-2-

5K 407 57
                                    

Bölüm 2: "Unutmak"

Bir sene önce ben lise iki'deyken 'Asla olmaz!' dediğim birisine tutuldum. Her şey çok garipti, şans eseri sevmiştim.

Tutulduğum kişi ise Enis Dağdeviren'di.

Her lisede olduğu gibi, bizim lisede de oğlanlar beğendikleri kızları kendilerine ayarlamaya çalışırlardı. Enis ise beni gözüne kestirmişti. Fakat bir sorun vardı, Enis'in adı çıkmıştı 9'a inmezdi 8'e. Herkesin dilinde "Ha, şu Enis mi? Çapkın olan!" diye bilinirdi.

Her kız gibi bende çapkın erkekleri sevmezdim. "Benden uzak, Allah'a yakın olsunlar." derdim. İşte bu yüzden Enis bana ilk mesaj attığında, "Asla, asla olmaz!" demiştim.

Hayat her zaman insana bir takım dersler verir. Burdan çıkaracağım ilk ders, siz siz olun, büyük konuşmayın.

Uzunun kısası, tanışmamız basit bir ergenlik olayıydı.

1. Oğlan gözüne kestirdiği kız adayına mesaj atar.

2. Kız zekiyse, kabul etmez.

3.Oğlan arkadaş olmak ister.

4.Kız vicdanına yenik düşer ve arkadaş olmayı kabul eder.

5.Oğlan arkadaş ayağına yatıp kızı kendine bağlar.

6.Kız oğlanı merak etmeye, düşünmeye başlar.

7.Kız oğlandan hoşlandığını anlar.

8.Sonunda beklenen an gelir, oğlan tekrar teklif eder.

9.Kız anında kabul eder.

10.Çapkın oğlanımız amacına ulaşmıştır.

İste Enis'in ve çoğu erkeğin olayı buydu. 10 adımda kız tavlamak. Fakat atladıkları bir nokta vardı.

11. Kızı kendine bağlamayı hedefleyen oğlan kıza bağlanır ve kızı deliler gibi sever.

Enis'te bu ayrıntıyı atladı ve birbirini çok seven iki aşık olduk.

Bir de her zaman olduğu gibi 3. kişi vardı. Şevval Arı. Enis'in eski sevgilisi.

Şevval kolay bir kızdı ve neredeyse şehirdeki tüm erkekler çıkmıştı. Hakkında çıkan dedikoduların haddi hesabı yoktu, doğruluk paylarıda yüksekti.

Gönlünü en son çapkın Enis'e kaptıran Şevval ve Enis ayrıldılar. Ayrılma sebepleri ne miydi? Ben!

Hayır, onları ben ayırmadım. Enis'le arkadaş olduğumuz zamanlar sıkıldığını söyledi ve Şevval'den ayrıldı.

İlişkimizde bir kere basit bir sebepten dolayı ayrılık yaşandı. Onun dışında mutlu ve mesuttuk. Sorunlarımızı genelde kavgasız, sakince konuşarak halleden, güzel anıları olan bir çifttik biz. Her şey güzeldi.

Hayatın verdiği ikinci ders, her güzel şeyin bir sonu vardır.

Birde her güzel şeyin ya iyi ya da kötü sonu vardır. Bizimki kötü olanlardandı. Sadece kötü demekte yetmezdi. Kötünün kötüsü?

Her şey çok güzeldi, biz seviyorduk. Ben seviyordum, Enis gerçekten seviyordu. Artık çapkın değildi. Değişmişti.

Ya da ben mi öyle sanmıştım?

Enis'in beni ilişkimizin son beş ayı boyunca aldattığını öğrendim. Enis tatilde deniz kenarında benimle konuşup bana, "Seni çok özledim." , "Seni çok seviyorum." derken yanında Şevval'in olduğunu öğrendim. Sadece bu kadarda değil, her yerde bir çok kez buluştuklarını ve onları görenlerin ikisini sevgili sandığını öğrendim. Yani çok yakınlarmış, iki sevgili kadar yakın.

Sadece Arkadaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin