4✨Aile

2.7K 280 158
                                    


Keyifli okumalar💜

****

Aile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aile... Sanırım hiçbir zaman anlayamayacağım garip bir kavramdı. Birilerini sırf aynı kanı taşıyoruz diye sevmemiz fazlaca şaşırmama neden oluyordu. Sevgi, nefret yada diğer bilumum duygu... Sırf kan bağı yüzünden elde edebileceğimiz yada maruz kalabileceğimiz bütün bu duygular omuzlarımı tonlarca ağırlık olarak biniyordu.

İnsanlar sevgiyi kan bağı ile taşıdıkları gibi nefreti de bu yolla meşru sayıyorlardı. Onlara göre kanım bozuktu ve ailem yüzünden nefreti hatta ölümü bile hak ediyordum.

Aslında her şeyi ters çevirirsek bir zamanlar benim ailemin insanlara reva gördüğü ölümün temelinde de kan bağı vardı. Aynı kanı, aynı ırkı paylaşmadıkları insanları katletmek için aile perdesinin arkasına sığınmışlardı. Irklar kocaman birer aileydi...

"Kilimleri aldınız mı yavrum?"

Etrafta şimdiden yaşanan telaşı boş gözlerle izlerken yaptığım tek şey elimdeki otu kuru zemine sürtmekten başka bir şey değildi.

O kadar hızlı hareket edip bir şeyler yapıyorlardı ki eminim şu an bir köşeye sinmiş sessizce onları izleyen benden haberleri dahi yoktu. Eksikliği hissedilecek biri değildim ben. Ucuz bir romanın gözden çıkarılan yan karakteriydim kendi hayatımda da. Oysa herkes kendi hayatının kahramanıydı masallar diyarında. Sanırım kendi masalımda bile cadı rolü uygun görülüyordu bana...

"Gözler kısılmış, burun da havalanmış..."

Bir anda duyduğum tanıdık sesle irkilip üzerime düşen gölgesiyle güneşimi kapatan adama baktım. Dünden sonra onu hiç görmemiştim ve etrafımdakileri şikayet etmek için kuduran tarafım onu görmemle iyiden iyiye zıvanadan çıkmıştı. Herkesi ona şikayet etmek istiyordum. Burada oturmama rağmen gözleri bana kör olan herkese tek tek kızması gerekiyordu.

"...Ya yine ortalığı karıştıracak bir şey yapacaksın yada biri sinirini bozmuş onu öldürme planları yapıyorsun."

Beni bu kadar iyi tanıması bazen iyi bazense çok ama çok kötüydü. Ondan hiçbir şey saklayamıyordum. Sadece bir kaç saniye gözlerime bakması yetiyordu derdimi anlamasına. O tam anlamıyla abim gibiydi. Belki kardeşler bile birbirlerini bu kadar iyi tanımıyordu.

"Şahin abi?"

Parmaklarının arasına sıkıştırdığı sigarasını dudaklarının arasına aldığında cevap vermek yerine tek kaşını kaldırmış, hemen ardından da yüz yüze gelmemiz için bacaklarını kırarak tam karşıma oturmuştu. Kimseden umudum olmasa da ondan umutluydum. Beni bırakıp o pikniğe gitmezdi.

"Sen de gidecek misin onlarla?"

Küçük bir baş hareketiyle az ötede hazırlık yapan kalabalığı gösterdim. O kadar kalabalık gidiyorlardı ki saatlerdir sırf yiyecekler için uğraşmışlardı. Mahallede ne kadar ev varsa tek tek dolaşmış gelip gelmeyeceklerini sormuştu Aynur teyzenin küçük kızı.

ArmenianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin