21.Bölüm

5.2K 368 165
                                    

¡gitme, lütfen

Gördüğüm rüyadan ağrıyan vücudum yüzünden uyanırken gözlerim şiddetle açılmayı reddediyordu. Kemiklerime kadar her yerim sızlıyordu. Gece sanki üzerimden tır geçmişti. Ah bir saniye, gece?

Gözlerim anında açılırken kendimi yatağımda sırt üstü yatar konumda bulmuştum. Dün olanlar yavaş yavaş zihnime dolmaya başlamıştı. O çocuklar, telefon, bank, taksi...

İyi de ben dün eve gelmemiştim ki? Rüya mı gördüm acaba diye düşünürken telefonumu her zaman koyduğum yerde görememiştim. Telefonumu da almışlardı tabii.

Yatağımdan kalkmaya heveslenmiş fakat anında sızlayan belim buna müsaade etmemişti. O sırada kapının açılmasıyla bakışlarım kapıya döndü;

"Ah Jimin! Uyandın mı bebeğim?"

Annem elinde özenle hazırlanmış kahvaltı ile içeri girdiğinde kaşlarımı çatmıştım. Ölmüş müydüm ben acaba?

"Anne... Ben, yani nasıl-"

Sözlerimi annemin sesli bir şekilde nefes verişi keserken sakince tepsiyi yanıma koyup yatağıma oturuşunu izlemiştim.

"Dün ne haldeydim haberin var mı senin?"

Ağzımı bir şey söylemek için açıyor fakat anında geri kapatıyordum. Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

"Saat gece üçtü Jimin. Üçe kadar senden haber alamadım çıldıracaktım."

Rüya değilmiş, gerçekten eve gelmemiştim fakat neden sadece üçe kadar haber alamamıştı?

"Polise haber verdik. Gecenin üçünde her yerde seni aradılar. Jungkook olmasaydı sabah anca bulunurdun herhalde."

Şaşkınlığım annem konuştukça artarken her şey yeni yeni yerine oturmaya başlamıştı. Beni Jungkook bulmuştu demek. Dün soğukta ne kadar uyuşmuşsam uyanamamışım bile.

"Neler olduğunu anlatacağım ama sakin ol."

Annem gözlerini devirip kollarını bana sarmıştı.

"Biliyorum Jimin. Sabah haber geldi. Kamera kayıtlarını incelemişler fakat sorunun paranın ya da telefonunun olmaması olduğunu sanmıyorum. Sanki eve gelmemek için bir bahane olmuş senin için. Son günlerde iyi değilsin. Anlat bana lütfen."

Yutkunup başımı eğmiştim. Ne yaparsam yapayım beni en iyi tanıyan kişi annemdi.

"Birini seviyorum." fısıldar gibi söylemiştim hatta annem tepki vermediği için duymadığını sanmıştım. Bu yüzden başımı kaldırıp yüzüne baktım.

"Bir şey demeyecek misin?" yüzünde buruk bir gülümseme oluşmuştu.

"Tahmin etmiştim. Jimin küçükken babandan sırf eşcinsel olduğun için işitmediğin söz kalmadı. Hatta bir kere dayak bile yedin. Oğlum ben hep arkandayım unutma bunu. Utanılacak bir şey değil bu."

Yanaklarından sulu sulu öptüğümde kıkırdayıp getirdiği kahvaltılıkları ağzıma tıkmaya başladı.

"Ee kimmiş bu şanslı oğlan?"

Sıkıntı yine içimde yer edinirken cevap vermediğimde kaşlarını çatmıştı.

"Söylemeyecek misin annene?"

Ağzımdakileri bahane ederek haddinden uzun süre çiğnediğimde annem omuzlarını düşürüp yüzüme ciddiyetle bakmaya başlamıştı.

"Yah! Kim annesine hoşlandığı kişiyi söyler?" gayet de söylerlerdi fakat şu an durumu kurtarmalıydım.

Brother? ° Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin