¡bana sarılmanı isterim
Bahçe kapısının önünde Jungkook'un müstakbel nişanlısını beklerken işlerin bu raddeye geleceğini düşünmemiştim aslında. Tamam Bay Jeon'a söylediklerimde pişman değildim çünkü karşı cinsine hiç bir şekilde bir şey hissetmeyen birinin bir kız ile evlenmesine göz yumamazdım. Bu kişi Jungkook olsa bile. Tanıştığımız ilk günden beri bana ve anneme dediklerini göz ardı ederek bunu düşünmüştüm gece boyunca. Zaten Jungkook parti gecesi bana gideceğinden bahsetmişti. En azından o bu şehirden gidene kadar ona yardımcı olabilirim diye düşünmüştüm. Bir homoseksüel olarak en azından benimle aynı durumda olan birine yardım etmiş olacaktım.
Fakat Bay Jeon sandığım kadar kolay lokma değildi ki şu an yanımda bana küfür etmek ve teşekkür etmek arasında gelip giden Jungkook ile birlikte onun evleneceği kızı bekliyorduk.
Jungkook kahvaltı masasında ağzından bir kelime bile çıkarmamış, şaşkınlıkla bana bakmakla yetinmişti. Şaşırması normaldi çünkü ben de söylediklerimi söylemeyi beklemiyordum. Bir şekilde Jungkook'a yardım edecektim fakat inanın bu şekilde olacağını hiç düşünmemiştim.
"Bana kızdın mı?" aramızdaki garip atmosferi ve sessizliği bitirmek adına konuşmayı başlattım.
"Ne için?"
Güzel soruydu. Ne için kızacaktı ya da ne için teşekkür edecekti bende bilmiyordum. Derin bir iç çektim.
"Bilmiyorum, sadece-"
"Babamın odasının önündeydin ve bizi dinledin değil mi Jimin?"
Önüme bakmayı kesip ona döndüğümde o çoktan bana bakıyordu. Sertçe yutkunup bakışlarımı ondan kaçırdım. Artık yalan söyleyemezdim. Sonuçta o kız ile evlenmesini neden engellemeye çalıştığımı bana soracaktı ve her türlü öğrenecekti işte.
"Özür dilerim ben sadece-"
"Teşekkür ederim Jimin-ah"
Gözlerim duyduklarımın verdiği şaşkınlıkla hafif büyürken bakışlarım tekrar ona çıktı. Bu sefer karşıya bakıyordu. Ben ise yüzünün yan çehresini izliyordum.
Açıkçası teşekkür etmesini beklemiyordum. Ne diye işine burnumu soktuğum için bağırıp çağırmasını bekliyordum. Ama sandığım gibi olmamıştı huh?
"Yardım etmek istedim, bana bu şehirden gideceğini söylemiştin. Sen gidene kadar bir yardımım dokunmuş olur en azından"
Kafasını yavaşça bana çevirdiğinde bir şey diyecek oldu ama duyduğumuz araba sesi ile önümüze dönmek zorunda kalmıştık. Sonunda tanışacaktık.
Şoför koltuğundan inen yardımcıları iri adımlarla arka kapıyı ulaşmış, kapıyı açmıştı. Önce topuklu ayakkabıları göz hizamıza girerken ardından kendisini arabadan çıkartmıştı. Yüzünde kocaman güneş gözlükleri üzerinde kaliteliyim diye bağıran bir elbise ve boyum kadar olan topuklu ayakkabıları ile karşımda Jungkook'un gelecekteki karısı (!) duruyordu.
Jungkook de benimle aynı fikirde olacak ki yanımda bir şeyler mırıldanmıştı. Ne dediğini anlamasam da tahmin edebiliyordum. Bu beni güldürürken Jungkook'un yalancı öksürükleri ile toparlanıp saygı niyetinde belimi büktüm.
Kız heyecanlı ve cilveli tavrı ile beni es geçip Jungkook'a doğru ilerlemeye başladı.
"Merhaba Jungkook oppa!"
Önünde eğilip hayran hayran Jungkook'a bakarken tekrar gülme isteğimi bastırdım.
Bana bakmayacağını anladığımda bir kez daha önünde eğilip kendimi tanıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother? ° Jikook
Fanfiction- Bütün haklar @catuoongi aittir. - Jimin'in annesi ve Jungkook'un babası evlenmeye karar vermişlerdi. Aynı evde yaşamak zorunda kalan Jimin ve Jungkook'un tanışmaları pek de iyi başlamadı. - JungkookxJimin - TAMAMLANDI✔︎