Hani çocukken çok masum oluruz ya, kalbimiz çok temizdir. Her şeye en iyi yönünden bakarız ister istemez. En büyük korkumuz da babamızın aldığı pamuk şekerini yere düşürmektir. Büyüdükçe hayallerimiz tamamen değişir. Ellerimiz büyür hayallerimiz küçülür. Kalbimiz de gün geçtikçe daha az kişi kabul eder içeriye. Çünkü bilir insanların bencil olduğunu. Neden mi böyle diyorum? Çünkü şu an sevdiğim adamın aynı zamanda beni paramparça eden adamın resmi nikahlı karısıyım. Kalbim kırgın, karamsar ve bıkkın.
Tanıdığım tanımadığım bir sürü insan gelmişti bizi tabrik etmeye. Rüzgarın yüzü gülüyordu mutlumuydu gerçekten. Slow müzik değiştiğinde herkes parteriyle birleşip dans etmeye başlamışlardı. Yanımda bir hareketlenme oldu. Rüzgar ayağa kalkmıştı takım elbisesini düzeltip elini uzattı.
R: Dans edelim mi?
Kafamı olumlu anlamda salladım. Mecburen değil bu sefer isteyerek kabul etim dans teklifini. Sonuçta bu benim düğünüm'dü değil mi? Rüzgarın uzattığı elini tutup ayağa kalktım ve dans edenlerin yanına doğru yürümeye başladık. Herkesin dikkati üzerimizdeydi bunu hissedebiliyordum. Bu yüzden yüzüme en mutlu gülümsememi yerleştirdim böylece dans edenlerin arasına bizde karıştık.
SU B.A
Bütün düğün boyunca Ateşten kaçmaya çalışıyordum. Ama başaramadığım ortadaydı annemlerin masasında oturuyordum ve şu an Ateş masaya doğru geliyordu. Acilen burdan ayrılmam gerekiyordum tam oturduğum yerden kalkıyordum ki Ateş o koca adımlarıyla yanımıza varmıştı AYI!
Ateş: Cemal amcacığım, Zeynep Teyzeciğim, Makbule Teyzeciğim iyi akşamlar. Nasılsınız?
Z.T: Ay sağol çocuğum iyiyiz sen nasılsın?
Ateş: İyiyim sağolun. Cemal Amcacığım eğer izniniz olursa Su'yu dansa kaldırmak istiyorum.Z.T: Ay çocuğum soruyormusun bide kaldır tabi a-a.
C.A: Ne gerek var dans etmenize oturun işte güzel güzel.
Aslan babam yürrü be...
Z.T: Cemalll.
C.A: Tamam izin veriyorum. Ama mesafeni koru bir yamuğunu görürsem dağıtırım yüzünü gözünü.Ateş asker selamı veridi.
Ateş: Emredersiniz komutanım.
Babam kafasını bana döndü ve kafasıyla onay verdiğini belirtir gibi hareket ettirdi.
Ateş kalkmam için elini uzatmıştı el mecbur elini tutup oturduğum sandalyeden kalktım. Dans edenlerin arasına ilerlerken sanki elinden kayıp gidecekmişim gibi elimi sımsıkı tutuyordu. Dans edenlerin arasına karışıp bizde dans etmeye başladık.
S: Aşşağılık fırsatçının tekisin biliyorsun değil mi!
Ateş: Seni şu aç kurtların iğrenç bakışlarından kurtardım Sarışınım. Tabi kedimide katil olmaktan.
S: Senden ağla kurtmu var? A pardon sen çakalsın değil mi?
Ateş: Şimdi kurdu çakalı boş ver. Sen bu elbiseyi giyerken Cemal amca veya Kaan görmedi desem şimdi burada görüyorlar. Nasıl izin verdiler lan bu elbiseyi giymene.
S: Bana bak benimle lanlı lunlu konuşma dağıtırmın ağzını yüzünü. Hem sana ne be benim ne giydiğimden?
Ateş: Bak Sarışınım. Tamam anlyorum beni delirtmek istiyorsun ama yeter valla zır deli oldum. Hadi gel inat etme gidelim şu elbiseni değiştirelim sonra yine döneriz.
S: Kapa çeneni! Neyi giyip neyi giymeyeceğimi sana soracak değilim.
Ateş: Ama---
Ateş konuşmaya başlamıştı ki müzik bitti ve ben kendimi ondan uzaklaştırdım. Gitmeye yeltenmiştim ki Ateş koluma mengene gibi yapıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OF! Yine mi Sen?
Storie d'amoreAşk ve Tesadüflere inanmayan bir gençliğin hikayesini okumaya hazır mısınız? Bazen bir ölüm birçok hayatı değiştirebilir mi? İntikam ateşi! Masum duygular! Kendilerini mutlu etmek için başkalarını üzenler... Kilit nokta bir günlük... Bahar, Su ve As...