Bu mükemmel kapak için teşekkür ederim.
Bölüm içerisinde yıldız (*) işaretiyle gördüğünüz her içeriğin dipnotu, o içeriğin bulunduğu satır arası yorumda belirtilmiştir. Bakmayı unutmayalım.
Yorumlar ve oylar bir destek belirtisidir. Bence bu desteği birbirimizden sakınmazsak güzel şeyler başarabiliriz.
Güzel okumalar dilerim.
:)
__
7."YARGI''
"Ne?"
Ahmet Abi'nin önce kulaklarımı, sonra bütün apartmanı dolduran kükreyişi yakalandığım patlamadan sonra beni etkileyemeyecek düzeydeydi. Üzerime mühürletilmek istenen bu suç, her şeyin sesini kısıyordu.
Arkadaki üniformalı polislerden biri önümü kapadığında ellerindeki kelepçeyi gördüm. İki yanımda duran ellerimi zorluk çıkarmadığım için rahatça tuttuğu zaman polis, bileklerimin etrafını kafese alan metal bu yaz günü buz kesmeme sebep oldu.
"Komiserum, bak yanliş yapayisuğuz." Ellerimin üzerindeki sıcak eller bileklerimdeki kelepçeyi çıkartmak için onlara tutundu. "Eslem oyla kiz diyıldır."
Artık Ahmet Abi'nin yöre ağzı o kadar da hoş gelmemeye başlamıştı.
"Hanımefendinin ifadesini alacağız. Suçsuzsa zaten ortaya çıkar beyefendi. Lütfen zorluk çıkartmayın."
İki yanımda beliren polis memurları kolumu tutup beni çıktığım merdivenlerden aşağı indirmeye başladı ama tutmalarına gerek yoktu, zaten kaçacak değildim.
Neriman-Ahmet Özen yazılı kapıya polislerle getirildiğim an, Neriman Abla'nın yüzündeki ifadeyi bir daha asla görmek istemediğime karar vermiştim. Elini karamel rengi saçlarını topuz yaptığı başına götürdüğünde, ağzından bir şaşkınlık nidası firar etti.
"Ahmet ne oluyor?" diye bu sefer de o bağırdığı zaman apartmandaki diğer insanların kapıya çıkmaması Allah'ın bana bir lütfuydu sanırım. İnsanlar zaten genç bir kadın olarak tek başıma yaşamam günahmış gibi, sol omzumdaki meleğin yazmasını bekliyorlardı.
"Komiserum etmeyun Eslem vatanını sever. Ne işi olur onun silahinan?"
Eslem vatanını sever.
Eslem. Vatanını. Sever.
Eslem vatanını sever.
Bu cümle yeter miydi bana?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREJUVA (Beklemede)
Mystery / ThrillerTüm hırslarım bir yana, onun maruz bırakıldığı kötülüklere başını dik tutuşunda kendimi gördüm. Yabaniliğinde, katledilişimizi gördüm. Suskunluğunda, acılarımızı gördüm. Ama en kötüsü güvensiz bakışlarında ela gözlerimi gördüm. O yorgun günün akşamı...