¡asla vazgeçmedim senden
𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌 𝒈𝒆𝒄̧𝒎𝒊𝒔̧𝒆 𝒅𝒐̈𝒏𝒖̈𝒔̧
Yaşadıklarımı düşünüyordum. Bir kaç saat önce babamın acımasızca attığı tekmelerden sonra Jimin'in yaralarımı sarışını... Hayatıma Jimin girmeseydi bu kadar cesur bir adam olamazdım. Bu yüzden kısa bir süre önce dilediğim mucize Jimin olmuştu benim için.
Jimin annesinin çağırması ile aşağı akşam yemeğine indiğinde ben de bugün bu evde kalmak istemediğimden evden acele ile çıkıp Taehyung'a gitmiştim. Jimin'den ayrı kalmak istemiyordum fakat dayak yemiş halimi Bayan Park'ın görmesini de istemezdim. Babam umurumda değildi fakat Jimin'i de alıp gitmesinden korkuyordum işte.
Saat gece yarısına gelirken telefonumun zil sesi ile uyuşuk bedenimi kaldırıp cebimden telefonu çıkardım. Babam arıyordu. Babamın beni işi düşmedikçe aramayacağını bildiğimden merakla cevaplamıştım aramayı.
"Baba?" Sesim hem soğuk hem de meraklı çıkmıştı. Ardından babamın biraz daha beklerse ateş çıkaracak sesini işittim.
"Hemen eve geliyorsun." Cevabımı beklemeden kapatmıştı.
Üst katta Yoongi'yle flörtleşen Taehyung'a haber vermeden evden çıkmıştım. Önemli bir şey olduğu belliydi. O an yine beni dövmek için çağırdığını düşünmüştüm. Vücudum bu kadarını kaldıramazdı. Bu da kendimi düşündüğümden değildi aslında. Jimin endişelenirdi. Artık hayatım tamamen Jimin'e bağlanmıştı. Kendimi bile onun için düşünüyordum.
Eve vardığımda sadece babama ait olan çalışma odasının lambası yandığını fark ettim. Bayan Park ve Jimin uyumuş olmalılardı.
Adımlarımı direkt çalışma odasına yönlendirdim. Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes alarak içeri girdim. Babam odanın içinde dört dönüyordu. Durum sandığımdan daha kötüydü.
Beni gördüğü an alay dolu bir kahkaha atmıştı. Kaşlarım çatılı ona yaklaştım.
"Sessiz ol insanları uyandıracaksın."
Yüzüne alay dolu bir ifade yerleştirmişti.
"Ne o! küçük sevgilini uyandırırım diye mi korktun?"
Kaşlarım daha da çatılırken kalbim sıkışmaya başlamıştı. Sevgilini demişti değil mi yanlış anlamamıştım?
"Ne saçmalıyorsun baba?"
Yüzü anında ciddileşirken masasının ardındaki büyük sandalyesine oturmuştu.
"Seni dövdüğümü gidip Jimin'e yetiştirdin demek..."
Ah... hayır hayır Jimin yapmış olma bunu.
"O bacak kadar boyuyla aklınca gelip beni tehdit etti."
Stresten yanaklarımın içini ısırırken neler olacağını şimdiden tahmin edebiliyordum.
"Neymiş efendim, senin saçının teline zarar verdiğim anda annesine gidip söylemekten çekinmezmiş!"
Gözlerimi sımsıkı kapattığımda babamın yerinden kalktığını hissetmiştim.
"Başta anlamalıydım zaten! Yok Sunhee Jungkook'a göre değil, yok Jungkook Sunhee ile evlenmek istemiyor... Anladım ki o da
senin gibi erkeklerden hoşlanan bir ib-""Sakın! Jimin'e sakın hakaret edeyim deme." Gözlerimi hızla açıp bağırdığımda afallasa da bozuntuya vermeden devam etmişti.
"Ne zamandır birliktesiniz?" Sesi düşünceli çıkmıştı. Ne yapacağını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brother? ° Jikook
Fanfiction- Bütün haklar @catuoongi aittir. - Jimin'in annesi ve Jungkook'un babası evlenmeye karar vermişlerdi. Aynı evde yaşamak zorunda kalan Jimin ve Jungkook'un tanışmaları pek de iyi başlamadı. - JungkookxJimin - TAMAMLANDI✔︎