OF! Yine mi Sen?

Bölüm 18 part 1

Bahar B.A

Su ile Ateşi salona almıştım ikiside suç işlemiş çocuklar gibi başlarını eğmişlerdi. Ne olduğunu anlamadım. Su neden Rüzgarın nerde olduğunu sormuştu?

B: Evveett şimdi burda neler olduğunu kim anlatıcak?
S: Ben anlatimm.. dedi elini yumruk yapıp ağzına götürüp bir iki kere ökürdü ve sesini temizleyip anlatmaya başladı.
S:...bak şimdi ben sabah kaltım. Ama Rüzgar gitmişti. Bende gece olanlar için onunla konuşmak istedim. Aradım ama telefonu kapalıydı. Sonra bu AYIYI aradım... dedi eliyle Ateşi işaret ederek. Bu söz üzerine Ateş gözlerini devirdi. Suya devam et bakışı attım.
S:...işte buna nerde olduğunu sordum. Bu ilk önce söylemek istemedi, sonra söyledi. Bende bunun söylediği yere gittim. Ama orda değildi, bende eve döndüm.

Suyun konuşması bittikten sonra Ateş gözlerini pörtleterek Suya baktı. Su yalan söylüyordu. Bu çok net belli oluyordu. Yüzü kızardı ve gözlerini benden kaçırıyordu?

B: Ateş gerçekten öylemi oldu?
S: Bana inanmıyormusun yaaa?
A: Evet Bahar öyle oldu da bi saniye gece Rüzgara ne oldu?

Heh ayıkla pirincin taşını. Şimdi napıcan, ömürün kuzenim olduğunu söyleyemem. Ama ne diyeceğimi bilmiyorum.
B: Şey gece Rüzgar geldi buraya ve çok sarhoştu bana da Ömür diyip durdu...
A: demek kabul etmiş:)
B-S: neyi kabul etti?
A: Sen Rüzgarın eski sevgilisine çok benziyosun, hatta tıpatıp aynısınız. Bizde haftalardır Rüzgara bunu söylüyoruz ama kabul etmiyor.
B:Evet ben ve Ömür çok benziyoruz.
A:Sen ömürü nerden tanıyorsun?
S: Ateş! Ömür baharın kuzen.
A: Ne? Kuzeni mi?

Kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım. Ateşe olan biten her şeyi anlattım. Ömürün neler yapttığınıı tek tek anlattım. Şok geçirmişti. Bende bunları ömürün ağzından duyduğumda şok olurdum. Ateş kafasını sağa sola salladı. Kendine gelmeye çalışıyordu.

A:  Yoo, yoo olmaz! Şaka değilmi, şaka?
B: Hayır hepsi gerçek... dediğim an Ateş ayağa fırlayıp kürklemesi bir oldu?
A: Yalan söyleme Bahar. Ömürü hepimiz tanıyoruz. Ömür ya Ömür, Rüzgarın yıllardır uğruna acı çektiği kızdan bahsediyoruz...

Ateşin bağırmasından dolayı  Asyada uyanmıştı salona geldiğinde bize şaşkın ve uykulu gözlerle bakıyordu. Ee tabi Ateş ayakta bağırıyo ve deli danalar gibi bi sağa bi sola gidiyo. Ben ağlıyorum Su beni sakinleştirmeye çalışıyo. Asya gözlerini kırpıştırarak.
AS: Noluyo ya? Ateş ne bağırıyon oğlum sabah sabah.
S: Ateş kes sesini  bağırma!
ATEŞ: Nasıl bağırmim yaa siz ne dediğinizin farkındamısınız?
B: Bunu sana kanıtlayabilirim.
Ateş histerik bir kahkaha attı.’’ Nasıl kanıtlıycaksın?’’
B: Burda bekle!

Kalkıp odama gittim arkamdan Asyanın ve Su yun sesi geldi.
AS:Y biriniz beni takabilirmi? Neler oluyo.
S: Asya gel otur şuraya anlatıcam.

Odama gidip yastığın altındaki günlüğü aldım. Sayfalar arasındaki fotoğrafı aldım ilk önce sonra raporu aradım ama yoktu. Nasıl olur burda olması gerek. Sayfaları çevirmeye devam ettim ama yoktu. Sonra rapordan vazgeçip yatağın altında eşyalarımın bir kısmını sakladığım kutuyu çıkardım içinden Berkle Ömürün fotoğraflarını alıp salona geri döndüm.

Ateş hala ayakta dolanıyodu. Gedip koltuklardan birine oturdum ama Ateş hala dolanyordu. Ve Su sonunda patladı.

S: OFFFF yeter Ateş geç otur şuraya başım döndü. Oturda kız anlatsın...

Ateş geçip tam karşıma oturdu. Ona ilk önce resimleri uzattım. Hepsine tek tek baktı. Anlamayarak yüzüme baktı.
B: resimlerin arkasına bak çekilmiş oldukları günün tarihi yazılı.