NEVA'M

20•

Arabalara yerleştiğimizde ben ve Savaş önde Atakan ve Akasya ise arkamızda yola koyulmuştuk. Ertuğrul, Cihat ve bir düzine korumalarda peşimizden geliyordu tabi...

" Bu gideceğimiz yerde bizden başka insan olacak mı ? "

Savaş sorduğum soruyla birlikte dikkatini bana vererek kafasını olumsuz anlamda sallamış ve konuşmaya başlamıştı.

" Yok yavrum. Niye sordun ? "

Sorusuyla birlikte bilmem der gibi omuzlarımı silktim.

" Merak ettim sadece..."

Dediğime kafasını olumlu anlamda sallayarak cevap verdikten sonra bir dal sigara yakan Savaş'tan dikkatimi çekerek kafamı cama yaslamış ve yolu izlemeye başlamıştım.

▪▪▪▪▪

Arabanın durduğunu hissettiğimde gözlerimi aralayıp ovuşturarak gözleri ciddi suratına tezat bir şekilde şefkatle yüzümde dolanan Savaş'a bakmıştım. İstemsizce beni tebessüm ettirdiğinde olduğum yerde daha fazla durmadan arabadan inip sert esen rüzgarı ciğerlerime çektim.
Karşıma çıkan karşılıklı duran iki taştan ev çekmişti dikkatimi. Çok güzel duruyorlardı.

Elindeki çantalarla yanıma gelip elimi tutan Savaş'la ilerlemeye başladığımda gözlerim arkamızdan gelen Akasya'larda dolanmıştı bir süre.

Biz ilk eve girdiğimizde kapının ardında diğer eve ilerleyen arkadaşımı gördüm. Ufaktan tedirgin olsam da Atakan yanında olduğundan içim rahattı.

Salonda biraz ilerleyip kendimi koltuklardan birine attıktan sonra saatlerce arabada iki büklüm kalmaktan ezilen vücudumu germiştim.

" Ne yemek istersin güzelim ? "

Savaş'ın sorusuyla birlikte bakışlarım onu bulduğunda fazla beklemeden cevap vermeyi de ihmal etmemiştim.

" Sebze yemeklerini sevmediğimi biliyorsun. Başka türlü ne olursa yerim. Takıl kafana göre. "

Cümlem bittiğinde biliyorum der gibi kafasını olumlu anlamda sallayan koca adama tebessüm etmeyi ihmal etmemiştim.

Zaten ben de bildiğini biliyordum. Geldiğim ilk günden beri bir tane bile sebze yemeği yapılmamıştı evde...

Yemekler hazır olana kadar duş almanın mantıklı bir fikir olacağına saniyeler içinde karar verip ayağa kalktım. Banyonun nerde olduğunu bilmediğim için sormak adına duyar umuduyla Savaş' seslenmiştim.

" Savaş! Banyo nerede tarif eder misin ? "

Seslenişimin ardından fazla zaman geçmemişti. Koca adamın kalın sesi kulaklarımı doldurduğunda dikkat kesildim.

" Kapının yanındaki odaya gir. Orada güzelim. "

Aldığım cevapla birlikte olduğum yerde fazla durmadan hızla bavulumdan bir kaç kıyafet çıkarıp Savaş'ın tarif ettiği odaya girdim.
Banyoya girdikten sonra ise güzelce duşumu almaya başlamıştım.

▪▪▪▪

Tıklatılan kapıyla birlikte elimdeki kurutma makinesini masanın üzerine bırakıp gelen koca adama seslenmiştim.

" Musaitim Savaş , gel..."

Seslenişimle birlikte içeri giren Savaş'a kısa bir bakış atıp kuruyan saçlarımı saniyeler içinde dağınık topuz yaptım.

" Gel hadi. "

Dediğiyle birlikte yemeğin hazır olduğunu anlayarak kapıya doğru ilerlemeye başladığımda her zamanki gibi koca elini elime kenetlemiş ve yürümeye devam etmişti.