9✨Mendil

3K 295 97
                                        


Keyifli okumalar💜

*******

Kitap okumayı küçüklüğümden bu yana çok severdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kitap okumayı küçüklüğümden bu yana çok severdim. Bu yüzden midir bilmem aklım da hep beş karış havada olurdu. Geceleri mektep karanlığa büründüğünde kalbimi minik bir heyecan kaplar, zihnimi hızla masallarla doldururdum... Bazen kötü bir cadı bazense mutsuz bir kurbağa olurdum. Zihnimde zuhur bulan bu masallarda bile prenses olmaya cesaret edemez, yalnızca istenmeyen bir karaktere bürünürdüm.

Benim nazarımda pekte sıkıntılı bir durum değildi bu minik masallarda cadı yada kurbağa olmam. Aksine fazlası ile hoşuma gider, bir sonraki geceye kadar o gün o sihirli dünyadan gelmiş gibi davranırdım. Eğer bir önceki gece cadı olmuşsam sabah uyandığımda bütün bir mektebi alt üst ederdim.

Ve ben tam tamına üç gündür her gece cadı olduğum bir masalı hayal etmiş ve sabah uyandığımda bir cadı gibi bütün mektebe yaka silktirmiştim.

O gece yatakhaneye tek başıma girdiğimde bütün yatakların dolu ve çarşafların başlara kadar çekili olduğunu görmek kalbimi tahammül edilemez bir sızıya teslim etmişti. Yaşadığım hayal kırıklığını kelimelerle tarif edemezdim.

En azından mektebe ulaşan arkadaşlarımın Ma'am Elis'e haber verip bana yardıma gelmelerini beklemiştim ama onlar yatakhaneye geçip korkakça beyaz örtülerin altına saklanmayı seçmişlerdi.

Zihnimin bir köşesinde sürekli olarak Yavuz abi gelmese neler yaşayacağım vardı. İşte bu düşünce içimi öfkeyle doldurup bütün bir mektebi alt üst etmem için yeterliydi.

Bu kadar bencil olmaları beni de bencilliğe sürüklemişti. İşte tam da bu yüzden Ma'am Denis bütün bir mektebi azarlarken sessizdim.

"Bütün bir öğretilerimize rağmen bunu nasıl yapabildiniz?!"

Evet, her şeyi ben yapmıştım ama üzerime kalmaması için aldığım önlemden mütevellit fazlası ile rahattım. Başta öfkem bir saman alevi gibi hemen söner sandığım için küçük oyunlarla kızların başını belaya sokmuştum ama inatla benden af dilememeleri beni daha da hırçınlaştırmıştı. Bununda tesiri ile kendimi kilisenin önünde bulmuştum. Hâl böyle olunca babama kızların kiliseden şarap çaldığına dair bir itirafta bulunmam da kaçınılmaz olmuştu. Ben kendimi Tanrıya adamış temiz bir kız çocuğuydum... Bu yüzden günaha sürüklenen bedenlerin önünde durmam gerekirdi değil mi?

"Bunu Sarin'den bile beklemezdim ama siz onu bile geçtiniz."

En önde duran beş kız korku ile titrerken gülmemek için alt dudağımı ısırdım. Yanlış kişiyi düşman edinmişlerdi. Dostken mükemmel bir dost, düşmanken mükemmel bir düşman olurdum...

"Ma'am Tanrı şahidim biz yapma-"

"Ma'am! Kulaklarımla duydum, üç gece önce çamaşırhanenin arka bahçeye açılan kapısından kaçıp kiliseden çaldıkları şarapları içeceklerine dair konuşuyorlardı. Eğer size söylersem bana zarar vereceklerinden korktum ama daha fazla bu günaha ortak olmak istemedim. Lütfen beni bağışlayın."

ArmenianHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin