OF! Yine mi Sen?

Bölüm 16

Arkadaşlar herezden çok özür dilerim. Bölümü geçen hafta yayınlamam gerekiyordu ama bazı sebeplerden dolayı yayınlayamadım. Sizlere beğeneceğinizi umduğum bir bölüm hazırladım. Umarım beğenirsiniz. Bu bölümü canım arkadaşım Edaya ithaf ediyorum. Edam umarım beğenirsin canım ...Yorum ve votelerinizi bekliyorum... iyi okumalar... Sizi Seviyorum...

Su B.A

Bu gün çok erken kalkmak zorunda kalmıştım. Zaten bütün gece Baharı ve Ateşi düşünmekten uyuyamamıştım. Bahar bütün gece uyumamıştı. Uyanır uyanmaz onu kontrol ettim. Galiba sabaha karşı dayanamayıp uyumuştu. Bu günü düşündükçe soğuk terler döküyorum. Sahi ben neden Ateşin teklifini kabul etmiştim? Bahar için mi? yoksa istediğim içinmi? Bütün gece bunu düşündüm durdum. Ama hala bir cevap bulamadım. Salonda Baharı görünce çığlık atıcaktım. Ağlamaktan ve uykusuzluktan gözleri kızarmıştı ve göz çevresinde mor halkalar oluşmuştu. Ne yalan söylim korkmuştum doğrusu zombiler evi mi bastı diye? Ama karşımdaki zombiden farksız varlığın aslında Bahar olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Gidip Baharın yanına oturdum.

S: Bahar canım neden biraz daha uyumadn?
B: uyku tutmuyo. Sen nereye gidiyosun böyle hazırlanmışsın sabah sabah?
S: Bir arkadaşla buluşucam bu gün yokum ben ama Asya evde merak etme.
B: Su vereme kapılmışım gibi konuşmayın yalnız kalabiliri. Asyanın yanımda kalmasına gerek yok. gitsin sevgilisiyle gezsin o.
S: tamam sen nasıl istersen. baharla biraz daha konuştuktan sonra telefonuma gelen mesajla ayrılmak zorunda kaldık. Mesaj Ateştendi GElmiş ve aşağıda beni bekliyomuş beyfendi. Acaba nereye gidicez.
S: Şey Bahar ben çıkıyorum. Asya hala uyuyo sende uyu biraz dinlen tamammı.
B: tamam Su sen eğlenmene bak.

Baharla vedalaştıktan sonra montmu giyip çıktım. Arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Ferrari o lan vicdansız. benim dokunmaya kıyamadığım arabaya yaslanmıştı herif.

A: Sonunda gelebildin.
S:Uzatma nereye gidiyoruz?
A:Süpriz!
S: Başlatma süprizinden ya bak zaten sinirliyim.
A: Tamam kahvaltiya gidiyoruz bu yetmezmi?
S: Ulan bu konudan helebi bir çıkarın olsun varya...
A: Tamam sakin sadece bir gün demiştik. dedikten sonra arabanın kapısını benim için açtı. İkimizde arabaya bindikten sonra yolculuk başladı sessiz geçiyordu orman yoluna geldiğimizde 'ne oluyo lan' diye geçirdim içimden. Nereye götürüyordu bu beni şimdi.

S: ne oluyo lan nereye gidiyoruz. 
A: Bak süpriz dedim. ya bikerecik güven bana.
S: Sanki çok basit bir şey istiyormuş gibi konuşma.
A: tamam bak çok az kaldı. birzadan nereye geldiğimizi görüceksin.

konuşmamız burda bitmişti. Gerçektende 10 dakka geçmemiştiki araba durdu. camdan dışarı baktığımda bir çiflikteydik. Baya büyük bir yerdi ama burası kimindi.soran gözlere Ateşe döndüm.

A: 18. yaş günümde dedem hediye etmişti bu at çifliğini.
S:lan dedeye bak benimki 18. yaş günümde bana çorap hediye etmişti zalımın dedesi seninkine bak milyonluk çiflik . Vay anasını satim.
A: Valla bu en küçük hediyesin. 
S: tamam sus. Artık içeri girelimmi?

Ateş beni başıyla onayladı. Beraber içeri girdik. içerde bir yaşı çift vardı. eminim buranın bakımından sorumlu olanlardır.

Ateş yaşlı adamın yanına gidip kulağına bişey söyledi adamda 'evet efendim sepet efendim' deyip eşinide alıp gittiler. ne yani şimdi biz yalnızmıyız burda.

A: Önce kahvaltı edelim sonra beraber çiftliği gezeriz olurmu?
S: tamam olur.

Kahvalı masasını gördüğümde ağzım bir karış açık kaldı. Bunların hepsini biz mi yiycez lan. Benim oturmam için sandalyeyi çekti. Oturdum oda hiç vakit kaybetmeden karşımdaki yerini aldı. Hem şaşkınlık hem hayranlıkla masaya bakıyordum hangisinden başlıycam şimdi ben?