17.Bölüm

6K 455 438
                                    

¡şey, sanırım bir sorunumuz var

Yarım saattir bakıştığım tablo ile ilişkimize bir ad vermeyi düşünürken ismimi duymam ile gerçek dünyaya geri döndüm. Okulun mükemmel geçtiğini düşünürken Sunhee ile eve dönüşümüz ve şu anki ortam kendimi hortumla boğup öldürme isteği getirmiyor değildi.

"İsmin Jimin'di değil mi?"

Sesin geldiği yöne doğru döndüğümde Sunhee'nin annesi olduğunu öğrendiğim kadın ile göz göze geldik. Kumral ve uzun boylu bir kadındı.

"Evet efendim."

Okul çıkışı sabah Bay Jeon'un da dediği gibi Sunhee ve ailesi eve gelmişlerdi. Konuştukları şey ise tabi ki Sunhee ve Jungkook'un şahane evlilikleri idi.

"Baba, daha liseye gidiyoruz erken değil mi bunları konuşmak için?"

Başından beri sessiz duran Jungkook sonunda konuştuğunda babasından sert bir bakış kazanmıştı.

"Oğlum biz zaten hemen evlenin demiyoruz ki. Okul bitince evlenirsiniz."

Sunhee'nin babası Bay Lee konuşmuştu bu sefer. Bayan Lee'ye göre daha güler yüzlü bir adamdı fakat bu sinir bozucu olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Gerçekten güzel ortamdı bakın; sevgilim ve sevgilimin ailesi, sevgilimin ileride evlenmesi istenilen kız ve onun ailesi ile birlikte sevgilimin düğününü konuşuyorduk.

Daha iyi ne olabilirdi ki!

"Jimin için de tanıdığım iyi ailelerin kızları var, düşünürseniz."

Bayan Lee konuştuğunda Jungkook ile eş zamanlı olarak öksürük krizine tutulmuştuk. Daha iyi ne olabilir demiştim değil mi?

"Ahahahah düşünceniz için teşekkürler fakat benim oğlum daha küçük. Üstelik ileride kendisinin sevip evleneceği kişiye karar vermesini tercih ederim."

En başından beri sessizliğini koruyan annem sahte bir gülüş ile konuştuğunda ona minnettarlıkla baktım.

"Siz bilirsiniz tabii." Derin bir nefes verdiğimde artık bayılma noktasına geldiğimi hissediyordum.

"Müsadenizle ben odama çıkabilir miyim? Çalışmam gereken dersler var."

Ardımdan Jungkook da atılmıştı. "Ah, evet benim de şeyim var... Ders! Dersler, çok fazla ders."

Saçmalamaya başladığında yanaklarımın içini ısırıp gülmemek için savaş vermeye çalışıyordum.

"Peki çıkın o vakit. Sunhee de seninle gelsin Jungkook baş başa konuşun biraz."

Birazdan halıya kusacaktım.

Sunhee gülücükler saçıp anında ayaklandığında gözlerimi devirip merdivenlere yöneldim.

Ben kendi odama ilerlerken Jungkook'un da peşimden geldiğini görüp kaş göz yapmıştım. Omuz silkip benden önce odama girdiğinde Sunhee de benden önce içeri atmıştı kendini. Neyin cezasıydı bu anlamıyordum ki?

İçeri girdiğimde ardımdan kapıyı da kapatmıştım.

Jungkook çoktan yatağıma yayılmışken Sunhee odamdaki eşyaları uzaktan inceliyordu.

"Jungkook oppa neden senin odana gitmiyoruz."

Jungkook cevap vermeden ben de iğneleyici bir şekilde konuşmuştum.

"Evet Jungkook oppası neden kendi odana gitmiyorsunuz?"

Jungkook umursamazca omuz silkip uzanmaya devam etmişti.

Brother? ° Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin