Yalnız değiliz

3.1K 327 129
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Yorum atın, parmaklarınız kırılmaz

Nasılsınız?


"Benden başka kimsen yok."

"Nerenden çıkardın bunu?"

"Sadece doğruyu söyledim."

Sigaramın dumanının ağzımı aralayarak dışarı çıkmasını sağladım. "Benim kimsem yok, Osamu. Bu senin için de geçerli."

"Ajans var."

"Ajans?" güldüm.

"Neye gülüyorsun?"

"Ajans senin bir şeyin değil. Onlar seni bir şey olarak görüyor olabilir, ama sen sadece hayatta değer verdiğin tek kişinin son isteği için ajansa girdin."

Sigara kutuma uzanarak bir sigara aldı ve dudaklarının arasına koydu, ama yakmadı. "Tamam, bunun için gittiğim doğru. Ama hayatta değer verdiğim tek kişi olduğunu nereden biliyorsun?"

Kafamı ona çevirdim. "Odasaku. Değer verdiğin tek kişiydi."

Gözlerini kıstı, "Değer verdiğim kişilerden biriydi."

"Ah, öyle mi? Koskoca Dazai Osamu'nun değer verdiği başkaları da mı varmış?"

"Bana hissizmişim gibi davranma."

Ağzımdaki dumanı üflemeden masaya eğildim ve sigarayı söndürdüm. Kafamı kotluğun sırtına yasladım.

"Sana hissizmişsin gibi davranmıyorum. Doğruyu söylüyorum."

Konuşurken ağzımdaki duman yavaş yavaş dışarı çıkıyordu.

"Her zaman yalnızdık."

"Ben de bundan bahsediyorum."

"Şu an yalnız mıyız?"

"Değil miyiz?"

"Soruyu sorarken bile 'biz' kullanarak soruyorsun. Biz yalnız mıyız, Lora?"

Gözlerimi yavaşça ona çevirdim. Yüzünü incelemeye başladım.

Eskiden yüzünde de bandajlar vardı.

En azından yüzündekiler çıkmıştı...

Her zaman mutlu gözüken biriydi.

Mutlu da değildi.

İntihar etmeyi kafasına takmış biriydi.

Ama bir türlü intihar etmiyordu.

Acıdan nefret ederdi.

Acıya alışıktı.

"Neden yüzümü bu kadar detaylı inceliyorsun?" gülümsedi, "Yakışıklı olduğum için mi?"

Cebimdeki çakmağı çıkardım ve ona uzanarak dudakları arasındaki sigarayı yaktım. "Yakmamı beklemeyi bırak. Kendin yak."

"Her seferinde yakıyorsun ama."

Nefesini içine çekti ve sigarayı dudaklarından ayırıp tersime üfledi.

"Soruma cevap vermedin."

Kafasını bana çevirdiğinde hâlâ ona doğru uzanmış vaziyette olduğumu fark ettim. Çünkü yüzlerimiz çok yakındı ve birkaç santim daha yakın olsaydık sigarası saçlarımı yakardı.

Geri çekildim ve önüme döndüm. Ona ne cevap vereceğimi bilmiyordum.

Onu ne olarak gördüğümü de bilmiyordum.

Yalnızım diyordum ama... Hayatımda bir yeri olduğunun farkındaydım.

"Aramızdaki şeyin ne olduğunu bilmiyorum."

"Sonuçta yalnız olmadığımızı kabul ediyorsun."

"Sadece hayatımda bir yerin var. Ne olduğunu bilmiyorum. Sadece varsın. Bunun çok önemli olduğunu sanmıyorum."

"Senin için önemli olmayabilir. Ama ben hayatımda herkese yer vermem." bunu bilmeme rağmen kaşlarım istemsizce biraz kalktı ve kafamı ona çevirdim.

Sigarasını işaret ve orta parmağı arasına alıp dudağından ayırdı. "Ve sen benim hayatımdasın."

Bir şey demedim, önüme döndüm. Dakikalar sonra mırıldandım.

"Mafyadayken Mori yalnız olmadığımızı söylerdi."

"En çok orada yalnızdık."

"Pek güzel günlerimiz geçmedi orada."

"Yani, aslında sen eğleniyordun. Mori ile satranç oynayıp onun üstün zekâsını yenemediğin için çıldırıyordun."

Aklıma gelen şeyler ile gülümsedim. "Bir keresinde ikiniz de yenememiştiniz. Mori oyunu bırakmayı teklif etmişti."

Kafam hâlâ koltuğa dayalıyken ona döndüm. O da benim gibi kafasını koltuğa dayamıştı.

"Çok zekiydin."

Dumanı dışarı üflerken dudağı yana kıvrıldı ve gözleri bana döndü, "Ve bu seni çok sinirlendiriyordu."

Dazai x Reader (Bsd x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin