6✨Ağabey?

3.2K 308 110
                                        

Yeni bölümle selamlar.
Keyifli okumlar💜

*****

Sobadan gelen çıtırtılar dışında tek bir ses dahi yokken inatla gözlerimi kahvelerine dikmiş nefretle yüzüne bakıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sobadan gelen çıtırtılar dışında tek bir ses dahi yokken inatla gözlerimi kahvelerine dikmiş nefretle yüzüne bakıyordum.

Bu yaşıma kadar sürekli taşkınlıklar yapmış olmama rağmen asla birine zarar verecek bir vukuatım olmamıştı. Bütün bir ahali arsızlığımdan yakınması olağandı ama kimse onlara zarar verdiğim için Hayrettin amca ya da Koca Hatun'un kapısına gelmemişti.

Her ne kadar uçarı olsam da kendimi nerede dizginlemem gerektiğini bilirdim. Ta ki dakikalar önce yaşanan rahatsız edici hadiseye kadar. Onu görmemle evvela korkudan sonrasında ise öfkeden evi inletecek çığlıklar atmış bununla da yetinmeyip pek güzel suratına, merhem dolu demir tası geçirmiştim.

Hiddetim bedenimi bir ateş gibi kapladığı için gözlerim görmez kulaklarım duymaz olmuştu. Benim bedenime dokunmuş olduğu düşüncesi bulanık zihnimde şiddetli karşı koyuşlar peyda ediyordu.

Şiddetle kamçılanan deli ruhum bedenimde de aynı şekilde zuhur ettiğinde avının üzerine atlayan bir aslan gibi koca bedenin üzerine atlamıştım.

Atlamıştım atlamasına lakin Koca Hatun'un bağırışlarımı işitip acele ile yanımıza gelmesi gecikmemiş, yaşından beklenmeyecek bir atiklikle beni bu ırz düşmanın üzerinden çekip almıştı.

Şimdi ise tam karşımda kaşında bastırdığı beyaz bezle birbirimize nefret dolu bakışlar atmakla meşgul idik. Ellerinin arasında ki beyaz bez ilk anki rengini kaybetmiş kırmızıya boyanmıştı ama ona olan nefretim o kadar büyüktü ki yüzümde tek bir pişmanlık emaresi bile yoktu.

Pişmanlığı geçelim aklım halen yapamadıklarımdaydı. Derisini yüzüp sokak köpeklerine atmalıydım. Etini lime lime etmeliydim ki ele güne karşı herkese ders olsundu.

"Oğlum, gel bir bakayım şu kaşına ne kandı durmadı gitti."

Koca Hatun'un endişeli sesi ile hayal kırıklığıyla gölgelenen mavilerimi ona çevirdim. Neyine endişeleniyordu ki? Yaptığı asla affedilecek bir şey değildi.

"Nene bırak gebersin! Neyine bakacaksın bunun."

Kafamla karşımdaki bedeni gösterip yüzümü buruşturdum. Eğer bir fırsat daha bulursam bu sefer tenime değen o parmaklarını tek tek kıracaktım. Tanrı şahidim bu sefer onu elimden Koca Hatun dahi alamayacaktı.

"Bak zaten kendimi zor tutuyorum beni sabrımı zorlama Sarin!"

Hâlâ utanmadan benimle muhatap olan adama şaşkınca bakıp işaret parmağım ile kendimi gösterdim. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış diye boşuna dememişlerdi. Sanki bütün bir hata benimmiş gibi olabildiğince rahat kelimelerini sarf etmesi edepsizliğin dik âlâsıydı.

ArmenianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin