1•

62.5K 1.8K 2K
                                    

Hepiniz yeni hikayame hoşgeldiniz ballı kaymaklarım... 🌼

Birazcıcık boş konuşma yapmadan önce demek istediğim bir kaç şey var 😂 Eğer okumadıysanız - Kutsanmış Varis -  ve 
- ÇİSE'M - adlı kitaplarıma da bir göz atmayı unutmayın.

Bilirsiniz ben biraz büyük konuşurum.🤣
Yeni kitabımıda beğenceğinize eminim.
Tabiki buna okudukça siz karar vereceksiniz. Ama bence beğenirsiniz yaaa❤

Sizden tek ricam ilk bölümlerde sıkılıp kitabı bırakmamanız. Bir şans verirseniz bence pişman olmazsınız... 🕊

Hep bir yorum uzağınızda olacağım aşklarım. Görüşlerinizi benimle paylaşmayı ve elinizden geldikçe destek olmayı unutmayın 🥀

Alarmın sesiyle yataktan tabiri caizse fırladığımda bana kahkahayla gülen deli arkadaşıma sinirli bir bakış atmıştım.

" Akasya! Telefonu neden masanın üzerinden alıp kulağımın dibine koyuyorsun ? Sağır olayım diye mi ? "

Sinirle verdiğim tepkiye yine ve yine gülerek karşılık veren Akasya'ya kısa bir bakış daha gönderip banyoya ilerlemiştim.

Arkamdan bağırtılarını da ne yazık ki duyuyordum...

" Ama kuzum ya!! Şakadan da anlamıyorsun hiç... Hep bir sinir hep bir öfke."

Dediklerini kahkaha atarak söylemeseydi ciddeye alacaktım ama benim arkadaşımda ciddiyet denen bir kavram hiç olmamıştı , olmayacaktı da...

Dişlerimi fırçalayıp geri kalan bütün rutin islerimi hallettikten sonra banyodan çıkarak dolabımın olduğu yere doğru ilerlemiştim.

" Hazırlansana! İşe geç kalacaksın!"

Üzerimi giyinirken söylediklerime cevap vermeyi geciktirmeyen Akasya'yı dinlemeyi de ihmal etmemiştim.

" Hani hatırlatırım Neva... Sen bana kahpelik yapıp hemşire olmadan önce ikimize ait bir cafe vardı. Ismide Çiçek'ti! Orası bizimdi ve ben işimin patronuyum ya hani... Geç gitsem de farketmez..."

Dediklerine dayanamayıp güldükten sonra yanağına minik bir öpücük kondurup çantamı da alarak alelacele evden çıkmıştım. Alemdi bu kız yaa....

Akasya'm... Benim kader arkadaşım. Ikizimde yetimhanede büyümüş sonra ayrılıp ayrı ailelere evlatlık verilmiş ama yılmayıp tekrar birbirini bulmuş iki can kardeştik.

Gerçek ailemi hiç tanımamıştım. Evlatlık verildiğim Belma annede ne yazık ki kanser hastalığından ben 18 yaşındayken vefat etmişti. Kenarda köşede ne kadar parası varsa bana bırakmıştı. Gerçi , ben olmasan kime bırakacaktı ki... Kimsesi yoktu benden başka.
Akasya'da ise durum bambaşkaydı. Onun evlatlık verildiği ailesi hayattaydı. Ama kendisi beni bulduktan sonra her şeyi bırakıp benimle yaşamaya başlamıştı.

En iyisimi size biraz kendimden bahsedeyim...

Ben Neva Aktan... Siyah saçlı , mavi gözlü fiziği bir çok kişiye göre ideal olan bir kızım. Size bana söylenenleri aktarıyorum... Kendini beğenmiş biri hiç bir zaman olmamışımdır. Akasya'ya göre güzelliğimin farkında olup manken olmam gerekirken hamşire olduğum için koca bir aptaldım. Ama sen ne düşünüyorsun diyecek olursanız , ortalama bir tiptim işte..

Aslında hemşire olmak hayallerimin arasında yoktu. Yetimhanedeyken Akasya'ya olan tek hayalimiz küçük bir cafe açıp birlikte yaşamaktı.
Ama Belma annemin istediği tek şey bir meslek sahibi olmamdı. Ve kesinlikle üzerimdeki emeğini yok sayıp , bu isteğini geri çevirmemiştim. İyi ki diyorum... İyi ki çevirmemişim de hemşire olmuşum.
İşini seven azınlıktaki o tek tük kişiden biri de ben olmuştum nihayetinde...

NEVA'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin