Hayat mücadelesi içinde herkes gibi yaşam savaşı veren Neva Aktan'ın , işi gereği cezaevine aşıya gitmesiyle başlayan , Savaş Kayademir'in ilk gördüğü anda tutulduğu kızımızın başına gelenleri konu alan bu hikayeye gelin hep birlikte konuk olalım...
Evin önünde duran arabayla birlikte içimde peyda olan heycan gün yüzüne çıktığında derin bir nefes alıp arabadan inmiştim.
Atakan'ın eve geleceğimden haberinin olmadığını biliyordum. Bir kaç gün Neva'larda kalacağımı sanıyordu.
Adımlarımı hızlandırıp eve ilerlemeye başladığımda bahçeden gelen çatırtı sesleriyle birlikte adımlarımı eve değilde arka bahçeye yönlendirmiştim. Yağan yağmuru umursamazken karşıma arkası dönük bir şekilde çıkan Atakan'la olduğum yerde kaldım.
Sesimi duyar duymaz arkasını donduğünde ne diyeceğini bilemez bir şekilde bir süre suratıma bakan deliye daha fazla beklemeden hızla gidip sarılmıştım.
Temsili :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bedenlerimiz birbirinden ayrıldığında kollarımdan tutan delinin gözleri bedenimde dolanmaya başlamıştı.
" İyi misin güzelim ? Bir şey yaptılar mı sana ? "
Sorusuna anında kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.
" Yok. Gerçekten hiç bir şey yapmadılar. Atakan! Yapsalar bu halde mi olurum? Sen bana cevap ver asıl! Vurulmuştun..."
Dediklerim içini rahattığında derin bir nefes alıp beni rekrar kendisine çekip kafamı göğsüne yaslamıştı.
" Kurşun değilde , kalp yarası bitirdi beni. Gitme bir daha..."
Dedikleri kalp ritmimin bozulmasına sebebiyet verdiğinde kendime gelip tebessümle cevap vermeyi ihmal etmemiştim.
" Gitmem. "
Neva'dan devam :
Tekrar çiselemeye başlayan yağmur sayesinde Savaş'la birlikte son hız eve geri girmiştik. Gitmesine izin vermemem o kadar çok hoşuna gitmişti ki sürekli gelip saçımdan öpüp duruyordu...
Bu haline gizlice tebessüm edip mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştım. Neredeyse üç dört gündür doğru dürüst yemek girmemişti mideme... Halsizliğimde bu yüzdendi bence.
Dolaptan malzemeleri çıkartıp Savaş'a iki kendime de bir tane sandviç yapmaya başlamıştım. Sanırım bizim hayatımız kavga ederek geçecekti. İkimizde deliydik... Ama işin sonunda anlaşabildikten sonra benim için bir sorun teşkil etmiyordu bu kavgalar. Ondan hoşlandığım koca bir gerçekken bunun sevgiye dönüşmeye başlaması karnımdaki kelebeklerin pır pır kanat çırpmasına sebebiyet veriyordu.