"Aramızdaki ilişkiye zarar vermek istemiyorum"
▪︎
▪︎
▪︎"Belki bir saat ?"
"Zaman umurunda bile değil" dedim uçuşan eteğimi toplamaya çalışırken. Jin saatlerden nefret ederdi."Ona yaşlandığını hatırlatıyor"
"Ah" diye mırıldandı. Ceketini çıkarıp önümde durmasıyla duraksadım. Bana doğru eğilip ceketi belimden bağladı."Böyle daha iyi"
"Teşekkür ederim" dedim hızla. Eğer aptal kalbim susabilirse kafamı toparlayacak, bir hediye alıp hızla defolup gidecektim.
"Şuraya ne dersin ? Jisoo onun yüzünü çok sevdiğini söyledi. Belki de maskelerdir bir hediye kutusu yapabilirsin" dedi kozmetik dükkanı gösterip.
"Bu harika bir fikir Jimin ama bunu sen yapmalısın. Sonuçta senin fikrin" dediğimde elini ensesindeki saçlara götürüp karıştırdı.
"Bilemiyorum çok yakın de-"
"Ah hadi ama" dedim ve kolunu tutup onu içeri soktum. Biz içeride dolanırken ikimizde farklı raflar arasında kaybolduk. Onu tekrar bulduğumda bir görevli kadınla konuşuyordu. İkisi de gülerken gözlerimi kıstım. Neydi yani bu ? Daha bir kaç saat önce Jungkook onun benden hoşlandığını söylemişti. Önüne gelen herkesle flörtleşiyor muydu ?
"Yani ben pek bilmiyorum. Çok fazla bakım yapan biri değilim"
"Ama cildiniz çok güzel. Dokunabilir miyim ?" Dedi kadın. Gözlerim yerinden fırlayacak gibi olurken bir şeyler bakıyor gibi gözüktüğüm raftan ayrılıp onlara döndüm.
"Hey burada mıydın ?" Diye aralarına girip sohbetlerini böldüm.
"Evet biraz yardım alıyordum"
"Ben maske falan çok severim. Yardım edeyim." Dedim ve kadına döndüm. "Bir paket istiyoruz. Çok satılanlardan bir kaç tane koyun işte. Hediye olacak"
"Tabi efendim" dedi görevli ve yanımızdan ayrıldı. Jimin bakışlarını kadından bana çevirdi.
"Baya iyi anlıyorsun. Çok satanlardan ?"
"Çok satılıyorsa iyidir işte" diye itiraz ettiğimde güldü. Gözlerimi dükkanda gezdirdim. "Bak ne buldum! Aha sende buradasın. Bu maskelerden almalıyız"
"Civciv mi ? O zaman sende...bak buradasın"
"Ben sincap değilim" dedim suratımı asarken. Elindeki hayvan şekilli maskeyi tutuyordu.
"Ama yanakla-"
"Değilim işte!" Dedim ve civcivli maskeyi yerine koyup kasaya ilerledim. Hızla peşimden geldi.
"Kötü bir şey demedim..dedim mi ? Özür dilerim"Dediğinde durup ona baktım.
"Çocukken çok dalga geçerlerdi. Yanaklara bak sincap gibi diye. Üzülüyorum sadece"
"Bu çok gereksiz. Yanakların çok tatlı. Tam ısırmalık. Ayrıca böyle yapabilirim" dedi ve ellerini yanaklarıma koyup bastırdı. Dudaklarım balık gibi öne çıkınca kıkırdamaya başladı. Göz göze geldik. Yüzündeki gülüş silindi ve elini hızla yüzümden çekti.
"Üzgünüm ben..iyi misin ? Kıpkırmızı oldun!" Dediğinde hızla bir adım uzaklaştım.
"Sıcak ya.."
"Aralık ayı ?"
"Mağaza sıcak ve kalabalık. Bunaldım. Şu paketi alalım da gidelim" dediğimde hızla kafa salladı ve kasaya ilerledi. Bir kaç dakika sonra mağazadan çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST ONE DAY ~ JIROSE
RomansaSadece bir gün. Bir gün de ondan hoşlandım, onunla eğlendim, ondan nefret ettim. Sadece bir günde oldu bunlar. Şimdi ise karşımda, hiç bir şey olmamış gibi gülüyordu. ▪︎livin' la vida loca şarkısından ilham alınmıştır▪︎