Bölüm 7

388 32 91
                                    

"Çok eğleneceğiz emin ol"
▪︎
▪︎
▪︎

Jimin🐥

"Ne yapmam lazım ?" Dedim Yoongi'ye dönerken. Kafasını iki yana sallayıp bunchtan içeri girdi.

"Kız bilmiyor işte. Belli ki unuttu. Sarhoş olduğu için hatırlamıyor da olabilir. Yani bilmiyor gibi davran Jimin. Ah ben de NewYork'a gelmeliydim" diye söylendi sinirle. Hayat bana her yerden tekmeyi koyuyordu resmen. Bu olayın sıkıntılarını yeni yeni atlatırken simdi karşıma Rosé'nin çıkması bunun kanıtıydı.

"Ama yüzüne nasıl bakarım Yoongi ?" Dediğimde durdu ve yüzüme baktı. İşaret parmağını yüzüne çevirdi.

"Bak böyle!" Dediğinde kaşlarımı çattım. İnsanların geçmesi için beni kenara çekti ve ellerini kollarıma koydu. "Yapma Jimin. Ondan şuan özür dilersen geçmişi hatırlatmış olursun. Ona bir baksana! Açıkçası parayı o kadar da önemseyecek bir konumda değil. Eminim ona koymamıştır bile. Baksana ülkenin en iyi mimar şirketinde. Ayrıca babası şirketin sahibi"

"Ama-"

"Biliyorum yaptığın hata ama eğer bunu hatırlarsa bu işi bitirir. Sana da dedim eğer bu iş olmazsa biteriz. Elimizdeki ofisi bile kaybettik! Şirkette bize bir oda hazırladılar ve normalde böyle bir şey yok. O yüzden lütfen şunu kıza hatırlatma! Ayrıca onu daha da üzer" dediğinde kafa salladım. Haklıydı. En azından bu iş bitene kadar ağzımı açmadım ve ortaklık bitince ondan özür dilerim. Ellerini benden çektikten sonra hafifçe omzuma vurdu. "Hadi gidelim"

"Tamam" diye mırıldandım ve peşinden kapıdaki görevliye ilerledik.

"Roséanne Park adına rezervasyonumuz vardı" dediğimde kadın listeyi kontrol etmeye başladı.

"Maalesef listede öyle bir isim yok"

"Namjoon Jennie demişti." Diye araya girdi Yoongi. Doğru Jennie diye bir kadının adını söylemişti.

"Ah o sürtük cidden bunu yaptı mı ?" Diye üçüncü bir kişi daha araya girince ikimizde arkamıza dönüp uzun boylu adama baktık. Adam yavaşça bizi süzdü. "Jennie'den bahsediyorum! Rezervasyonu benimleydi ama belli ki satmış beni. Neyse ben Jin"

"Ben.." dedim ama beni dinlemeden kadına döndü.

"Kim Jennie adına olacak" dediğinde kadın kafa salladı. Jin Aramızdan geçip kadının önünde durdu. "Acaba Jennie'nin alkolüne uyku ilacı katabilir misiniz ? Yoksa sorun değil ben yanımda getirdim. Yanlış anlama abisiyim maalesef"

"Biz...sanırım bunu yapamayız efendim" dediğinde Jin ofladı.

"Ah başka bir yol bulmam lazım. Kendim de veremem. O kız benden günahımı bile almaz. Neyse hadi içeri girelim" dedi bize dönerken. Yoongi'de benim gibi şaşkınca ona bakıyordu. Sonunda ikimizde yavaşça kafamızı sallayıp onayladık ve peşinden içeri girdik.

"Jennie salağı şampuanıma tüy dökücü dökmüş. Ben yer miyim bu numaraları ? Tamam en son lisedeyken yedim ama o zaman lisedeydik. 1 ay kel gezdim ortalıkta ama ne derler bilirsiniz. Bazı şeyler deneyim ister. Size Rosé'un yeni çalıştığı elemanlarsınız dimi ? Yoongi ve....Jimin" dedi gözlerini kısarak. Tamam çok konuşmasını kenara çekersek eğer bana neden kötü kötü bakıyordu bu herif?

"Evet öyleyiz. Peki siz ?"

"Abisiyim." Dediğinde ikimiz de olduğumuz yerde kaldık. Bir kaç adım ileride bunu görüp bize döndü ve gülümsedi.

"Hadi ama abisi olduğunu biliyordunuz dimi ? Jennie'de ablası ama o salağı unutun gitsin. Yakında ölecek" dedi kahkaha atarak. Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. "Hadi bak bizimkiler orada"

"Jin" diye bağırdı biri. O tarafa döndüğümde ayrılmış bir locada kalabalık ekibi gördük. Jin önden gitmeye başladı.

"Tae geliyor dimi ?" Dedim çaresizce.

"Umarım yetişir. Bunların arasında nasıl hayatta kalacağız?" Dedi onlara ilerlerken. Locaya çıktığımızda kısa, zayıf bir kız önüme geçti ve beni baştan aşağı süzüp elini uzattı. Yutkunarak elini tuttum.

"Ben Jennie Kim. Rosé'nin ablası ve gereksiz birinin kardeşiyim. Ee iş nasıl gidiyor ?"

"Şey..daha ilk iş günümüz ve sadece sözleşme imzaladık."

"Olur böyle şeyler dert etme" dedi ve Yoongi'ye döndü. Onları boşverme kararı aldım ve Rosé'la konuşan kıza doğru ilerledim.

"Merhaba" dediğimde ikisi de kafa kaldırdı. Kahküllü kız bana baktı ve Rosé'a geri döndü.

"Merhaba Jimin. Seni Lisa'yla tanıştırayım" dedi Rosé ve kızı zorla vana döndürdü. "Kendisi biraz yabanidir yabancılara karşı..eh herkes ben değil"

"Ah..anladım" diye mırıldandım. ANLAMAMIŞTIM. Bana laf mı sokmuştu o ? Belki de her şeyi hatırlıyordu ve bana oyun oynuyordu. Ben neyin içindeydim böyle.

"Ben Lisa. Sen Jimin. Tanıştık işte. Sevgilim var yani ayağını denk al. Üstelik seni döver. Jungkook bir baksana" dediğinde bugün bize sözleşmeyi getiren Jungkook yanımıza geldi.

"Tanıştırayım. Sevgilim. Bu da Jimin"

"Biz tanıştık Lisa" dedi Jungkook ve yumruk yaptığı elini hafifçe omzuma vurdu. "Naber Jimin ?"

"İyiyim. Sen ?" Dedim gülerek. Kafa dengi çocuktu ve sözleşme imzaladıktan sonra onun masasının olduğu yerde konuşmuştuk biraz.

"Harika. Seni tekrar görmek güzel. Şimdi gidip Jin'le ilgilenmem gerek. Hala sinirli." Dedi ve hızla yanımızdan uzaklaştı. Lisa'da sinirle peşinden giderken Rosé'a baktım.

"Jin baya sinirli ha ?"

"Normalde bugün dedikodu günleriydi" diye açıkladı. "Yani Jennie ve Jin'in. Ayda bir yaparlar ve herkesi çekiştirip, eğlenirler işte. Jennie bu yüzden burayı ayarladı ama kavga ettiler. Şimdi de inatlaşıyorlar. Merak etme günü bozmazlar. Aynı ortamdayken barışmaları dedikodu çıkmasıyla olur. Sadece bekle" dedi gülerek. Bende aynı şekilde karşılık verip yanına oturdum.

"Bayan Park ben teşekkür ederim. Yani çok büyük bir şirket olmadığımızı biliyorum. Eh geçen ay da ofisimizi kapattık ve her şey üst üste geldi. Bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Sizi mahçup bırakmayacağım" dedim zorla. Bazı şeyleri söylemek benim için hep zordu. İnsanlarla konuşmakta öyleydi ama Yoongi bizim ve şirket için bu kadar uğraşırken en azından bir teşekkür etmenin benim görevim olduğunu düşünüyordum. Rosé elini bacağıma koyduğunda panikle yüzüne baktım.

"Bana Rosé de Jimin. 6 ay birlikteyiz, iş dışında resmiyete gerek yok. Ah bir de rica ederim. Hem çok eğleneceğiz emin ol"

▪︎
Taennie mi ?
Yoonie mi ?
Jinsoo ?
Namsoo ?

JUST ONE DAY ~ JIROSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin