13.Bölüm

6.6K 437 210
                                    

{Bölümün çoğunluğu geçmiş bölümlerin Jungkook'un ağzından olan anlatımı var. Jungkook'un babası ile olan ilişkileri ve Jimin'e hislerinin nasıl başladığı ile ilgili. Eğer okumak istemezseniz Jimin yazan yere atlayabilirsiniz. Keyifli okumalar!}

-

¡seni seviyorum

𝑱𝒖𝒏𝒈𝒌𝒐𝒐𝒌

Berbat olan hayatıma, daha çok kendime sorular sorardım hep; daha ne kadar kötü olabilir?

Hep daha kötüsü oldu.

Daha, daha ve daha kötüsü.

Çocuklar ailesini seçemezdi evet. Babam dünyanın en kötü babası olmasa da bugüne kadar gözyaşlarım hep onun yüzünden firar etmişti gözlerimden. Annem tek dayanağım iken beni o adamla bırakıp, terk etmişti beni. Fakat dedim ya çocuklar ailelerini seçemez diye, asıl sorun şuydu ki; dünyaya bir daha gelsem, yine annem ve babamın onlar olmasını isterdim.

Annem, en en güzel günlerimin sahibi kadın, en kötü günlerime sebep oldu. Beraber gitseydik her şey farklı olabilirdi; bütün her şey. Hayatımda mucizelere ihtiyacım varken az önce aldığım telefonda babamın sevgilisi ve oğlu ile tanışmam için çağrıldım. Evlenseler de o kadın benim gözümde hep babamın sevgilisi olarak kalacaktı. Babamın tek karısı annemdi, hep de annem olacaktı.

Her şeyin yolunda gitmesi için, en kötüsü olması gerekir diyordu bir kitapta.

Daha ne kadar kötü olabilir?

Sürdüğüm arabanın hızını arttırırken babamın konum attığı otele sürmeye başladım.

Başta gitmemek için kararlı olsam da bana en kötü günlerimi yaşatan adamın en güzel günlerini zehir etmeye yemin etmiştim. Tanışalım bakalım kimmiş bu aile.

Kısa sürede otele vardığımda deri ceketimi düzeltip içeri adımladım. Babam, karşısında oturan olgun kadın ve yanında oturan, kardeşim(?) hemen gözüme çarpmıştı.

Pekala, siz istediniz.

Hızla masaya oturduğumda, başta karşımdaki sarı¹ saçlı çocuk, hepsi bana şaşkın gözlerle bakmaya başlamıştı. Dolgun dudakları, tombul yanakları ve basık bir burnu vardı. Yakışıklı değildi, güzeldi. Güzel bir yüzü vardı.

Babamın 'nereden kaldın' ile başlayan sorgusal cümlelerinin ardından kısaca herkesten özür dileyip konuyu kapatmıştım. Fakat babamın tehditkar bakışları hala üzerimdeydi.

Karşımda oturan çocuk iki dakika içerisinde masada ne var ne yok süpürürken ben sadece telefonumla ilgilenmekteydim.

Babam ve Bayan Park otelin terasına çıkacaklarını haber verip yanımızdan ayrıldıklarında ise ikimiz açısından da garip bir ortam oluşmuştu.

"Telefonunu fazla seviyorsun sanırım."

Benimle bu şekilde konuşmasına şaşkınlık ile karşılayıp sinirlerime hakim olmaya çalışarak kafamı yavaşça kaldırdım. O an cidden o tombul yanaklarına kocaman bir yumruk patlatmak istedim.

"Sadece gereksiz insanların yanında oyalanmak için kullanıyorum."

Fazla beklemeden cevap verdikten sonra tam önüme geri dönecekken hiçbir alınganlık göstermeden yüzsüzce konuşmaya devam etmişti.

"Hah.. inan ben de bulunduğum ortamdan memnun değilim. Gerçekten tam hayal ettiğim gibi birisin, kendini beğenmi-"

Sözlerini bıçak gibi keskin sözlerimle kestiğimde ağzı açık kalmıştı.

Brother? ° Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin