Hayat mücadelesi içinde herkes gibi yaşam savaşı veren Neva Aktan'ın , işi gereği cezaevine aşıya gitmesiyle başlayan , Savaş Kayademir'in ilk gördüğü anda tutulduğu kızımızın başına gelenleri konu alan bu hikayeye gelin hep birlikte konuk olalım...
Bavulumla birlikte evden çıkıp seslendiğim arkadaşım dakikalar sonunda nefes nefese yanıma gelip ayakkabılarını giyerek önden ilerlemeye başlamıştı.
Bende arkasından asansöre bindiğimde zemin kata basıp bekelemeye başladık.
" Ya peşimi bırakmazlarsa! "
Aniden gelen endişeyle birlikte ağzımdan çıkan kelimelere cevap gecikmemişti.
" İşte o zaman...Büyük sıçarız kuzum. "
" Sağol! Baya iyi teselli ediyorsun beni! "
Duran asansörle birlikte bana cevap veremeyen Akasya'yı bir kenara bırakıp bavulumu elime alarak ilerlemeye başlamıştım. Kısa bir yürüyüşün ardından taksinin yanına varmıştık. Bagaja bavulları yerleştirip arabaya bindikten sonra terleyen avuç içlerimi bacaklarıma sürtmüştüm. Gereksiz bir endişe vardı içimde... Gereksiz!!! Iyice salak olmuştum. Bu olaylardan alâ endişeleneceğim gerekli ne olabilirdi ki sanki!!
Yola koyulduğumuzda kafamı cama yaslayıp akıp giden yolu izlemeye başlamıştım.
Temsili :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun bir yolun ardından havalanına geldiğimizde taksiden inip bavullarımızı da alarak ilerlemeye başlamıştık.
İstemsizce sürekli arkamızda birileri var mı diye sürekli kontrol ediyordum. Endişeleniyordum işte...
Tüm işlemleri hallettikten sonra tam zamanında yetiştiğimiz uçağımıza doğru yola çıkmıştık. Sağ sağlim gidiyorduk çok şükür.
▪▪▪▪
Kendimi yorgunluktan bitmiş bir şekilde yatağa attığımda kendini tam yanıma atan Akasya'ya gülmeden edememiştim.
Uçağa binene kadar ayrı , inene kadar ayrı , otel bulana kadar ayrı ve yerleşene kadar ayrı ankiseyete krizleri geçirmiş ve ağlaya ağlaya kendini otel odasına zor atmıştı.
Çiçeğim içindeki endişeyi daha yeni yeni vuruyordu dışarıya.
" İyi misin çiçeğim..."
Sorduğum soruyla birlikte sanki az önce o ağlamıyormuş gibi gülerek göz yaşlarını silip yattığı yerden kalkıp oturur pozisyonuna geçmişti.
" İyi olacağız...Yenilik ikimize de iyi gelecek. Her şey eskisinden daha iyi olacak. Hem bu mafyaların işi gücü sen değilsin ya... Bulamayınca bırakırlar. Harikayız. Öyle deģil... öyle değil mi kuzum...."
Sıralı sıralı kendini kandırır gibi kurduğu cümlelerle yüzümdeki gergin ifadeyi silip daha fazla korkmasın diye tebebessüm etmiştim.
" Bırak sen elin adamını şimdi. Kalk git bir güzel sıcak duş al. Kendine gel... Hadi bakalım. "
