Bölüm 4: "Özlemek"
Televizyonda hiç bir şey olmadığını görünce ayağa kalktım ve tekrar annemin yanına gittim.
"Anne yardım edilecek bir şey var mı?"
"Aman, sen bulaşma Eva. Ne zaman iş yapmaya kalksan kırmadığın eşya kalmıyor."
Yalandan üzülmüş gibi yaptım, "Aaa kırk yılın başı yardım edeyim diyorum , hevesimi kırıyorsun ama anne."
Annem ise yüzünü buruşturarak cevap verdi, "Senin hevesinide çoktan kırmış olman lazım kızım, o sağlam mıydı? Şaşırdım vallahi.."
Kaşlarımı çattım, o kadarda kötü değildim ev işlerinde. "Kızdırıyorsun ama beni Nazlı hanım.."
"Aman aman kızma sen sakar tavuk, çok yardım etmek istiyorsan git evin her tarafını toparla. Dağınık yer görmeyeyim, hadi gelirler şimdi." Başından savıyordu beni, her zamanki gibi.
"Onu zaten yaptım anne ya , en sıkıcı işleri veriyorsun sende bana.."
"Her yeri toparladın mı yoksa sadece odan ve oturma odasını mı toparladın ?"
Sesli bir şekilde nefesimi dışarı verdim, "Of tamam be, kaçışım yok anlaşılan."
"Aferin benim sakar tavuğuma."
"Anne koskoca kız oldum hala sakar tavuk diyorsun ya, sakın misafirlerin yanında da deme bak , diline düşerim sonra Pamir'in ya!" Cidden, Pamir duyarsa dilinden düşmezdim.
"Tamam tamam , az laf çok iş. Durma git hadi artık."
Annemin beni mutfaktan kışkışlaması üzerine homurdanarak yanından ayrıldım. Girmediğim yerleri düşündüm ve misafir odasından başlayıp sırayla tüm odaları toparladım.
Tam son odayıda bitirmiştim ki kapı çaldı. Hemen odadaki aynaya baktım saçımı düzelttim ve kapıya koştum.
Annem kapıyı çoktan açmıştı ve kapıda Pamir ve arkasında Şeyda yengem vardı, daha sonra kapıda Barkın göründü.
Ciddi olamazsınız! Bu Barkın'a ne olmuş böyle?
Şu an benim yanımda kahkaha atıp duran , soğuk espriler ustası amele tipli Barkın yerine kapıda uzun, kaslı ve benim sarılmam gereken hoş bir çocuk duruyordu. Ben ise sarılmak yerine olduğum yerde kalmış eski en yakın arkadaşımı kesiyordum.
İç sesim "Ne duruyorsun yürü Eva, yürü ve sarıl ona. Daha fazla salyalarını akıtma çocuğa!" diye bağırmaya başladığında kendime geldim ve kapıya yürüyerek yaklaştım.
Tam o sırada Barkın'da içeriye girdi anneme sarıldı ve bana doğru baktı.
Sanırım şu an heyecandan bayılabilirdim, gerçekten şuracıkta düşüp bayılabilirdim. Barkın'ı gerçekten çok özlemiştim. Daha fazla birbirimize bakmamaya karar verdik ve aynı anda birbirimize sarıldık.
Öyle bir sarılmışız ki ben onu, o da beni boğacaktı. Resmen nefes alamıyordum ama umrumda değildi. Eminim onunda umrunda değildi.
Bir anda boynuma burnunu dayadı ve kokumu içine sesli bir şekilde çekti, sadece benim duyabileceğim bir ses ile, "Eva, çok özledim." dedi.
Bende kulağına yaklaştım "Bende seni çok özledim tavuk."
Kıkırdadık ve birbirimizi serbest bıraktık.
O sırada Pamir kıskanmış olacak ki hafifçe yalandan öksürdü, "Ben burada neyim? Yani iki saattir sarılıyorsunuz ve bende sizi izliyorum. Barkın kardeşim, benimle bu kadar uzun süre sarılmadın. Satıldım resmen, kıskanıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaş
Novela JuvenilO an aklıma Eva'yla bu gün havuzda aramızda geçen saçma konuşma geldi. O beni.. arkadaş olarak seviyordu. Sadece arkadaş. İçim yanıyordu aslında. Küçükkende farkındaydım beni diğer anlamda sevmediğinin, fakat neden bilmiyorum, şimdiki kadar umursama...