar Efenim, yine güzel olduğunu düşündüğüm bir bölüm ile karşınızdayım. Hikayeyi yorumlarınızla ve oylarınızla şenlendirirseniz çok sevinirim. Uzun bir ara oldu farkındayım ancak şu sıralar üst üste ölüm haberleri aldım. Bu yüzden pek watty e de girdiğim söylenemezdi. Sonunda bölümü tamamladım ve yayımlıyorum. Özür diliyor ve
Keyifli Okumalar Diliyorum ^^
Şimdiki Zaman/ Nur'dan
Sonunda 2. ayımı bitirmiş ve 13. haftama girmek üzere idim hamilelikte.
Bebeklerim içeride daha da büyümüşlerdi. Annemlere bugün gidecektik.
Ve üçüz torunları olduğunu söyleyecektik.
Heyecanlıydım. Acaba nasıl tepki vereceklerdi.
Üzerime giyeceklerimi ayarlarken arkamdan Esvedim sarıldı.
"Güzelim benim haftaya Matteo'nun düğünü için İtalya'ya gideceğiz biliyorsun değil mi? '
" Ne Esved o haftaya mıydı off gitmek istemiyorum yaa " gülerek dudaklarıma yanaştı." hayır bayan Cihanşah gideceğiz. Matteo bizim düğünümüze gelmişti sen hatırlamasan bile" kafamı sallayarak dudaklarını öptüm. Ardından arada kaldığım iki kıyafeti ona göstermek için çıkardım.
"Hangisi?" ikisinin de kumaşların dokundu. Üzerime tuttu.
Daha sonra gülümseyerek "güzelim benim bence mavi tuniğimsi elbise ve siyah şalın Çünkü hem kumaşları kalın hem de altına ince güzel bir tayt giyindin mi sıcak tutar seni."
Teşekkür edip sarıldım. Altına siyah spor ayakkabılarımı giyindim mi tamamdım.
Esvede baktığımda onun da siyah bol Jean üzerine siyah bir badi onun üzerine ise kalın ve oversize bir gömlek giyindiğini gördüm. Altına ise benim ayakkabımın erkek versiyonunu giyinmişti.
Resmen çift olmuştuk ancak Esved bey giydiği badi ile adeta kaslarını daha da belertmişti.
Sonunda hazır olduğumuza kanaat getirip birlikte aşağıya indik. Bedia ve Gülseren hanım ikimizi gördüklerinde bir maşallah çekip yüzümüze doğru tükürdüler. Gülümseyerek kapıdan çıktık. Esvedin arabalarından bir tanesine bindik. Aklıma gelen şeyle Esvede döndüm.
"Esved giderken bir Starbucks tan kahve alalım mı?"
Esved aniden bana döndü. Gözleri sinirle bakıyordu "Güzelim kahve yok unut! Hem umarım evde de kahve içmeye çalışmıyorsundur! Hamilesin sen!" ellerim istemsiz ağzımı buldu. Doğruya ben hamiş bir kadındım. Ve ennn sevdiğim içeceklerden olan kahveyi içemiyordum. Ama olsun bebişler için değerdi. Canımm yavru kuşlarım benim. '' Doğru bir an unutmuşum Esvedim. '' yanağından öptüm. Arabayı çalıştırdı. Ve bizim yollardan ana yola doğru bağlandı. '' Esved giderken tatlı alalım mı bir yerden ya da meyve falan ?'''' Olur yavrum alırız. '' gülümseyerek direksiyondaki bir elini aldım ve karnıma koydum. Esved saliselik bana döndü. '' Yavrumm hareketlere dikkat edelim baba Cihanşahın dikkatini bozmayalım olur mu benim bir tanecik kraliçem '' '' Tamam Baba Cihanşah.'' Yollar tıklım tıklımdı. Sürekli dur kalk yapıyorduk ve iyice midem bulanmıştı. Çantamdan suyu çıkartıp içtim. O da yeterli gelmeyince şalımı arkadan bağladım. Esvedin bakışları oflamalarımla bana dönmüştü. Gözleri endişeli şekilde bana bakıyordu. Normalde araba yolculukları beni bunaltmasa da nedense bu yolculukta bunalmıştım. '' Nurum, iyi misin? Bebeğim, canımın baharı '' kafamı usulca salladım. Esved de o sırada arabayı hareket ettirmişti. Allahım bir an önce şu yol bir bitsin ne olur ! arkama yaslandım. Esved bir anda arabayı sahil yoluna çevirdi. '' Esved yolu niye uzattın ki ?'' '' Uzatmadım çiçeğim orası biraz daha iyiydi trafik açısından hem de senin için annenlere yakın bir markete girip salata malzemesi alacağım. Biliyorsun akşamları-'' '' fazla ağır yememeliyim *hipoglisemiden dolayı e sen de haklısın annemler genelde ağır yemekler yapıyorlar ki babannem şuan eminim yine tavuk yapmıştır '' Sahil yolu Esvedin dediği gibi biraz daha açıktı. Çok şükür ki sonunda annemlerin oraya yaklaşmıştık. Esved sahil kenarındaki bir marketin önünde durdu sonunda. Hızlıca bunalmışlıkla indim ancak kapıyı daha kapatmamıştım. Esved beni görüp arabaya doğru çekti. '' Hatunn şalını düzeltir misin ?! '' telaşla şalımı düzelttim. Ve arabadan çantamı alıp indim. Esved de arabayı kilitleyerek yanıma doğru geldi. Anahtarı bana uzattı. Aldım ve cebime soktum. Elimi uzattığımda ellerimizi birleştirdi.
Birlikte markete girdik.
Hemen meyve ve sebze reyonuna giderek marul domates salatalık aldım. Esved de bir kaç çeşit çikolata ve iki adet pasta aldı. Peynir reyonunda ilerlerken Görkem'in kefir içmeyi sevdiği aklıma geldi. Hızlıca Esvedin yanından ayrıldım. Reyondan en az beş orman meyveli diğerleri de çilekli olacak şekilde kefir alıp alışveriş arabasına koydum. Esved sorarcasına baktı.'' Görkem seviyor ondan aldım.'' anladım der gibi kafasını salladı. Sonunda kasadan aldıklarımızı ödedik. tam elimi torbalara uzatıyordum ki Esved elime vurdu. ''Saçmalama istersen Nurum hamilesin sen !'' ellerimi kabullenmişlikle çektim. Başımı eğdim. Gözlerim ister istemez dolmuştu. Neden insan içinde yüksek sesli ikaz yapıyordu ki Daha naif söylese incilerimi dökülürdü?! marketten dışarı çıktım. Arabanın kapısını açarak kendimi içeri attım. Esved bütün torbaları alarak ardımdan çıkmıştı. Arabaya yerleştirdi. Gözlerimden yaşları sildikçe daha çoğalıyordu. Bir hıçkırık ağzımdan kaçtı. Esved arabaya bindiğinde kafamı diğer tarafa çevirmiştim. bakmadan anahtarı uzattığımda bileğimi tuttu ve beni kendine döndürdü. Gözlerine baktığımda şaşkınlık ve pişman olmuşluk görmüştüm. '' Nurummm ben ne diyeceğimi bilmiyorum- '' bileğimi elinden çektim ve üzerine doğru anahtarı fırlattım. '' İNCİLERİN Mİ- Dökülürdü söylesene güzelce uyarmak- doğru tabi Esved beyimizin yıkılmaz ve sarsılmaz otoritesini herrr yerde ve karısına dahi göstermek zorunda değil mi? '' Araçtan indim ve yürümeye başladım. Durduğumuz market eve en fazla yarım saat uzaklıktaydı. Arkamı döndüğümde bana doğru gelen Esvedi gördüm hızımı arttırdım. Arkama baktığımda onun arabaya doğru ilerlediğini gördüm. İşte şimdi bitmiştim. Hızla köprüye doğru çıkan yola ulaştım. Arkamdan Esvedin korna çalışlarını duyuyordum. Umursamadım yoluma devam ettim. Yanımdan geçen araba ile adeta çok sevinmiştim. Esved sonunda benim inadımı görmüş olacakki eve doğru hızlanmıştı. Yavaş ve sakin şekilde köprüden inip eve doğru yürümeye devam etmiştim. Karşıdan karşıya geçerek sonunda evin minik yokuşuna doğru ilerledim. Sonunda apartmana vardığımda ellerindeki poşetleri bırakmış beni izleyen Esved ile karşılaştım. Apartman kapısını açtığımda Esved içeri girdi. Ben de ardından girerek kapıyı bırakmıştım ki ablamları gördüm. Adımlarını hızlanarak onlarda girdiler. '' Ablamm bebeğim benim '' Ablama sarıldım. Ardından Ali enişteme selam verdim. Gelen asansörün sesi ile hep beraber asansöre bindik. Annemlerin oturduğu ikinci kata geldiğimizde sırayla ben ablam Ali abi ve Esved inmişti. Heyecanla zili çaldım. Bir iki dakika sonra kapı açıldı. Açan kişi bizim koca boylu kardeşimiz Görkemdi. selam vererek eve girecekken Annem kafasını mutfak kapısından uzattı. '' Çocuklar hiç girmeyin yemek yukarda babaanneniz de yenecek. Girdiğim gibi çıkarak üst kata tırmandım. Kapıya bu sefer zili çalmak yerine vurdum. Babaannemin sesi geliyordu derinlerden. Kapı açıldı ve benim hala dinç ve ayakta olan babaannem karşıladı. '' Babaannecimm '' Kollarının arasına girmeden önce ayakkabılarımı çıkardım ve sarıldım. O da kollarını sardı. '' Oy benim güzel Nurum mu gelmiş ! ''sonra beni kollarından ayırarak tuttu. '' Kız sen niye bizi arayıp sormuyorsun bakim !'' zoraki gülümseme ile lavaboya doğru kaçtım. ellerimi yıkarken Arkamda hissettiğim beden ile kafamı kaldırdım. Ayna da bana bakan bir adet Esved gördüm demeyi isterdim ancak onun boyu o kadar uzunduki ayna da sadece Göğüs kısmı gözüküyordu. ister istemez kıkırdadım. Ellerimi havluya kurulayıp banyodan çıktım. Hemen mutfağa ve salona baktım. Neredeyse her şey hazırdı. O zaman bu kız aşağı odasına gidebilirdi. Sırıtaraktan aşağıya inmek için kapıyı açtığımda arkamdan birinin Vedia diye seslendiğini duydum. Aşağıya inmek için o kadar konsantre olmuştum ki yerimde adeta hopladım.Arkamı döndüğümde ablam ellerimden tuttu ve odasına doğru sürükledi. '' Efendim abla '' gözlerindeki heyecan yüzüne de yansımıştı. '' Ben bir aylık hamileyim Vedia '' NE DEDİ O AZ ÖNCE HAMİLEYİM Mİ DEDİ ?! hemen kollarım arasına aldım. '' Ablam benim tebrik ederim. '' Sadece bilmeyen bir sen kalmıştın buluşunca söylemek istedim sana. '' ağzımdan ben de hamileyim sözü çıkacaktı ancak masaya kadar kendimi dizginlemem gerektiğini hatırladım. Elimi karnı ile kasıkları arasına koydum. '' Merhaba de teyzene minnoş, hoşgeldin teyzesinin aşkısı'' Ablam ağlamaya başladı. Ben de onunla beraber ağlamaya başlamıştım. '' Sen niye ağlıyorsun salak?'' kafama bir tane geçirmişti. Omuz silktim. '' Babaannem beni çağırdı. Kapıyı açarak mutfağa doğru ilerledim. '' Efendim babaanne '' Kuzum şu tencereyi götürür müsün ?'' Esved bu sırada salata yapmaktaydı. elinden bıçağı bıraktı. '' Ben götürürüm babaanne Vedia da salatayı halleder değil mi Vedia'm'' kafamı sallayarak bıcağı elime aldım. Marulları doğramaya devam ettim. Arkamdan gelen ayak sesi ile döndüm. '' Nurum bırak sen ben hemen şipşak halledeyim senin için! Bıçağı bırakarak ona yer açtım. O bir şef edası ile salata malzemelerini doğramaya devam etti. Sonunda işini bitirmişti. Bu sırada annemler gelmişti. Hemen yağını limonunu ve tuzunu ekledim. Sonunda masaya oturmuştuk. Babannemin klasik menüsü yine bizlerleydi. Kus kus ve Tavuk. Yanında bir çorba ve sebze yemeği vardı. Esved benim tabağımı anneme uzattı. '' Anne Vedia'ya çorba koyabilir misin ? '' Önüme gelen çorba ile yemeğe başlamıştım. Ablama baktığımda çok iştahlı değildi. Çorbamı bitirdikten sonra sebze yemeğinden az bir şey aldım ki Esved babamla konuşmayı bırakıp kaş göz yaptı. Mecburen daha fazla aldım tabağıma. '' Güher bir şeyler yemeğe çalış olur mu annemin sözü ile yediğim yemek boğazımda takıldı. '' Damatlar az biraz sakin bir rahat verin kızlarımı hadi Ali'yi anlıyorum Güher hamilede Esved sen niye Nurun üzerine bu kadar düşüyorsun ?! Hem fark etmedim değil Nur kilo almış bayağı?'' su içerek kendimi toparladım. '' Şey aslında evet hamile hem de üç aylık '' Esved daha fazla bekleyememiş bombayı salmıştı. gözlerimi gezdirdiğimde şaşkınlıkla bakıyorlardı. Özellikle ablam ve annem çünkü onlara mezuniyetimden sonra düşündüğümüzü söylemiştim. Ancak Rabbim kerem sahibi idi. Ve ben şuan üçüzlerime üç aylık hamile idim. Annem kalkarak sarıldı. '' Annem Rabbim hayırla kucağına almayı nasip etsin yavrunu '' bende diğer bombayı saldım '' yavrularımı inşallah annecim çünkü kendileri tek yumurta üçüzleri '' Uzun bir tebrikleşmeden sonra yemeğe kaldığımız yerden devam ettik. Ancak benim aklım hala odamdaydı. İzin isteyerek aşağıya indim. Anahtar ile kapıyı açtığımda artık beş yaşında olan kedimiz Mia karşıladı beni. Kucağıma alıp sevdim onu. Daha sonra patisini ağzıma koymaya başlayınca sıkıldığını anladım. Engelliyordu beni çünkü. Odamın beyaz ve ahşap kapısına ilerledim. Besmele çekerek odama girdim. Hala aynı idi. Beyaz mobilyalarım, Duvardaki hedef çizelgelerim, ve kızlarla anılarımızın olduğu hatıra defteri. Onu elime aldığım zaman aklıma bir bir anılarımız düşmeye başladı. Çocukluk güzel şeydi azizim ancak onlarla bir başkaydı doğrusu... Kapıyı ve ışığı kapatarak çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN SON KAÇIŞ
Chick-LitÜzerimdeki uzun mu uzun elbise ile kaçıyordum koşuyordum durmaksızın... Bu benim son kaçış hakkımdı, beni yakalamadan saklamam gerekiyordu. Ayağım acıyor ve ağrıyordu. Sonunda ormandan çıkış yolu görünmüştü. Gördüğüm duvarlarla olduğum yere çöktüm. ...