-10-

2.8K 225 47
                                    

Bölüm 10: "Duraktaki Çocuk"

Barkın'ın Ağzından (Eva'yı eve bıraktığı yerden itibaren)

"Görüşürüz." gülümsedi ve içeriye girip kapıyı kapattı. Yinede odasına çıkmasını bekledim. Sonunda odasının ışığı yandı ve arkamı dönüp batmak üzere olan güneşin koyu mavimsi bir renkte aydınlattığı gökyüzüne baktım.

Eva... Türkiye'ye dönmemin asıl sebebi olan kişi. Yerini hiç dolduramadığım kişi.

Senelerdir onun gibi birisi hiç olmadı, olacağınıda sanmıyorum. Onunla 3 sene ayrı kaldık ve neredeyse hiç konuşmadık. Yinede bağımızın hiç kopmadığını geri dönünce anladım. Ne olursa olsun kaldığımız yerden devam edebiliyoruz. Bu seferde aynısı oldu. Fakat tek bir fark vardı; Değişmek. Biz de farkında olmadan değişmiştik.

Eva ve ben büyümüştük. Türkiye'ye geri döndüğümde bıraktığımla alakası olmayan bir Eva bulmuştum. Davranışları, giyimi, konuşması... ve en önemlisi güzelliğiyle farklı bir Eva.

Pamir'in yanında onu ilk defa çok küçükken görmüştüm. Hatta o kadar küçüktük ki hayal meyal hatırlıyordum. Pamir'in doğum günüydü ve bende davet edilmiştim. Annem, Nazlı teyze... Herkes oradaydı. Eva'da Pamir'in kuzeni olması ve Pamir'le çok yakın olmalarından dolayı oradaydı. Pamir pastasını üfledikten sonra Eva ,"Bende üflemek istiyordum!" diye bağırarak ağlamıştı. Sonunda Nazlı teyze pastadaki mumları yeniden yakıp Eva'nında üflemesini sağlamıştı. Pamir'in arkadaşları bizden iki yaş büyük olduğu için Eva ve ben yalnız kalmıştık. Sonunda 10 dakika önce mumları üflemek istediğini söylerek ağlayan , pembe , kabarık etekli ve çiçekli elbiseli kızın yanına gitmeye karar vermiştim.

Tedirgince,"Merhaba," dedim pembe elbiseli kıza,

Kafasını kaldırıp ağlamaktan kızarmış olan açık kahve gözleriyle bana baktı, "Merhaba."

"Ben Barkın, arkadaş olalım mı?"

Küçük dudaklarını büzdü, "Benden büyük değil misin? Benimle oynamak istemezsin."

"Senden büyük değilim, bende 5 yaşındayım." sonunda suratını asmayı bırakıp gülümseyerek bana bakan pembe elbiseli kıza baktım, "Arkadaş olalım mı?"

Ellerini önünde birleştirip iki kere birbirine çarptı, "Evet!"

Tüm doğum günü boyunca oyun oynayıp eğlenmiştik. Daha yeni arkadaş olmuş olamamıza rağmen sanki doğduğumuzdan beri tanışıyor gibiydik.

Eva 8 yaşındayken ona aşık olmuştum. Nasıl mı? Bu biraz komikti.

İlkokul 2. Sınıftaydık ve Eva'yla aynı sınıftaydık. Eva dışında yakın olduğum kız arkadaşım henüz yoktu. Bir gün sınıftan Zeynep benim yanıma oturmuştu ve derste bana komik şeyler söylüyordu. Tabii çocukça şeylerdi, ne de olsa 8 yaşındaydık. İkimizde gülüyorduk. Daha sonra zil çaldı ve ben Zeynep'le uğraşıyordum. O tenefüs boyunca Eva ile hiç konuşmadık. Sonraki tenefüs yanıma gelip, "Neden beni çağırmadın?" dedi.

"Zeynep'leydim."

Suratını astı, "Benimle oynamaktan sıkıldın mı?"

"Hayır saçmalama!"

Tatlı, açık kahve gözlerini açarak bana baktı, "Zeynep'i benden daha mı çok seviyorsun?"

"Hayır, sen benim en yakın arkadaşımsın!"

Gülümsedi. "O zaman benimle otur, onunla değil."

"Beni kıskandın mı?" kıkırdadım.

Sadece Arkadaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin