-16-

2.4K 132 31
                                    

Bölüm 16: "Yanlış Kişiye Güvenmek"

***

Sertçe kapıyı açtım ve şokla bakakaldım.

"Barkın?!"

Barkın'ın burada ne işi vardı? Benim şaşkın bakışlarıma karşılık hafifçe tebessüm etti, "Selam."

Sağ elini öğlen yaptığı gibi havaya kaldırdı ve selam verdi. Oldukça yakışıklı görünüyordu. Lacivert kotu ve onunla tam uyumlu tişörtü ona çok yakışmıştı, ayakkabılarıda kıyafetine tam uyuyordu.

Neden bu kadar dikkat etmiştim ki dış görünüşüne?

Ah! Bunlar hep Ada yüzünden oluyordu. Bana haber vermeden odadan çıkıp gitmesi ve birde böyle saçma şeyleri kafama sokması nedeniyle benden iyi bir azar yiyecekti.

Sinirli olduğum için zorla sırıttım, "Selam, selamda.. Senin burada ne işin var?"

Kaşlarını havaya kaldırdı, "Belki beraber yemeğe gidebiliriz diye düşünmüştüm, kötü mü etmişim?"

Hayır, kötü etmedin ama.. Berk ikimizi salona girerken görürse. Terör estirir.

Acilen bir bahane bulmam gerekiyordu, aklıma ilk gelen şeyi hemen söyledim, "A-ada'da var ama.. Sen git istersen geliriz bizde?" Aferin kızım!

Barkın kafası karışmış gibi görünüyordu. İşaret parmağıyla boş koridoru gösterdi, "Emin misin? Az önce Ada'yı odadan çıkarken gördüm. Işınlandı mı yoksa?" hafif bir kahkaha attı.

Aferin falan değil kızım!

Sanırım Barkın'la yemeğe gitmekten başka çarem yoktu, hem Ada ne demişti?

'Berk'in Barkın'la aranıza girmesine izin verme.' haklıydı. İzin veremezdim, vermeyecektim.

Barkın'a bahane uydurduğumu bozuntuya vermemek için Ada'nın odadan çıktığını bilmiyormuş gibi davrandım. "Aa, öyle mi? Bir saniye." arkamı döndüm ve odanın ortasına geldim, "Ada! Ada!" boş odaya bağırdım.

Barkın kapıdan seslendi, "Odadan çıktığından haberin yok muydu?"

Tekrar kapıya doğru yürüdüm ve Barkın'a baktım, "Hayır, yoktu. Neyse yemekte sorarım ben ona." ve kartı yuvasından çıkarıp çantama attım, daha sonra odanın kapısını kapattım.

Bahane bulmayı beceremiyorsun ama en azından rol yapabiliyorsun, tekrar aferin kızım!

Barkın'a döndüm, "Gidelim mi?"

Kolunu kıvırıp bana baktı, bende onu kırmayıp koluna girdim. Beraber koridorda yürüyüp asansöre bindik.

Barkın'a baktım, o da o sırada bana bakıyordu. Neden bana bakıyordu? Bozuntuya vermeden konuştum, "Bu ziyaretini neye borçluyuz?"

Sırıttı, "Aramızı düzeltmek için adım atıyorum işte."

Sinsice sırıttım, "Sence işe yarar mı?"

Kaşlarını soru sorarcasına havaya kaldırdı, "Yaramıyor mu?" duraksadı, "Seni tanıyorum, bana kıyamazsın sen."

Sadece Arkadaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin