Keyifli okumalar💜******
Bağırışlar...Bağırışlar o kadar fazlaydı ki bir kenara geçip kulaklarımı sıkı sıkıya kapatarak her şeyin geçmesini beklemek istiyordum. Sesleri çok ama çok yüksekti. Anlamadığım onlarca cümleyi hiç durmadan sarf ediyorlardı ama korkakça tam ortalarında duran beni görmek onlar için şu anda imkansız gibiydi.
"Yeter!"
Hayrettin amcanın gür sesi ile her iki beden de aynı anda sessizliğe bürünüp öfkeli gözleriyle birbirlerine bakmaya devam ettiler. Onları asla ama asla böyle görmediğime emindim. Evet, çok iyi anlaşamazlardı ama asla birbirlerini öldürecek gibi baktıkları başka bir an daha olmamıştı.
"Amca, işittiğim havadisin sinirini daha üzerimden atamadım ne olursun sana saygısızlık edebileceğim sözler sarf etme bana."
Şahin abi böyle biri değildi... Asla büyüklerine saygısızlık etmez, her zaman tavırlarına dikkat ederdi. Şimdi bile kendini dizginlemek için elinden gelenin fazlasını yapıyordu ama neden böyle cümleler sarf ettiğini anlamıyordum.
"Bak oğlum, ne duydun ne anladın bilmem ama Sarin bu evde kalacak. O benim kızım! Öyle eşkıya gibi kapıma dayanıp benim kızımın canını yakmazsın."
"Canını yakmam öyle mi? Aynı hassasiyeti oğlunun tavırlarından sonra da gösterdin mi amca?"
Az önceye kadar devam eden kargaşa ansızın gelen soru ile sekteye uğrarken yüreğimde hissettiğim sızıyla buğulanan harelerimi hiçbir bedene değdirmeden beyaz duvara çevirdim. Bu soru canımı acıtmıştı... Bildiğim bir gerçeğin dile getirilmiş olması doğruluğunu kavramama neden olmuştu. Sanki kimse bu gerçek hakkında konuşmazsa her şey benim yanlış anlamam olarak kalacaktı ve ben bu gerçekliğin sadece benim yanılgım olduğunu düşünmeye devam edecektim...
"Şahin-"
"Mektep kıyafetlerini alıp hemen yanıma geliyorsun Sarin."
İlk halinden arınmış sesi bana aşina olduğum abimi hatırlamıştı ama hâlâ canımı yaktığı gerçeğini sindirebilmiş değildim. Ama her şeye rağmen bildiğim bir şey varsa o da Şahin abimin benim kötülüğüme konuşmuş olmadığıydı. Ne duymuş, neye bu kadar sinirlenmişti bilmiyordum ancak onu dinleyecektim. Bu yüzden Hayrettin amca ve Leyla teyzeye bir kez dahi bakmadan Şahin abimi başımla onaylayıp hızla merdivenlere adımladım.
"Sarin!"
Her zaman ki gibi adım dudaklarından öfke ile çıkan adamın seslenişi anlık bir duraksamaya neden olsada onu ve onun sözlerini asla dinlemeyeceğim için merdivenleri hızla arşınladım. Ardımda kalan kargaşanın gürültüsü bir kez daha koca evi kaplamıştı. Titreyen ellerimle ulaştığım dolaptan eşyalarımı toplarken zihnim o denli bulanıktı ki minik çantamın içine tıktığım elbiselerimin bir yandan sarktığını fark edememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Armenian
Short Story"Eğer..." Bedeninin baskısını tekrar arttığında her şeye rağmen kollarına tutundum. "...Soyundaki ihaneti evime taşırsan..." Artık daha da fazla yaklaşan insan seslerine rağmen geri çekilmediği için iyiden iyiye paniklediğim anda tam gözlerimin için...