Multimedya'da erkekler var :) İyi okumalar.
***
Bölüm 12: "Acı Sözler"
Hayatınızda hiç ikinci defa arkanızdan vurulmuş gibi hissettiniz mi?
Ben şu an bunu hissediyordum. Şevval belkide bana inadına yapıyordu bunu, daha iki gün önce Enis'le çıktığını söylemişti ve şimdi Barkın gelip bana Şevval'le sevgili olduğunu söylüyordu. Önce eskiden deliler gibi sevdiğim sevgilimi elimden almıştı ve şimdide en yakın arkadaşımı almaya çalışıyordu. Alıyor muydu? Neden alıyor gibi hissediyordum? Şevval Barkın'ın hayatına gireli sadece iki gün olmuştu ama şimdiden Barkın'la uzaklaşmıştık. Uzaklaştığımızı inkar edemem, bunu anlamayacak kadar saf değildim.
En çok üzüldüğüm şeylerden birisi ise tatil meselesiydi. Şevval'de tatile geliyordu ve Barkın'ın yanıma gelmesine izin vereceğini hiç sanmıyordum. Kıskandığını Barkın okula geldiğinde açıkça belli etmişti, bir de tatilde benim yanıma gelmesine göz mü yumacaktı? İmkansız.
İşin açığı başta Barkın'ın Şevval'i yok sayıp yanıma gelmesini bekliyordum, yani öyle düşünüyordum. Sonuçta Şevval'le iki gün önce tanışmışlardı ve ben onun 13 senelik arkadaşıydım. Evet Şevval onun sevgilisiydi ama bende en yakın arkadaşıydım ve ben istediğim için tatile gelmeyi kabul etmişti. Fakat bana 'ikinizinde yanında olabilirim.' demişti. Bu da demektir ki Şevval'i önemsiyordu. Çünkü Barkın'ı tanıyordum, Şevval'e değer vermese, önemsemese onun kırılıp kırılmayacağı umrunda olmazdı. Hep benim yanımda olurdu.
Barkın'ı kıskanmak değildi bu hissetiklerim. Barkın'ı kaybetmişim gibi hissediyordum. İkinci defa yakın olduğum ve güvendiğim insanlardan birisi beni yıkmıştı. Nasıl olurdu? Evet bilmiyordu, Enis'in beni Şevval'le aldattığını bilmiyordu. Ama bana gelip sormadan, o kadar tepki göstermeme rağmen nasıl Şevval'le çıkardı? En yakın arkadaşına tek bir kelime etmeden, fikrini sormadan nasıl bunu yapardı? Beni eskisi kadar önemsemiyor muydu?
Hissettiklerimin kelimeye dökülecek bir yanı yoktu aslında. Ben ikinci defa aynı kız yüzünden üzülüyordum. İnsan üzüntüye , acıya alışmalıydı değil mi? Sonuçta herkesin alıştığı bir takım alışkanlıklar ve duygular vardı. Acıya ve üzüntüye neden alışılmıyordu? Neden her seferinde sanki daha önce hiç üzülmemiş , acı çekmemiş gibi yeniden yaşıyorduk bunları?
Yatakta sırt üstü yatmış gözlerim kapalı düşüncelere dalmıştım ki aşağıdan bir kapı açılma sesi geldi. Anlaşılan annem sonunda eve teşrif etmişti.
"Eva! Yukarda mısın?"
Yatakta doğruldum ve düşünürken benden izinsiz gözlerimden süzülen göz yaşlarını ellerimin tersiyle sildim. "Evet anne! Odamdayım."
Bir kaç ayak sesi geldi ve bir süre sonra odamın kapısı açıldı. Ayağa kalktım ve annemin yanıma gidip sıkıca sarıldım. İki gündür görüşmüyorduk ve özlemiştim. O da sarılmama sıkı bir şekilde karşılık verdi.
"Halam nasıl oldu?"Benden ayrıldı ve yorgun gözlerle yüzüme baktı, "Biraz daha iyi fakat hala toparlayamadı. Aptal doktorlar ne bir teşhis koyuyor ne farklı ilaç veriyorlar." elleriyle yüzünü kapattı ve nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi.
Ellerimi annemin ellerinin üstüne koydum ve yüzünden çektim. Gözlerine baktım, "İyileşeceğini biliyorsun."
Hafifçe tebessüm etti fakat bu keyiften yoksun ve yorgun bir tebessümdü, "Umarım kızım, umarım." gerçekten üzgün görünüyordu.
Annemin halam için bu kadar üzülmesinin sebebi liseden beri en yakın arkadaşlar olmaları. Hiç bir zaman ayrılmamışlar, birbirlerinin arkalarından tek kelime bile etmemişler, birbirlerini üzecek şeyler yapmamışlar ve her zaman birbirlerine sadık kalmışlar. Kısaca gerçek ruh eşi ve gerçek arkadaşlık tanımının örneği olarak annem ve halamı verebilirim. Annem ve babamda halam sayesinde lisede tanışmışlar. Babam okulun en havalı çocuklarından olduğu için annem başta uzaktan uzağa sevmiş, daha sonra babamında onu sevdiğini öğrenmiş ve aşkları böyle başlamış. Uzun yıllar boyunca üçü takılmışlar ve üniversitede aralarına halamın şuan ki kocası yani eniştem katılmış. Herkes ise onların grubuna özenirmiş. Annem anılarını ve yaşadıklarını anlatınca bende özeniyorum öyle bir durum işte..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaş
Teen FictionO an aklıma Eva'yla bu gün havuzda aramızda geçen saçma konuşma geldi. O beni.. arkadaş olarak seviyordu. Sadece arkadaş. İçim yanıyordu aslında. Küçükkende farkındaydım beni diğer anlamda sevmediğinin, fakat neden bilmiyorum, şimdiki kadar umursama...