3.Bölüm

8.4K 585 465
                                    

¡yabancı

Korkudan ensemden ılık ılık terler akarken sesimi dahi çıkaramamıştım. Az önce ne olmuştu, dibimde duran insan kimdi ve ben neredeydim?

Kendime geldiğimde önümdeki kişiyi ittirmeye çalıştım.

"Kimsin sen? Ne oluyor?"

Zifiri karanlık olan dar yerde karşımdaki kişinin de kim olduğunu ayırt edememiştim. Sesim de ortamdan dolayı kısık çıkmıştı. Bu kadar yakın durmasaydık o bile duyamazdı.

"Biraz sakin olur musun? Benim, Jungkook."

Kısık ve hırıltılı sesini duyduğumda büyüyen gözlerim adını söylemesiyle yerinden çıkacak kadar açılmıştı. Kalp atışlarım 2 katı hızına çıkarken beynimde bir şeyleri oturtmaya çalışıyordum.

"Ne yapıyosun sen!? Nereye çektin beni nereye girdik?"

Sesimi onun gibi kısık çıkarmaya çalışsam da sinirlendiğim için biraz daha yüksek çıkmıştı.

Elleri ile dudaklarıma baskı yaparken ondan uzaklaşmaya çalışsam da ikimizin bile zor sığdığı alan buna engel olmuştu.

"Jimin. sessiz. ol."

Kesik kesik konuşması sertçe yutkunmama sebep olurken dediğini yapıp sessiz kaldım. Jungkook'un eli hâlâ dudaklarımdayken kulağını kapıya dayamış sesleri dinliyordu. Sanırım Bay Jeon'dan gizleniyorduk, yani o gizleniyordu... Tabi ben de gizlenmiş oluyordum ama bunun şimdi bir önemi yoktu...

Jungkook'un eli dudaklarımdan yavaşça ayrılırken açtığı kapı ile birlikte kendimi zar zor dışarı atmıştım. Nefesimi düzene sokmaya çalışırken derin derin nefesler alıyordum. Arkama dönüp baktığımda bir dolabın içine girdiğimizi görmüştüm.

Kendime gelip loş ışıklı koridora bakındığımda Bay Jeon'un çalışma odasının lambalarının sönük olduğunu fark ettim. Sanırım Jungkook onun gitmesini beklemişti.

"Ne halt ediyorsun sen?"

Bu sefer kısık sesle konuşmayı başarmıştım, sessiz ama sinirli. Jungkook sinirle saçlarını arkaya tarayıp bana nefret dolu bakışlarını gönderiyordu.

"Asıl sen ne halt ediyorsun?! Ne işin var bu saatte burada?"

Cidden anlayamıyordum hâlâ rüyada mıydım acaba? Şu 2 dakika içerisinde ne olmuştu ve Jungkook bana evin koridorunda olduğum için niye kızıyordu? Garip bir şey miydi?

"Bunda anormal bir şey mi var? Susadım mutfağa gidiyordum."

O sakinleşip derin bir nefes aldığında ben de nefes almıştım. Suyu falan siktir edip direk yatağıma dönmek istiyordum.

"Gel benimle."

Cevap vermeye kalmadan arkasını dönüp gittiğinde mecburen onu takip ettim. Mutfağa geldiğimizde uykum açılırken Jeon ailesinin gerçekten varlıklı bir aile olduğunu yeniden fark etmiştim. Mutfağı bizim eski evimizin salonunun 5 katıydı resmen. Bıraksalar kaybolurdum.

Jungkook üst raftan bir adet bardak alıp su ile doldurduğunda garip bakışlarımı ona atmadan edemedim.

Su dolu bardağı bana uzatırken aynı zamanda gözlerini deviriyordu.

"Bakma öyle garip garip. Kendi kıçımı kurtarmak için seni garip bir anın içine çektim. Bu da benim 'kusura bakma' deme şeklim"

Açıklaması ile bardağı elinden alıp hemen yudumladım.

"Neden böyle bir şey yaptığını da açıklaman gerekmiyor mu?"

"Hayır?"

Ben de gözlerimi devirip bardağı bıraktığımda Jungkook mutfak tezgahına oturmuştu.

Brother? ° Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin