Başlamadan önce,
Merhaba.
Bu bölümü geç güncelliyorum ve bunun sebepleri var ama açıklamayacağım. Yine haftada bir bölüm güncellemeye mümkün olduğunca devam edeceğim. Bu bölümü uzun olduğu için iki kısma ayırıyorum.
Bundan sonraki bölümler de uzun olacak. Bu platformda böyle uzun bölümlü kurgular risk ya da değil, bilmiyorum ama onları ayırmayacağım.
Sadece bu bölüm için böyle bir şey yaptım ve bu da olaylar geriliminin yüksek olmasından dolayı durgun bölümlerden bir tanesi.
İkinci olarak çok az da olsa böyle uzun bölümlü bir kitabın takip edildiğini ama tepki verilmediğini görüyorum. Gayem, zorla oy verdirmek ya da yorum yaptırmak değil ama düzenli olarak takip ettiğim dijital bir kitaba hiçbir tepki vermeden okumak bana çok garip geliyor. Hele de imkân varken.
Neyse, daha fazla uzatmayacağım çünkü bu konuda herkes yakınırken benim sözümle kimse hareket etmeyecek. Söylemeden geçmek de istemedim ama.
Bölüm içerisinde * (yıldız) işareti ile gördüğünüz her içeriğin dipnotu, o içeriğin bulunduğu satır arası yorumda belirtilmiştir. Bakmayı unutmayalım.
Güzel okumalar.
:)
__
6.''SUÇ'' - I
PATLAMA
Büyük bir duman önümü kapladığında beni kollarına alıp merhamet duygusunu yitirmiş bir halde fırlattı. Sol tarafım şiddetli bir darbe aldığında ağzımı açıp acımı bağırabileceğim gücü kendimde bulamadım ve yanağım yerle buluştu. Alnımın yukarısından, çok sıcak bir sıvı yanaklarıma doğru bir yol çizdi ve aynı yola başka bir yönden de gitmeye karar verdiğinde beyin sarsıntısı geçirdiğime emindim.
Kan revan içinde kalmış bedenim ve gözyaşım her yerdeydi.
Kafamda kendini duvarlara vuran birileri vardı. Çıkmak istiyorlardı ve bunun için çığlıklar attıkları zaman ne kadar çok canımı acıttıklarından habersizlerdi.
Hayatta kalmak için direnirken vücudumdaki orantısız ve yerini tahmin bile edemediğim acılar çok yoğundu.
Siren sesleri...
Kafamın dışındaki bu siren sesleri, ya kafamın içindeki delileri tımarhaneye kapatmaya geliyorlardı ya da beni ve ardımda sayısının ne kadar olduğunu bilmediğim insanları kurtarmaya.
Soluklarımın ardı arkası kesilmeden yenilenirken boğazımın kapısını tutan his nefes alıp vermemi zorlaştırıyordu. Sol omzum yanıyordu. Yüzümdeki sıcaklık ve bedenimdeki diğer her şey çok sancılıydı. Fiziksel acıya kesinlikle dayanamıyordum. Belki de cidden dayanamamıştım. Ölmediğimi kim söyleyebilirdi?
Basittim.
Baştan aşağıya basittim ve hiçbir şeyden haberim yoktu. O adamın, o vakit anlamadığım bir şekilde Sirco'yu bu tehditten uzakta tutarken onunla birlikte gitmemi istememesi bu yüzdendi. Mazhar Albaga açıkça onun tarafına geçmem için işaret veriyordu. Eğer istediğini yaparsam, onun deyimiyle 'itaat edersem' Sirco bunun dışında kalacaktı. Onun tarafına geçersem tehlikenin tek sahibi ben olacaktım ve sevdiklerim bundan etkilenmeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREJUVA (Beklemede)
Mystery / ThrillerTüm hırslarım bir yana, onun maruz bırakıldığı kötülüklere başını dik tutuşunda kendimi gördüm. Yabaniliğinde, katledilişimizi gördüm. Suskunluğunda, acılarımızı gördüm. Ama en kötüsü güvensiz bakışlarında ela gözlerimi gördüm. O yorgun günün akşamı...