Gözlerim uykunun bedenimi terketmesiyle birlikte aralandığında merakla etrafımı incelemiştim.
Elimin üstündeki elini öptüğüm Akasya irkilerek kalktıktan sonra gözleri dolu dolu sıkıca bedenime sarıldığında bende beklemeden kollarımı bedenine dolamıştım." Sana bir şey oldu diye kafayı yedim... Kuzum...Iyi misin ? "
Kollarımı bedeninden ayırdığım Akasya'ya daha fazla üzülmesin diye tebessüm edip kafamı olumlu anlamda salladım.
" İyiyim çiçeğim. Sen buraya nasıl geldin? "
Sorduğum soruyla birlikte surat ifadesi değişen Akasya tuhaf bakışlarıyla konuşmayı da ihmal etmemişti.
" Çantan lavaboda kalmış... Elime aldıktan bir süre sonra telefonun çaldı. O dev adam adam aradı seni. Durumu öğrenince beni eve getirtti. Şimdi de seni getirdi.... İyi biri gibi ama çok korkutucu. Hiç gülmüyor. "
Dediklerini çatık kaşlarımla onaylayıp yattığım yerden kalktım. Başım çok ağrıyordu ve pis kokuyordum. Duş almam gerekliydi...
" Duş almam gerek. Yanında kıyafet var mı ? "
Akasya soruma tebessüm ederek cevap vermişti.
" Sana gerçekten aşık bu adam Neva... Her şeyi düşünmüş. Resmen bir oda dolusu kıyafet var. Öyle bir adamdan böyle bir sevgi.... Neyse , sen duşa gir. Ben bir şeyler getiririm. "
Dediklerini onaylayıp banyo olduğunu düşündüğüm kapıya ilerleyip açarak içeri girmiştim. Yanılmamıştım. Kapıyı geri kapatıp kilitledikten sonra üzerimi çıkartmaya başladım.
Tabiki burda kalacak değildim.. Ama temizlenmem şarttı. Sokağa bok içinde çıkamazdım. Kıyafet konusuna gelirsek alması gerekliydi zaten. Başıma bunca şey onun sevgisi yüzünden gelirken ona karşı borçlanmazdım.
Kısa sürede tüm rutin işlerimi halledip havluya sarılarak Akasya'nın kapının önüne bıraktığı kıyafetleri alıp geri içeri girdikten sonra hızlıca giyinmeye başlamıştım.
Tamamen hazır olduktan sonra banyodan çıkıp odadan da çıkarak bilmediğim evde sakince ilerlemeye başladım.
Merdivenlerin olduğu yere geldikten sonra yavaşça inmeye başladım. Son basamağı terkettiğimde karşıma beni eve bırakan deli çıkmıştı. Adı Ertuğrul'du sanırım.
" Günaydın yenge. "
Dediğiyle sinirlerimi tepeme çıkaran adama çattığım kaşlarımla cevap vermiştim.
" Bana bak deli!!! Yengen falan değilim ben senin! Anladın mı ? "
Cümlem bittiğinde kızdığım için ciddiyetle ceketinin düğmesini iliklemiş saygıyla konuşmuştu.
" Anladım yenge. "
" Tamam...tamam sakinim....."
Yanından ben de onun gibi deli olarak ayrıldığımda karşıdan bizi izleyen Savaş'la karşılaşmıştım.
Yanına gitmeyip sinirle konuştum." Arkadaşım nerde ? "
Elleri ceplerinde deve boyuyla bana doğru adımlayıp cebinden çıkarttı eliyle bahçeyi işaret etmişti. Ben bu adam kadar sinirli ve korkuncunu gerçekten görmemiştim.
Arkamı dönüp bahçede çardakta bir adamla oturan Akasya'yı verdim dikkatimi.Adımlarımı çevirip Akasya'nın yanına adımlamaya başlamıştım. Kısa sürede yanına ulaştığımda konuşmayı da ihmal etmedim..
" Gidiyoruz Akasya. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEVA'M
ChickLitHayat mücadelesi içinde herkes gibi yaşam savaşı veren Neva Aktan'ın , işi gereği cezaevine aşıya gitmesiyle başlayan , Savaş Kayademir'in ilk gördüğü anda tutulduğu kızımızın başına gelenleri konu alan bu hikayeye gelin hep birlikte konuk olalım...